Sevgili okurlar
Önce sözlerimize yüce peygamberimizin bir sözü ile başlayalım. İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır, diye buyuruyor. ALLAH resulünün sözleri o kadar kıymetli ki bunun farkında olan, geçmiş dönemdeki büyük insanlar yüce peygamberin bir sözüne erişebilmek için canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir. Bunu bir örnekle anlatmaya kalkarsak, büyük Türk hükümdarı Fatih Sultan Mehmet hanın İstanbul'u fethetmesini gösterebiliriz. Hani İslam peygamberi İstanbul'u fethedecek, komutan ve askerleri övmüştü, yüce hakan bu övgüye layık olabilmek için ordusunu toplamış ve Bizans surlarına gelerek, 'YA İSTANBUL BENİ ALIR YADA BEN İSTANBULU ALIRIM' diyerek orada belki de ölmeyi dahi göze alarak bu zafere ulaşmıştır.
Şimdiki zamana gelince, önce cumhurbaşkanımızdan tutun da Türkiye'mizin kaderine hükmeden ve ALLAH'IN bir lütfu olarak kendilerine milyonlarca insanın içinden seçilerek bir mevkiiye gelenler ALLAH resulünün bu sözüne ve övgüsüne mazhar olmuş kişiler halkına hizmet ederken ALLAH tarafından kendilerine verilen bu nimete hem şükretmeli, hem de yaptığı hizmetten haz duymalıdır. Burada birkaç örnekle sizlerle daha iyi paylaşmak isterim.
Geçtiğimiz cuma günü AK Parti İl Başkanı Sayın Zihni Çalışkan ile Kalabak Camii'nde cuma çıkışı iktidar partisinin il başkanı olması hasebiyle halk ile diyaloğuna şahit oldum. Tabi ki halkın ilk isteği iş konusu idi herkes kendine, evladına, oğluna, kızına, akrabasına iş istiyordu. Bu genel bir yara olduğu için sadece bir il başkanının tek başına bunu çözmesi de mümkün değildi. Sayın başkanı biraz sıkılır vaziyette gördüm o anda da bunun faziletini paylaşma imkanım yoktu.
Ona öncelikle büyük evliyalardan, imamı Şa'ravinin şu sözünü hatırlatarak bunun ne derece faziletli olduğunu kendisiyle burada paylaşmak isterim. İşte o büyük evliyanın sözü: 'Falanca kişi beni sadece işi düştüğünde arar deme! İnsanların ihtiyacını görmeyi bana ikram eden Allah'a hamd olsun de.' ALLAH hazinesinde bulunan nimetlerinden insanlara dağıtmam, faydalı olmam için bana bu görevi verdi diye binlerce kere şükredilmesi gerekir. Bunu biz genelleştirirsek, başta milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları bu görevlerini yaparken halka güler yüzle ve ALLAH'a içten içe şükrederek yapmalıdırlar yoksa özellikle milletvekillerimiz sadece seçim zamanı değil diğer zamanlarda da halkına sanki hep seçim zamanı imiş gibi davranmalılar ki yaptıkları hizmet ALLAH katında makbul olsun.
Yoksa bir deyim var, ben ata sözü olduğuna inanmıyorum; gemisini kurtaran kaptan derseniz, seçilir seçilmez tamam benim işim oldu gerisi ALLAH kerim derseniz o aldığınız vazife size fazilet yerine azaba dönüşür, bizim branşımız nedeniyle özellikle Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan arkadaşlarımıza bu konuda büyük sorumluluk düşüyor. Çünkü şu anda Diyanet İşleri'nin başında bulunan Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş ve memleket evladımız, Başkan Yardımcımız Osman Traşcı hoca gerçekten halka davranışta örnek olacak cins ten ne istenmişse güler yüzle ve gayet nazikane hareketle iş olsun veya olmasın insanların kalbini kırmadan yaklaşımlarıyla güler yüz sadakadır hadisinden hareket etmesini uyguluyorlar.
Buradan da gazetemiz aracılığı ile kendilerine bu yolda devam etmelerini arzu ettiğimizi iletir tüm devlet görevlilerinin bu yolda olmasını dileriz koca yunusun şu sözleriyle yazımızı bitirelim. Bir gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil.