Eskişehir, birçok şeyle tanımlanır…
Öğrenci kenti, tarım kenti, emekli kenti, sanayi kenti, kültür-sanat şehri…
Ancak bunların içinde en eskisi ve en etkilisi galiba 'Demiryolu şehri' tanımlaması…
Bu şehirde henüz lise, hatta ortaokul bile yokken demiryolu vardı…
Üniversite yokken, sanayisi yokken, ihtiyarı çok ama emeklisi yokken demiryolu vardı…
Kültür-sanat yokken,
Hatta ve hatta Eskişehir şehir bile değilken, yalnızca bir kasabayken demiryolu vardı…
Eskişehir'de ailesinde ya da yakın çevresinde,
Devlet Demiryollarından, Şeker Fabrikası ve Hava İkmal Fabrikasından emekli olmayan ya da çalışmamış kimse sanırım yoktur…
O nedenle demiryolu Eskişehir'i Eskişehir yapan ilk tohum, ilk filizdir…
Diğer şeylerin hepsi olmasa da büyük bir kısmı demiryolu sayesinde gelmiştir…
Cumhuriyet'in ilk yıllarında Atatürk'ün demiryolu taşımacılığına büyük önem vermesi nedeniyle ülkenin dört bir yanı demir ağlarla örülmüştü…
Eskişehir bu ağ içinde,
Ülkenin doğusu ile batısını birleştiren kavşak noktasıydı…
Hala da öyle…
Ankara tarafından gelip Marmara veya Ege'ye gidecek trenler Eskişehir'den geçmek zorundadırlar…
Eskişehir, demiryolunun çok zahmetini de çekti, çok sefasını da sürdü…
***
O nedenledir ki,
Demiryolu, bu sektörde çalışanlar ve yöneticiler için bir 'iştir' bir meslektir.
Yerine getirmeleri gereken bir görevdir…
Eskişehirliler içinse, bir yaşam biçimidir…
Eskişehir dışındakilerin bunu anlamalarını beklemiyorum…
Bu çok anlamlı da olmaz…
Ancak bu durum,
Yöneticilerin, Eskişehir'e çok şey katan demiryolu ile ilgili projeler yaparken, şehrin kazanımlarını, şehrin dokusunu, şehrin ulaşım ve taşıma biçimini ve şehrin gelişimini istedikleri şekle sokma yetkisini de, görevini de, keyfiyetini de vermez…
Sırf TCDD'nin malı olduğu için, istedikleri yere istediklerini yapıp, şehrin genel dokusunu ve görüntüsünü bozacak şeyler yapmalarına hele, hiç izin vermez…
Bunun örneklerini yaşamadık mı?
Ne yazık ki yaşadık…
İşte hızlı tren yer altı geçişi üzerine yapılan düzenleme…
Hali içler acısı…
Karanlıklar içinde…
Yapımı sürerken,
Dönemin Valisi Güngör Azim Tuna, çirkinliğe tepki gösterdi…
Yine dönemin AKP İl Başkanı Dündar Ünlü,
'Bundan sonra bu tür projelerin Eskişehirlilere sorulmadan, Ankara'dan yapılmasına izin vermeyeceğiz' demişti…
Yapılan havuzlar, kumla doldurulup üzerlerine beton atıldı…
Temsili olarak döşenen rayların üzerini örten camların büyük çoğunluğu kırık…
Çöpler ya hiç toplanmıyor ya da çok seyrek toplanıyor…
Büyükşehir istedi vermediler…
Tepebaşı Belediyesi temizliğini ve bakımı bize devredin, biz yapalım dedi, olmaz dediler…
Sonuç binlerce metreküp beton, beton saksılar içine dikilmiş birkaç ağaç…
TÜLOMSAŞ ana giriş kapısının hemen karşısında Porsuk kenarında bulunan küçük bir alan için Porsuk Islah çalışmaları sırasında Büyükşehir'e izin bile verilmedi…
Gerekçesi, 'burası TCDD arazisi, buraya müdahale edemezsiniz…'
Halbuki Büyükşehir'in yapmak istediği çim ekip çiçek dikmekti yalnızca, yaptırmadılar…
***
Ulus Meydanı'ndaki Atatürk Anıtının 25-30 metre yakınına 'su deposu' inşaatına başladı TCDD…
Haliyle beklendiği gibi, kısa bir süre sonra Tepebaşı Belediyesi tarafından mühürlendi…
Gerekçesi, inşaat ruhsatı alınmadan inşaata başlanması…
Zira TCDD yöneticileri iyi biliyorlardı ki, inşaat ruhsatı almak için başvursalar, Tepebaşı Belediyesi bu sefer de, imar planlarını soracaktı…
O da yoktu…
O arazinin 1894 yılından 2020 yılına kadar 1/1000 uygulama imar planları yapılmamıştı…
Ne tesadüftür ki,
Geçtiğimiz Haziran ayının başında TÜLOMSAŞ, Sakarya ve Sivas'ta bulunan demiryolu kuruluşlarıyla birleştirilip, Ankara'da tek bir çatı altında toplandı…
Eskişehirliler, bunun şokunu hala atlatabilmiş değiller…
Ardından henüz iki ay geçmişken,
126 yıldır yapılmamış 1/1000'lik planların yapılması için Ankara'da birden bire ihale açılıyor…
Eskişehir'de kimsenin ruhu bile duymadan…
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer olayı açığa çıkarmasa, bizim hala haberimiz bile olmayacak…
Hal böyle olunca,
Sütten ağızları yanan Eskişehirliler de yoğurdu üfleyerek yiyorlar…
***
Dünkü yazıda da ifade etmeye çalıştım…
TCDD'nin dün yaptığı açıklamada sizce de hafif bir telaş sezinlenmiyor muydu?
'Ey Eskişehir halkı sakin olun, relaks olun…
Meraklanacak, dahası telaşlanacak bir durum yok…
Bu ihale tamamen bürokratik ve teknik gereklilikler için yapılacak…
Fabrika aynen yerinde kalacak…
Arazisinden bir santim bile vermek ya da satmak gibi bir niyet yok…
Ranta, imara açılmayacak…' şeklinde, son derece kendinden emin ve sakin bir açıklama yapılabilirdi…
Ancak TCDD,
Telaşlı bir tavırla, yalan yanlış haberden girdi, gazetecilikten çıktı…
Belediyelerden girip, ilgili partiden çıktı…
Dahası tekzip ve yasal yolları da işaret edip, aba altından sopa gösterdi…
***
Dilerim bu olay ve bu olay karşısında Eskişehir'in gösterdiği tepki,
Bundan sonra karar verici konumda olan TCDD yöneticileri için iyi bir örnek oluşturur…
Verilecek kararlarda daha iyi düşünmelerine vesile olur …
Bilinmelidir ki Eskişehirliler,
TCDD'nin tapulu malı da olsa, o arazi içinde bir karış yeşilin yok olmasına, bir tek ağaca dokunulmasına bile tepki koyacak, izin vermeyecektir…