Sezonun başında kamp yapma şansı bulamayan ve bu yüzden lige hazırlanamayan Eskişehirspor'da, zorlu geçecek olan ligin ikinci yarısı öncesinde futbolcuların paraları ödenmişti. Huzur ortamı sağlandı derken, daha ilk maç öncesinde belli sıkıntılar ön plana çıktı. Antalya'da yaptığı kampta futbolcular rahat rahat çalışmalarını yaparlar zihin yorgunluğu biter kafalardaki soru işaretleri kalkar demiştik ama maalesef neler yaşanmış neler…
Kampa huzur için giden takım tuz gibi dağılmış. İstanbulspor maçında kendi sahamızda ikinci yarının ilk maçını kazanarak iyi bir başlangıç yapmak istiyorduk. Yaklaşık 45 gündür galibiyet yüzü görmeyen Eskişehirspor yine sahasında kazanamadı ve rakibine teslim oldu. Belki farklı bir mağlubiyetle darma dağın olacaktık. Kayacan imdadımıza yetişti desek yanlış olmaz.
Ama arka sokaklarda neler olmuş neler…
Maçı kaybetmekten çok sahada yaşanan olaylar öne çıktı. Çünkü yönetimin beceriksizliği taraftarı sporcuları ve antrenörü birbirine düşürdü. Yönetim çaresizliği yüzünden bir futbolcuya sığındı ve biz de onun yaptıklarını övünerek konuştuk. Trabzon'dan bir alt lige gelen Erkan Zengin kendi rahatı huzuru için Milli takımı bırakmış ve benim Milli Takımım Eskişehirspor demişti.
Bizde bu sözleri altın yaldızlarla kalbimize kazıdık. Kulübün zor gününde yanında oldu borç para verdi. Cebinden yönetimin ödeyemediği galibiyet primlerini ödedi. Taraftar olarak göklere çıkardık. En önemlisi de sezon başında yönetim yokken oyuncular kendilerine kulüp ararken o herkesi bir araya getirdi. Peki, bütün bunlar olurken yönetim neredeydi?
Hal böyle olunca tabi iki Erkan Kaptana da söz söylemek hakkı doğdu. Yönetimin zavallılığı Erkan'a zirve yaptırdı. Böyle bir futbolcuya hangi antrenör söz geçirebilir? Dolayısı ile antrenör kıyımları başladı. Baktı ki yönetim baş edemeyecek çareyi Erkan'la karşılıklı anlaşarak göndermekte buldu. Eskişehirspor kadrosu böylece büyük bir yara aldı. Çünkü kısıtlı olan kadrosunda her oyuncuya ihtiyacı vardı. Şimdi asıl sorun açılan bu yeni sayfada takımın ne yapacağı.
Artık saha içinden konuşmak istiyoruz. Oynadığımız maçların yorumlarını yapmak istiyoruz. Öncelikle yönetim bazı radikal kararlar almalı, daha sonrada Antrenör. Futbolcularda kendilerine taraftar tarafından verilen primleri iyi değerlendirmeli. Yönetim önce Akaminko, Hürriyet, Kaan, Dorukhan ile yaşanan sorunları yumuşatarak tatlıya bağlamalıdır. Çünkü taraftar kenetlendikçe futbolcular dağılıyor. Sabır taşı çatlamaya başladı. Desteğin de susmanın da bir sınırı var. Hedef küçülmeye başladı, artık hedef Süper Lige çıkmak değil kümede kalmak oldu. Kulüp yönetmek cesaret işidir, lakin cesaret bilgisizlik değildir. Cesur kararlar yürekle değil, akılla alınırsa başarıya ulaşır. Ne fırtınalar koptu bu yolda, hiç birinde vazgeçmedik umutlarımızdan. İçimizde ne kıyametler koptu ama yılmadık. Sevdan bizim için yüreğimizde olsa da bir kor, Çiçeklerin açmasını bekleriz kışın ortasında.