Her şeyin bir sonu bir de başlangıcı vardır.
Hatta son gibi görünen bir şey yeni bir şeyin başlangıcı olabilir.
Dünyanın yuvarlak olmasının da bir kerameti var. Dünya yuvarlak olduğu için güneş ufuktan batıyor. İçinde bulunduğumuz bölge karanlıklar içinde kalıyor. Çok kısa süre içinde güneş yeniden doğuyor ve karanlıklar aydınlığa bürünüyor. Yaşamın dengesi.
Bu dengeler olmasaydı hayatın bir anlamı olmazdı.
Gece olmasaydı gündüzün anlamı olmazdı. Gece olmasaydı insanlık bugün karanlıkları aydınlığa dönüştüremezdi.
Gece var gündüz var. Gece gündüzü, gündüz geceyi anlamlı kılıyor. Soğuk var, sıcak var. Soğuk var ki sıcağın özlemini çekiyoruz. Sıcak var soğuk aranıyor. Yaz geliyor kışı bekliyoruz, kış geliyor yazı iple çekiyoruz. Neden? Çünkü hayatımızı dengelemek için.
Bu dengeyi sağlayan birçok örnek sayabiliriz.
Hüzün var ki mutluluğun, korku var ki cesaretin, tutsaklık var ki özgürlüğün, acı var ki hazzın anlamı olsun. Ölüm acısı, doğumun sevinci, hepsi bir arada, hepsi bizim için. Ölüm haberleri ile yüreğimiz burkulurken, doğum haberleri de bizi sevincin ve mutluluğun doruğuna çıkarıyor.
Her doğum için hoş geldin bebek diyoruz. Bize yaşamın anlamını öğretiyor. Bir anda yaşam kaynağımız oluveriyor, seviniyoruz, coşuyoruz. Küçücük bebeğin yaşam sevinci, hayata tutunma mücadelesi bizim özümüze dönmemizi ve kendi hayatımızın anlamlı olmasını sağlıyor. Öğreniyoruz. En büyük öğrenme kaynağımız zıtlıklar ve zıtlıkların sağladığı yaşam dengesi.
Kimi zaman başarısızlıklardan başarıya giden yolu, kimi zaman acılardan sevincin ve neşenin önemini, kimi zaman ise her sonun yeni bir başlangıç olduğunu öğreniyoruz.
Okumakta olduğum en son kitap Tansel Baybara'nın haydi gel vazgeçme' kitabı. İçerik ve biçim olarak farklı ve özgün bir kitap. Yazar kitapta 'Haydi gel vaz geçme' diyor. İnsana sesleniyor. Ama bana sanki yeni doğan bebeğe sesleniyor gibi. 'Sen bu dünyaya neden geldin' diye soruyor? Kitabın bir yerinde 'hiçbir şey kolay değildir. Bu yolda zorluklar, üzüntüler, hayal kırıklıkları ve seni yolundan vazgeçirmek isteyenler olacaktır… Yapacağın tek şey SEN KENDİNDEN VAZGEÇME! Vazgeçmediğin sürece yol senin için hep açılacaktır' diyor.

Tansel Baybara'nın kitabında vazgeçmeyin dediklerinin bazıları da şunlar.
Sen KALBİNDEN vazgeçme.
Sen SARILMAKTAN vazgeçme.
Sen YOLUNDAN vazgeçme.
Sen DÜŞÜNMEKTEN vazgeçme.
Sen HAYAL KURMAKTAN vazgeçme.
Sen SEVMEKTEN vazgeçme.
Sen PAYLAŞMAKTAN vazgeçme.
Sen VİCDANDAN vazgeçme.
Sen ADALETTEN vazgeçme.
Sen KONUŞMAKTAN vazgeçme.
Sen UZLAŞMAKTAN vazgeçme.
Sen KALBİNİ AÇMAKTAN vazgeçme.
Sen IŞILDAMAKTAN vazgeçme.
Sen değişimden, ağız tadından, doğallıktan, çalışmaktan, iz bırakmaktan…. Vazgeçme diyor.
En önemlisi de 'Sen AŞKINDAN vazgeçme', Sen KENDİN OLMAKTAN vazgeçme' diyor.
Yakınımda yeni doğmuş bir bebek olsaydı kulağına bunları fısıldardım.
Senin tüm dileklerinin gerçek olmasını diledi.