TCMB, 23 Eylül'de politika faizini 100 baz puan düşürerek yüzde 19'dan yüzde 18'e indirmişti.

Faiz indirimi kararı sonrası Dolar/TL kuru 9.47 TL'ye, Euro ise 11.01 TL'ye yükselerek tarihi rekora imza attı.

21 Ekim'de ikinci indirim geldi. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu politika faizini 200 baz puan daha düşürerek yüzde 16'ya indirmesinin ardından ekonomistlerden sert tepki gelmişti.

Döviz piyasası hareketlendi.

Hızlı bir tırmanışa geçen döviz kuru piyasaları allak bullak etti.

Marketlerdeki etiketler değişti, piyasadaki iğneden ipliğe her ürüne zam geldi.

Bu nedenle ekonomi uzmanları Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu'nun Kasım ayında yapacağı toplantıda faizde yeni bir indirim yapılmaması konusunda uyarmıştı.

Kasım ayında Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 18 Kasım'da faiz kararı için Türk lirasında yeni rekor düşük seviyelerin görüldüğü bir ortamda toplandı.

Bu toplantıda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizini 100 baz puan daha indirdi. Faizi yüzde 16'dan yüzde 15'e düşürdü. Karar sonrası döviz kurları yeniden rekor kırdı.

Dolar 14 TL'ye yaklaştı, Euro ise 15 TL'yi geçti.

Döviz kurundaki hızlı artış yatırımları da durdurdu.

Bugün aldığı ürünü yarın aynı fiyattan alamayanlar piyasadaki dalgalanmanın durulmasını bekleme kararı aldı.

Dövizdeki yükseliş dövizle borçlananların adeta ocağına incir ağacı dikti.

Geçmişte aldıkları kredilerin veya ürünlerin geri ödemelerinde çok ciddi sıkıntı ile karşı karşıya kaldılar.

İşte onlardan birisi de Eskişehir Büyükşehir Belediyesi.

30 günde kur farkı nedeniyle kasasından 26 milyon daha fazla çıkmış oldu.

Bu duruma CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, 'Sadece 30 günde kur farkı nedeniyle Eskişehirlilerin bütçesinden 26 milyon lira çalındı' diye tepki göstermiş.

'YEREL YÖNETİMLERİN ZARARI HAZİNEDEN KARŞILANSIN'

Çakırözer, döviz kurundaki artış nedeniyle yerel yönetimlerin yurtdışından aldıkları kredilerin geri ödemelerinin büyük sıkıntıya neden olduğunu belirterek, kur farkı nedeniyle oluşan zararın hazineden karşılanması için TBMM'de çağrıda bulunmuş.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin Avrupa'dan aldığı kredilerin Türk lirası karşılıklarının nasıl arttığını TBMM'de milletvekillerine tablo ile gösteren Çakırözer, 'Eskişehir Büyükşehir Belediyemizin Eskişehirlilere hizmet için Avrupa'dan aldığı kredilerin bugün geri ödemesi vardı. 3,3 milyon Dolar ve 2,4 milyon Euro borç ödediler. 15 Aralık'ta da 811 bin dolar ödeyecekler. Bu ödemeler için bir ay önce 1 Kasım tarihinde, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen 66 milyon 137 bin lira ayırmıştı. Ama otuz gün sonra, işte bugün, bu borcun toplamı 92 milyon 229 bin liraya yükseldi. Sadece 30 günde kur farkı nedeniyle Eskişehirlilerin bütçesinden 26 milyon lira çalındı' demiş.

'İlçelerde yatırım durdu'

Hadi Büyükşehir Belediyesi 2022 yılında yapılmasını programa aldığı yatırımlarının acili yet taşımayanları durdurarak aldığı borçların taksitlerini zar zor da olsa öder.

İlçe belediyeleri yani Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinin gelirleri Büyükşehir Belediyesi kadar değil.

Onlarda 2022 yılında yapılacak yatırımlarını planladılar ve bütçeden paylarını ayırdılar.

Döviz kurundaki artış ister istemez maliyet rakamlarının yükselmesine neden oldu.

Geçtiğimiz hafta Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, döviz kurunun yükselişi nedeniyle 2022 yılında yapılacak bazı yatırımları dondurmak veya programdan çıkarmak zorunda kaldıklarını söylemişti.

Sanıyorum Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ta, aciliyet taşımayan hizmetlerin yapımını ya donduracak ya da yatırım programından çıkaracak.

Çakırözer, Odunpazarı, Tepebaşı Belediyelerinin 2022 bütçelerinin 450-460 milyon lira yaklaşık 57 milyon dolara denk düştüğünü ancak daha yıl başlamadan 32 milyon dolara düştüğünü söylemiş.

Demir, kereste, beton, hepsi yüzde 150, yüzde 200 arttı. Bu da yatırımları durdu. Belediye başkanlarının işi zor…

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer'in belirttiği gibi belediye başkanları sabah bakıyor borcu artmış; öğlen bakıyor, akşam yine artmış.

