Aslında bu bir fıkra ve olay da Almanya'da geçiyor!..
Hitler, iktidara gelmiş, ortalıkta bir 'Faşizm' lafı dolaşıyor; 'Faşizm iktidara geldi', 'Faşizm bizi kurtaracak' vs.. Ülkenin ücra bir köyünde ise köylüler toplanmış, 'Şu faşizm dedikleri ne acaba?', 'Bu faşizm bize ne sağlayacak?' diye faşizmi tartışıyor.
Her kafadan bir ses çıkınca, faşizmin ne olduğunu anlamadıklarına karar veriyorlar. 'Peki, ne yapalım?' diye birbirlerine sormuşlar. Diğerlerinden daha akıllı (!) olduğunu düşünen biri 'Bunun gerçek sahibi Hitler değil mi, en iyi o bilir faşizmi, gidip ona soralım' demiş. Öneri kabul edilmiş ve içlerinden 'akil' birini seçip Hitler'e göndermişler.
Seçilen köylü yola düşmüş, Hitler'in sarayına varmış. Kapıdaki korumalara derdini anlatmış. Korumalar köylünün talebini içeriye bildirmişler, içerdekiler daha içeriye, daha içerdekiler daha da içeriye bildirmişler. Fıkra bu ya, Hitler, köylülerin bu merakından çok mutlu olmuş, 'Getirin o köylüyü yanıma' demiş. Köylü huzura kabul edilmiş.
Hitler: Demek faşizmi öğrenmek istiyorsun?
Köylü: Evet efendim.
Hitler: Pencerenin kenarına gel. Bak bakayım, şurada ne görüyorsun?
Köylü bakmış, Hitler'in gösterdiği yerde bir asker var.
Köylü: Bir asker.
Hitler: İşte o gördüğün asker bugün bir tane, yarın on tane, sonra bin tane, daha sonra da on bin tane. İşte faşizm bu!
Hitler tekrar sormuş: Şurada ne görüyorsun?
Köylü bakmış, Hitler'in gösterdiği yerde bir tank var.
Köylü: Bir tank.
Hitler: İşte o gördüğün tank bugün bir tane, yarın on tane, sonra bin tane, daha sonra da on bin tane. İşte faşizm bu!
Hitler bir daha sormuş: Şurada ne görüyorsun?
Köylü bakmış, Hitler'in gösterdiği yerde bir savaş uçağı var.
Köylü: Bir savaş uçağı.
Hitler: İşte o gördüğün savaş uçağı bugün bir tane, yarın on tane, sonra bin tane, daha sonra da on bin tane. İşte faşizm bu!
Sonunda Hitler, köylüye dönüp, 'Anladın mı faşizmin ne olduğunu' demiş. Köylü de 'evet efendim' diye yanıtlamış. 'Pekiyi' demiş Hitler, 'Şimdi git köylülerine anlat, faşizmin ne olduğunu'.
Bizim köylü tekrar yola düşmüş ve köyüne varmış. Onu gören diğer köylüler, sağ salim dönüşüne biraz şaşırmış olsalar da hemen etrafını çevirmişler: 'Öğrendin mi faşizmin ne olduğunu', 'Evet öğrendim', 'Hadi bize de anlat.'
Köylü temsilcisi etrafına şöyle bir bakmış ve sormuş: 'Şurada ne görüyorsunuz?'
Diğer köylüler bakmışlar Köylü temsilcisinin gösterdiği yerde bir dilenci var.
Köylüler hep bir ağızdan: Bir dilenci.
Köylü temsilcisi: İşte o gördüğünüz dilenci bugün bir tane, yarın on tane, sonra bin tane, daha sonra da on bin tane. İşte faşizm bu!
Köylü temsilcisi tekrar sormuş: Şurada ne görüyorsunuz?
Diğer köylüler bakmışlar Köylü temsilcisinin gösterdiği yerde ayağı ve kolu olmayan bir insan var.
Köylüler hep bir ağızdan: Ayağı kolu olmayan bir insan.
Köylü temsilcisi: İşte o gördüğünüz ayağı kolu olmayan insanlar bugün bir tane, yarın on tane, sonra bin tane, daha sonra da on bin tane. İşte faşizm bu!
Köylü temsilcisi bir daha sormuş: Şurada ne görüyorsunuz?
Diğer köylüler bakmışlar köylü temsilcisinin gösterdiği yerde bir mezar var.
Köylüler hep bir ağızdan: Bir mezar.
Köylü temsilcisi: İşte o gördüğünüz mezar bugün bir tane, yarın on tane, sonra bin tane, daha sonra da on bin tane. İşte faşizm bu!'
SİZ NE GÖRÜYORSUNUZ?
Şimdi Irak, Suriye, İran.. gibi komşularımızın durumuna bakın. Sonra da ülkemize iyice bir bakın. Ne görüyorsunuz..?
Bence demokratik ve laik cumhuriyetimize dört elle sarılın ve hangi partiye oy verirseniz verin ama mutlaka muhalefete sahip çıkın.
Çünkü iktidar her ülkede var ama muhalefet her ülkede yok....