Yaşamakta olduğumuz pandemik salgında bazı ülkelerin tedbir amaçlı olarak bir kısım tarım ürününü başka ülkelere satmayı durdurduğunu gördük. Bundan alacağımız önemli derslerden biri herhangi bir pandemik salgında süresi belirsiz bir sıkıntıya düşmemek ve başka ülkelerin insafına kalmamak için en önemli hedefimizin, halkımızın en çok tükettiği ve tüketmesi gerekenler ürünlerde kendimize tamamen ya da büyük ölçüde yeterli olmamız gerektiğidir.
Bilindiği gibi dünya un ve makarna ticaretinde önemli bir yerimiz bulunmakta, un ihracatında çoğu yıllar birinci, makarna ihracatında ikinci sırada yer almaktayız. Ancak bu ürünlerde istenen kalite özelliklerini sağlayacak ürün bakımından yetersiz kalmaktayız. Buğday üretimimizin neredeyse 20 de biri kadar yani %5 i kadarı uygun olabilmekte ve bu nedenle önemli miktarlarda başta Rusya, Ukrayna, Kazakistan olmak üzere çeşitli ülkelerden ithalatlar yapmaktayız. Bu durum, iyi bir tarım ülkesi, önemli bir buğday üreticisi olan ülkemize yakışmamaktadır. Eskişehir Ticaret Borsası bu konu üzerinde ciddiyetle durmakta ve bir proje çerçevesinde kalite özelliklerini iyileştirecek çalışmalar yürütmektedir. Son yıllarda iklim değişikliğine bağlı olarak ilkbahar yağışlarının önemli bir kısmının eskiye göre geç gelmeye başladığını ve haziran ayına kaydığını görüyoruz.
Bu durum nemli ve ılık bir ortam sağladığından bir kısım mantari ve bakteriyel hastalıkların ve bazı zararlı böceklerin artışına neden olmaktadır. Bu yıl Eskişehir'de, bazı yıllarda benzerini gördüğümüz gibi mayıs ayında gündüz-gece sıcaklık farkının yüksek olması ve bazı yerlerde yeterince güneşlenme olmaması, bitkilerin normale göre daha yavaş büyümesine yol açmıştır. Yavaş büyüme, bitkilerin olumsuz çevre koşullarına ve streslere daha dirençli olacağı gelişme safhalarına ulaşmasını geciktirmekte ve bitkiler daha uzun bir süre hastalıklar, zararlılar ve diğer stres etmenlerine (kuraklık, soğuk, don vb.) daha açık ve zayıf halde kalmaktadırlar.
Eskişehir'de kışlık ve yazlık ürün ekilişlerinde bitkilerde önce üşüme zararları görülmüştür. Mayısın sonuna doğru gelen don zararı mısır, ayçiçeği vb. yazlık ürünlerin yapraklarını adeta kavurmuştur. Kışlık tahıl ekilişlerinde ise yapraklarda kısmi veya tamamen sararma, uçlardan geriye kuruma, boğum-boğum olma, başakların uçlarında beyazlaşma, bazı başaklarda kısmi (parçalı) tane bağlama görülmüştür. Bunların yanı sıra arpalarda başak eksenine adeta yapışık halde duran tane bağlayamamış boş başakçıklar dizili beyaz (açık sarı) başaklar meydana gelmiştir. Ayrıca arpa yapraklarında; yaprak çizgi hastalığı, bakteriyel şerit ve yanıklık hastalıkları ile zararlı böceklerden emgi zararları yapan ve bazı türleri virüs taşıyıcısı da olabilen afidler görülmüştür.
Buğdaylarda da arpalardan daha az olmakla beraber soğuk ve don zararları olmuş, başak uçlarında yanma belirtileri olan beyazlanmalar-kurumalar, bazı başaklarda tane bağlamama nedenli kısmi boşluklar, yapraklarda uçtan geriye sararmalar ve kurumalar, boğum-boğum şekil bozuklukları görülmüştür. Bunların yanı sıra sarı yaprak lekesi, yaprak yanıklığı, benekli yaprak lekesi hastalıkları ile zararlı böceklerden afidler ve bambul saptanmıştır. Sarı pas ve süne konusunda henüz bir gözlem olmaması sevindiricidir, ancak izlemeye devam edilmelidir. Kuvvetli sağnaklar halinde yağan yaz yağmurları, arpa ve buğdaylarda yatmalara neden olabilecektir. Özellikle tohumu fazla atanların ve gereğinden çok azot kullananların ürünlerinde yatma oranı daha çok olabilecektir. Bazı alanlarda kök-dip-sap çürüklükleri nedenli yatmalar, boş beyaz başaklar görülmesi de muhtemeldir. Mısır ve ayçiçeklerinde soğuk ve özellikle don etkisiyle fide devresinde meydana gelen zarar korkutsa da büyüme ve gelişme sürmektedir, ancak geç büyüme sonucu bir miktar verim kaybı görülebilecektir.
Üretimlerin iklime, yöreye, toprak özelliklerine uyum gösteren çeşitler seçilerek, bunların vasıflı tohumları kullanılarak, planlı bir ekim nöbeti sistemi içinde ve doğru gübreleme uygulamalarıyla yapılması; bitkilerin stres koşullarına daha dirençli ya da toleranslı olmasını, yüksek verim ve dolayısıyla yüksek rekolte elde edilmesini, ürün kalitesinin istenen düzeylerde gerçekleşmesini sağlayabilecektir.