Allah yardımcıları olsun.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, en geç 6 ay içerisinde piyasaların oturacağını, dövizin gerileyeceğini, fiyatların düşeceğini söyledi.

Döviz gerilerler mi onu bilmem ama artan fiyatların bugüne kadar düştüğünü hiç görmedim.

Olmaz ya hadi oldu diyelim 6 ay sonra döviz kuru hızla düşerse bugün üzerlerine fahiş fiyatlar bindirilen ürünlere yapılan zamlar geri çekilip çekilmediğini hep beraber takip edeceğiz.

* * *

MUZAFFER BEBEK İÇİNDE SEFERBER OLALIM

SMA Tip 2 hastası 4 yaşındaki Toprak Yavaş'ın tedavisi için belediyelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve Eskişehirlilerin vermiş oldukları büyük mücadele sonunda gereken 20 milyon lira toplandı.

Hatta Toprak Bebeğin Dubai'de yapılacak tedavisi süresinde ailesinin konaklama giderleri için de gerekli para bile Eskişehirlilerin gayretleri sonucu tedarik edildi.

Toprak Bebek'ten sonra SMA tip-1 hastası Muzaffer Bebek içinde Eskişehir Valiliğinin izniyle yardım kampanyası başlatıldı.

Eskişehir'de yaşayan Bilecikliler Hemşeri Dernekleri ile bazı sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu 'Muzaffer Umut Ol Platformu' tarafından düzenlenen ve geliri Muzaffer Bebek Kampanyasına bağışlanacak olan kermesin açılışı Sakarya 2 Caddesi Sıhhiye Meydanı karşısında yapıldı.

* * *

SMA tip-1 hastası Muzaffer Kiraz bebek, ülkemizdeki yüzlerce SMA Tip-1 hastalığının pençesinde ölümü bekleyen çocuklarımızdan biri.

Bir yaşında ve 6.5 kilo.

Yaşam şansının devam etmesi için tedavi oluncaya kadar 13 kiloyu geçmemesi gerekiyor. Bu da, iki yaşında bir bebeğin ağırlığına tekamül ediyor.

Muzaffer bebek halen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesinde yoğun bakımda. Hastalığın tek çaresi 'Zolgensma gen' tedavisi. Ancak ülkemizde uygulanmıyor.

Yurt dışı tedavi için 2.5 milyon dolar civarında paraya ihtiyaç var. Sağlık Bakanlığı tedavi masraflarını karşılamıyor.

* * *

3 ay önce akraba, eş, dost çevresinin girişimiyle kampanya düzenlenmiş ancak hedeflenen miktarın ancak yüzde 3'ü toplanabilmiş.

Oğlunun tedavisi için gerekli parayı toplayamayan anne Emine Kiraz ise kısa bir süre önce yaşamına son vermişti.

Emine Kiraz, intihar ederek Muzaffer'i için kamuoyunun dikkatini çekti, ancak yarattığı farkındalığın bedelini yaşamıyla ödedi.

Eskişehir'de yaşayan Bilecikliler Hemşeri Dernekleri ile bazı sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu 'Muzaffer Umut Ol Platformu' kampanya sahiplendi.

Tıpkı Toprak Bebek'e sahip çıkarak onun yaşama tutunması için gerekli parayı karşılayan Eskişehirliler, Muzaffer'in de minik elini tutarak yaşama tutunmasını sağlamak ve annesi Emine Kiraz'ında ruhunu rahatlatmak için açılan yardım kampanyasına seferber olmalı.

Anne Emine Kiraz'ın vefatından kısa bir süre içinde kampanyada hedeflenen miktarın yüzde 12'sine ulaşıldı.

Muzaffer Bebek için başlatılan kampanya ilgi şimdilik güzel ancak alınacak çok yol var daha.

Kampanyanın artan bir ivmeyle sürekliliğini sağlamak gerekiyor.

* * *

Eskişehir'de yaşayan Bilecikliler Hemşeri Dernekleri ile bazı sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu 'Muzaffer Umut Ol Platformu' sözcüleri kampanyayı ilk günkü azim ve çabayla kampanyayı canlı tutmak, geniş kitlelere duyurmak ve katkılarını sağlamak için Eskişehir kamuoyunun desteğine ihtiyaç duyduklarını söylediler.

Kermese yapılacak giyecek, yiyecek, eşya gibi muhtelif ürünlerin bağışları ve bu ürünleri satın alarak yapılacak katlılarla, kermesten beklenen amaca ulaşılabilir.

* * *

Toprak Bebek'te olduğu gibi Muzaffer Bebek için de başta Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri, ETO, ESO, Ticaret Borsa'sı, Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı, Esnaf Odaları Birliği sahip çıkar kampanyaya destek verirlerse bu kampanya da başarılıyla sona erebilir.

Haydi Eskişehirliler.

Bu kez zor, bunun bilincindeyim.

Niye zor?

Toprak Bebek için açılan kampanya sürecinde yaşanan ekonomik zorluklar bugünkü kadar değildi.

