AKP kurmayları,
Geçtiğimiz hafta Pazartesi ve Çarşamba günleri iki basın toplantısı düzenlediler...
Birincisinde,
'Yarın bakanla görüşüp, sıkıntıyı çözmeye çalışacağız'
İkincisinde ise,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hasan Polatkan Havaalanı için söylediği 'Yılmaz Büyükerşen bu havaalanını devletten beş kuruş para almadan yaptı' şeklindeki sözlerine karşılık verdiler...
Ondan sonra, bir iki toplantı hariç havaalanı meselesinde suskun kaldılar...
O bir iki toplantıda da,
'Sıkıntı Eskişehir'in lehine çözülmüştür'den başka bir şey söylemediler...
Oysa,
'Sıkıntı çözüldü' açıklamasının hemen ardından gazeteciler yazdı, CHP milletvekilleri söyledi...
'Evet belki havaalanı kapatılmayacak ama Eskişehir-Brüksel sefer sayıları ciddi olarak düşecek...'
Yanıt yok,
Açıklama yok,
Çıt yok...
**********************
Hepimiz biliyoruz ki,
Havaların ısınmasıyla,
Özellikle de Haziran ayından itibaren Belçika, Almanya, Hollanda'dan çok sayıda kişi yıllık izinlerini kullanmak üzere Türkiye'ye gelecekler...
Bunun için de,
Şimdiden planlar yapılıyor,
Biletler alınıyor...
Ne zaman nereye uçulacak şimdiden ayarlanıyor...
Ancak ortada bir sürü bilinmez var...
Havayolu şirketleri,
Önceki yıllardaki ortalamalar üzerinden sefer sayılarını bugünden programlamaları gerekiyor...
Ancak onların kafalarında da bir sürü bilinmez var...
Duruma doğal olarak tamamen ticari bakıyorlar ve ona göre pozisyon alıyorlar...
**********************
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü,
Uçak firmaları için bir nevi 'trafik polisi' statüsünde...
Daha da ötesi,
Uçuş programlarını onlar onaylıyor...
Gerekli izinleri onlar veriyor...
Şirketlerin uçuş güvenliği için gerekli onayları onlar veriyor...
O yüzden firmalar Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün sözlü ya da yazılı her türlü 'tavsiyesini' emir telakki etmek ve uymak zorundalar...
Yoksa,
Antalya, Bodrum, İzmir gibi yerlere olan seferleri bile tehlikeye girebilir...
O nedenle, şirketlerin neden sefer azaltmak gibi bir yola gittiklerini,
Hatta bazılarının Eskişehir'den neden tamamen vazgeçtiklerini anlamak çok da zor değil...
**********************
Özellikle Brüksel'de yaşayan Emirdağlı yurttaşların önümüzdeki süreçte yaşayacakları, bizlerin her şeyi daha net görmemizi sağlayacak...
Çok fazla seçenekleri olmayacak...
Bulabilirlerse Eskişehir'e,
Bulamazlarsa İstanbul Sabiha Gökçen ve Ankara Esenboğa'ya,
Onlar da olmazsa,
İstemeye istemeye Zafer Havaalanına uçacaklar...
**********************
Bu sıkıntıyı yaratanlar,
Bu kadar çözümsüz hale getirenler,
Çözülmesi önünde duvar örenler kimler?
Tabi ki,
Afyon ve Kütahya milletvekilleri, iktidar partisinin yerel yöneticileri ve bir takım çıkar grupları...
Temel niyetleri,
Zafer Havaalanının akıl almaz zararını bir nebze olsun kamufle edebilmek,
Diğeri de,
Afyon'un ilçesi olan Emirdağlıların ülkeye geldiklerinde yaptıkları harcamaların büyük kısmının Eskişehir'e akmasını önlemek...
Kendilerine böyle bir şi'ar edinmişler...
Çünkü Emirdağlıların,
Resmi iş ve işlemler dışında Afyon'a asla gitmediklerini,
Yatırım yapmadıklarını, harcama yapmadıklarını biliyoruz...
İktidar partisinin böyle bir şeye izin vererek ya da görmezden gelerek, bu iki amaca da erişilemeyeceğini bilmesi, bu uygulamanın AKP karşıtlığını daha da tırmandıracağını, bu durumun hem Emirdağ'da, hem Eskişehir'de (genel seçim dahil) önemli bir oy kaybına yol açacağını bilmiyor ya da göremiyor olmaları mümkün mü?
Elbette değil...