Danıştay,
Özelleştirme Başkanlığı'nın,
Alpu Ovasında yapılmasına karar verilen kömürlü termik santral bölgesi ile ilgili aldığı kararı reddetti…
Kararın bir üst itiraz makamı yok…
Yani Danıştay'ın kararı son ve nihai karar…
Danıştay'ın gerekçeli kararını önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız…
Ancak ayrıntılar içinde çok kaybolmaya da gerek yok…
Açık ve net bir gerçeklik var önümüzde…
Danıştay'ın iptal kararı…
Zira,
Özelleştirme Başkanlığı'nın aldığı karar,
Kömürlü santralin Alpu Ovasına kurulabilmesi için ihtiyaç olunan arazilerin kolayca satın alınmasını getirecekti…
Yani bir tür keyfiyet hali…
Ve Danıştay işte bu keyfiyete, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı itirazı görüştü ve itirazın yerinde olduğuna karar vererek reddetti…

***

Hukuk hepimizin malumu, çok zor bir süreçtir…
İtirazın zamanı, şekli, yapılacağı makam ve sonrasındaki takibi son derece zordur…
Hele ki,
Bir devlet kurumuna karşı açılan davalar çok daha meşakkatlidir…
Olmadık zamanda, olmadık yerde karşınıza aşılamayacak duvarlar çıkıverir…
O nedenle,
Elbette Eskişehir halkından aldığı güç ve güvenle,
Bu süreci son derece başarıyla yürüten Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ni kutlamak gerekir…
Aynı şekilde belediyenin bürokratlarını da…
Gözden kaçırılacak küçük bir ayrıntı bile, davanın kaybedilmesiyle sonuçlanabilirdi…
Ancak hepsinden öte,
Başarı kuşkusuz Eskişehirlilerin…
Şehrine, toprağına, havasına, suyuna sahip çıkan Eskişehirlilerin…

***

Yine de,
Resmi olarak, Alpu Ovası'na kömürlü termik santral yapılmasından 'tamamen' vazgeçildiği açıklanmadan, 'bu iş bitti' denilemez...
Zira bakanlık,
Süreci yeni baştan başlatıp, ısrarında devam edebilir…
O yüzden,
Hani diyorlar ya, 'salgın konusundaki önlemleri sakın aksatmayın, her an yeni bir dalga gelebilir…'
Kömürlü termik santral konusu da aynen öyle…
Çevreye, toprağa ve dahi şehrimize sahip çıkmayı biraz aksatırsak, ikinci bir dalga her an gelebilir…
Hayatın en önemli ilkelerinden birini de artık iyice öğrendik…
'Rehavete yer yok…'
Ne koronada, ne de kömürlü termik santralde…
Gerçi,
Hangisi hangisinden daha korkunç, ona da emin değilim…