Döviz bugünkü kadar tavan yapmamıştı.

İnsanlar maaşlarıyla zar zor geçinebiliyordu.

Bugün ise aldıkları maaşlarıyla bırakın geçinebilmeyi kasaba, markete, pazara gitmeye korkar oldular.

Ama ne olursa olsun.

Bugün yaşama tutunabilmek, tedavi olup sağlığına kavuşabilmeyi bekleyen 1 yaşında bir bebeğin hayatı söz konusu.

Toprak Bebek için gereken para toplanabildiyse aynı seferberlikle Muzaffer Bebek için de toplanır.

Yeter ki Toprak Bebek için gerçekleştirilen seferberlik Muzaffer Bebek için de gösterilsin.

* * *

SEÇİME KATILMAYANLARIN AİDATLARI ÖDENMEYECEK Mİ?

Emlakçılar Odası Başkanlığı için mevcut başkan Gazi Çelik'in karşısına iki rakip çıktı.

Rakiplerden Taner Tandoğan adaylığını açıkladı.

Basın toplantısına davetliydim.

Televizyon programımla çakıştığı için katılamadım.

Basın toplantısındaki konuşma metni elime geçtiğinde okudum.

Projelerini açıklayan Tandoğan, 'Kazanmam durumunda seçimde oy kullanan tüm meslektaşlarımızın 2022 yılında 1 yıllık aidatını ben ödeyeceğim' demiş.

Burası kafama takıldı.

Taner Gündoğan, seçim günü gelip oy kullananların mı aidatlarını ödeyecek?

Yoksa tüm üyelerin mi?

Açıklık getirmemiş.

Oy kullananların aidatlarını öderken seçime gelmeyenlerin aidatları ödenmeyecek mi?

İkincisi, odalar üyelerinden aidatlarını almak zorunda.

Ödemezlerse oda yönetimi haklarında bir işlem yapmaz ise ödenmeyen aidatlar nedeniyle oda yönetimine veya başkana zimmet çıkabilir.

Gündoğan, aidatları kendi cebinden karşılayacağına göre odanın bildiğim kadarıyla 500'e yakın üyesi var.

Üye aidatının yıllık 300 TL olduğunu duymuştum.

Taner Gündoğan 300X500=150.000 TL'yi cebinden nasıl ödeyecek?

Bu büyük bir rakam…

Duyduğum doğru ise başkan maaşı da almayacakmış.

Oda Başkanı'nın aylık maaşı 6 bin lira.

Bir yıllık alması gereken maaş bedeli 72 bin lira.

O zaman Gündoğan iki yıl odadan maaş almadan görev yapacak.

Bu konulara da açıklık getirmeli.

'ÜÇ DÖNEM SEÇİLME KURALI GETİRİLMELİ'

Emlakçılar Odası Başkan adayı Taner Gündoğan, 'Bizim niyetimiz oda seçimlerine üç dönem seçilme kuralı getirmek' demiş.

Böyle bir kuralı ne yönetim ne de genel kurul koyamaz.

Odalar yasayla yönetilir.

Geçmişte yasayla 'başkan ve yönetim kurulu üst üste üç dönem görev yapabilir' şartı getirilmişti.

Ancak bu yasa yargıya taşındı ve 'kişilerin seçilme özgürlüğüne kısıtlama getirilemez' gerekçesiyle bozuldu.

Bugün oda başkanlarına baktığımızda içlerinde 5-6 dönemden beri başkanlık yapanlar var.

Genel Kurul'da 'başkan peş peşe üç dönemden fazla görev yapamaz' diye oy birliğiyle karar alınsa, üç dönem görev yapan başkan 'tekrar adayım' dese yasal olarak yapılacak bir şey yok.

Ancak genel kurul 'tavsiye kararı' alır.

Bunun da hukuken geçerliği yok.

* * *

Gündoğan, her şeye zam geldiğini seçimi kazanmaları halinde alıcıdan ve satıcıdan alınan yüzde 3 olan komisyon bedelini yüzde 6'ya çıkaracaklarını söylemiş.

Bu büyük rakam…

Bu yüzden mülk sahipleri ile aracılar komisyoncuyu aradan çıkarmanın yolunu arar.

Veya mülk sahibi 'sahibinden satılık' tabelası koyar.

Bence bu düşüncesinden vaz geçsin.

Oda üyelerinin kazancının artmasına değil aksine düşmesine bile neden olabilir.

* * *

Sözleşmelerin parayla satılmayacağının sözünü de vermiş.

Emlakçılar Odası Başkan adayı Taner Gündoğan, bir yıl üye aidatı almayacağını söylüyor.

Oda hizmet binası kiralık…

Oda'nın bir de genel sekreteri var.

Geliri olmayan odanın elektrik, telefon, yakıt ve genel giderler nasıl karşılanacak?

Yoksa cebinden mi ödeyecek?

* * *

Taner Bey yazımı okursa veya okuyanlar kendisine iletirse bu sorularıma cevap vermek isterse cevap hakkını kullanabilir.

* * *