Öğlen saatlerinde güneş yüzünü şöyle bir gösterse de artık havalar iyiden iyiye soğudu.

Hele geceleri, eksilere düşen kuru bir soğuk.

Son günlerde de sisli puslu bir hava…

Anlaşılan kış geldi.

Ne sanıyorduk ki?

Gelecek elbette. Milyon yıllar boyu sürüp gidecek bu, bir süre sonra biz olmadan.

***

Ömrümüzün son kışı da gelip çatacak, sinsice yanımıza sokularak.

Hiç de farkında olmayacağız, yaşadığımız son kış olduğunun.

Aklımıza bile getiremeyeceğiz bunu.

Neyse bırakalım şimdi bu can sıkıcı sözleri. Yeterince can sıkıcı şey yaşanıyor zaten.

Salgın hastalık, deprem…

Onun için…

Bir de biz can sıkıcı, karamsar yazılar yazmayalım…

Şöyle…

Şöyle hafif hafif takılarak…

Kimseyi de kırıp incitmeden, hafif neşeli bir yazı yazalım.

***

Memleketin birinde papazın biri, beklenmedik bir anda eve gelince kadının kocası…

Gardıroba atmış kendini.

Telaşı yatışınca bir de bakmış ki!...

Dolapta yalnız değil.

Evin küçük çocuğu da orada…

Dolabın içine oturmuş, kucağındaki ayıcıkla oynuyor.

Papaz çocuğa sus işareti yapmış.

Çocuk söz dinleyip susmuş susmasına da…

Biraz sonra,

'Amca,' demiş. 'Bu ayıcığı sana satayım mı?'

Papaz, ters ters bakmış çocuğa.

'Çocuğum ne yapayım ben ayıcığı?' demiş.

'Baba diye bağırayım mı?'

'Sus tamam. Al şu parayı, ver ayıcığı.'

Aradan biraz zaman geçmiş.

Çocuk,

'Amca,' demiş. 'O ayıcığı bana versene!'

'Hayır, bunu bana sattın,' demiş Papaz.

'Baba diye bağırayım mı?' demiş çocuk.

Papaz geri vermiş ayıcığı çocuğa.

Biraz sonra çocuk,

'Amca,' demiş yine. 'Bu ayıcığı sana satayım mı?'

Bu böyle, Papaz sıfırı tüketinceye kadar devam etmiş.

***

Çocuk, Papazdan kopardığı paralarla gidip bir bisiklet almış.

Annesi bisikleti görünce şaşırmış.

'Nereden aldın bunu?' diye sormuş çocuğa.

Çocuk, yolda bulduğu parayla aldığını söyleyince, annesi;

'Hayır,' demiş. 'İyi bir şey değil bu yaptığın. Hemen kiliseye gideceksin. Bisikleti kiliseye bağışlayacaksın ve Papaz efendiye günah çıkartacaksın.'

Çocuk annesinin sözünü dinlemiş.

Bisikleti alıp kiliseye gitmiş.

Günah çıkarma kabininden Papaza seslenmiş,

'Amca, bu bisikleti sana satayım mı?'

'Yine mi sen,' diye bağırmış Papaz kabinin diğer tarafından.

***

'Eee? Nereye bağlayacaksın sözü?' diye soracak olursanız, hiçbir yere.

Siyasi arenadaki gürültü patırtı nedeniyle sisli, puslu bir havaya bürünen memleketin meselelerinden birine bağlayabilirdik sözü belki ama…

Ne lüzum var bunun için yazıyı eğip bükmeye, zorlamaya?

Bırakalım başkaları kurtarsın memleketi.

Kurtar kurtar nereye kadar!