Beş haftadır galibiyet yüzü göremeyen Eskişehirspor, Rizespor karşısına hoca değişikliği ile çıktı. Biz de bir umut dedik. Yeni hoca yeni umut belki bir beraberlik alırız ama daha maçın 40'ıncı saniyesinde golü yedik. Şimdi ise ne acıdır ki 53 yıllık çınarın geleceğini 90 dakikalık Samsunspor maçına bağladık.
Eskişehirspor tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Bugünlerin sorumlularını hepimiz çok iyi biliyoruz. Fakat ligde kalabilmek için, umutlarımızı yarına taşımak adına daha bitmeyen bir hikayemiz olduğu tribünlerden haykırmalıyız. Futbolcuları gaza getirerek, inadına daha gür sesle varlığımızı hissettirmeliyiz.
Biz biliyoruz artık neremizin acıdığını. Hani 5 haftadır üzülüyoruz boynumuzu büküyoruz ve şuram acıyor diyoruz, bir türlü acıyan yanımızı söyleyemiyorduk ya işte bu günlerde sol yanımız acıyor. Hem de her günkünden daha fazla. Sol yanım hep acıyacak ta ki asırlık çınarın bulunduğu ligde kaldığı günü görene kadar.
Şans da bize gülüyor Denizlispor, Balıkesir'e 2-1 yenildi. Bu pazar biz Samsun'u yendiğimizde rahatlayacağız. Böylece Denizlispor ile Samsunspor'u baş başa bırakmış olacağız. Bu saatten sonra takımın bekası için kişiler hakkında yorum yapmayı bırakıp tek vücut olmalıyız. Kim ne derse desin maç saatine kadar dış etkenlere kapıları kapatmak, şehir olarak arma ve renkler için kenetlenmekten başka çare yok.
Mazeret kabul etmiyoruz bizlerde taraftar olarak yediden yetmişe tribünlerde maç bitene kadar heyecanımızı yitirmeyelim. Rakibi ıslıklarla boğan ateşli bir tribün yapalım.
Uyutan besteler değil taraftarı coşturan futbolcuyu yüreklendiren fırtına gibi koşturan şimşek gibi çaktıran besteler ile sahada olalım.
Bundan yıllar evvel aynı durumu yaşamıştık o zamanda işin içinden çıkmış yağmur çamur dememiş sevdanın peşinden koşmuş başarıyı yakalamıştık.
Şimdide aynı tabloyu yaşıyoruz.
Taraftar hazır haydi futbolcular sıra sizde.
Artık sizin de taşın altına el koyma zamanınız.