Başrollerini Sadri Alışık ve Ayla Algan'ın oynadığı 'Ahh Güzel İstanbul' filmi gerçekten çok güzel bir yapıttır. 1966 yılında çevrilen Yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı bir klasik olan filmin senaryosunu Safa Önal ile Ayşe Şaşa yazdı. Alışık'ın muhteşem oyunculuk sergilediği filmin iki ana karakterinin diyalogları çok can alıcıdır. Ayşe karakterini oynayan Ayla Algan, Haşmet karakterini canlandıran Sadri Alışık'a 'Ne yapacağız şimdi bundan sonra?' diye soruyor. Haşmet; 'Bilmem. Yaşıyoruz, iki kişiyiz ve birbirimizi seviyoruz. Korkma dünyada her zaman inanılacak sağlam şeyler bulunur' yanıtını veriyor. Filmde iki sevgili arasında geçen diyaloğu Eskişehirspor ve onu çok seven taraftarı için uyarlıyorum. Eskişehirspor ve taraftarı iki kişi ve birbirlerini çok seviyor. Geçmişten günümüze çok sayıda badireyi aşan Eskişehirspor taraftarı korkmamalı. Çünkü Alışık'ın dediği gibi; 'Dünyada her zaman inanılacak sağlam şeyler bulunur.' Taraftar, büyük borç yükünün altına girerek gerçekten ateşten gömlek giyen Osman Taş başkanlığındaki Eskişehirspor yönetimine her zamankinden daha fazla sahip çıkmalı. Yönetimde 'taraftara umut olmak için' inanılacak sağlam şeyler bulmalı. Bu konuda Sayın Taş ve yönetimine güveniyorum. Taraftar, futbolcu ve yönetim her zamankinden fazla birlik olmalı...
**

BİR ÇOCUĞU PARÇALAYINCA MI İŞLEM YAPACAKSINIZ?
Ülkemizde sık sık Pitbull dehşeti haberleriyle karşılaşıyoruz. Eskişehir'de de zaman zaman bu olaylar yaşanıyor.

AĞIZLIKSIZ
GEZDİRİLİYOR
Sahibi tarafından ağızlıksız gezintiye çıkarılan pitbulllar başka köpeklere ve insanlara saldırabiliyor. Ancak yaşanan onca olaya rağmen kimse bu konuda gereken önlemi almıyor. Bazı sorumsuz ve hasta ruhlu insanlar pitbull köpeklerini ağızlık takmadan minik çocuklarımızın oyun oynadığı parklarda gezdiriyor. Bazen tasmalarını çıkartıp, koşturuyorlar. Bunu polis, zabıta gibi kolluk kuvvetleri de görüyor. Ama bu kişilere 'sen ne yapıyorsun?' denilmiyor. O vahşi köpeğin sahibi hakkında birini parçaladıktan sonra mı işlem yapılacak? Asıl olan bu vahşi köpekleri, insanlara ve diğer sokak hayvanlarına zarar vermeden durdurmaktır.

ÜRETMEK
SATMAK YASAK
24 Haziran 2004'te çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu'nun 14. maddesinde 'pitbull terrier, Japanese tosa gibi tehlike arz eden hayvanları üretmek; sahiplendirilmesini, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak; sergilemek ve hediye etmek yasaktır' deniliyor. Bu konuda denetim görevini kim yapıyor? Bu köpekler ormanda değil, şehrin göbeğinde parklarda dolaştırılıyor. Denetim görevi Çevre Orman Bakanlığı'na verilmiş. Bu konuda ilçe belediyelerine de yetki verilmeli? Bu saldırgan köpekleri ağzı açık şekilde gezdiren insanlara en ağır para cezası verilmeli. Köpeği ondan alınıp, hayvan barınaklarına teslim edilmeli. Eskişehir'deki tüm pitbullar, Terrierler, Japanese Tosalar kayıt altına alınıp, kısırlaştırılmalı. Bir minik çocuğumuz oynadığı parkta saldırıya uğramaması için Eskişehir Valiliği, belediyeler, Emniyet ortak çalışma yapmalıdır. Daha önce de bu konuyla ilgili birkaç yazı kaleme almıştım. Tüm yetkilileri sesleniyorum; 'Bu ağızlıksız gezdirilen köpekler bir çocuğumuzu parçalayınca mı işlem yapacaksınız?'

**

NOSTALJİ
ESKİDEN SİYASETTE
BİR ZERAFET VARDI
1990'lı yılların başında çekilen tarihi fotoğrafta ilimiz merkez sağ ve solun en önemli isimlerinden olan merhum İsmail Sürücü ile Aytaç Çınar yer alıyor. Sürücü ve Çınar, siyasi düşünceleri farklı olmalarına rağmen çok iyi dosttular. O yıllarda dostluklar adam gibiydi. Farklı düşüncede olsalarda dostluklar ebedi kurulurdu. Merkez sağ ve merkez sol siyasetinde gerçekten bir zerafet vardı. Düşüncelerinden dolayı insanlar ötekileştirilmezdi. İsmail Sürücü Eskişehir siyaset ve iş dünyasının tanınmış ismiydi. 11 Eylül 2008'de vefat etti. Cenazesi Alaaddin Camii'nden kalktı. Sürücü Eskişehir'de çok sevilen bir kişiydi. Cenazeye binlerce kişi katılarak, onu son yolculuğuna uğurlamıştı. Sürücü önce Adalet Partisi sonra DYP için yıllarca çalıştı. Partiye maddi ve manevi çok büyük katkıları oldu. Eskişehir'in merkez sağ siyasetinin önemli bir aktörü olarak unutulmazlar arasında yer aldı. Merhum Sürücü'ye Allah'tan rahmet diliyorum. Eskişehir'de SODEP'in kurucuları arasında yer alan Çınar, SHP ve CHP'de politika yaptı. Selami Vardar'ın Eskişehir Belediye Başkanlığı döneminde onun başkan yardımcılığını yaptı. Eskişehir siyasetini çok iyi bilen Çınar, bilge kişiliği ve keyifli sohbetleriyle gençlere ışık tutmaya devam ediyor. Çınar'a sağlıklı ve mutlu uzun ömürler diliyorum...

**

CUMARTESİ HİKAYESİ
ÖZGÜR KUŞLAR
Küçük kızın babası özgürlüklerin kısıtlı olduğu bir ülkede en ağır siyasi cezaların verildiği bir hapishanede mahkumdu. Her hafta sonu annesiyle birlikte babasını ziyaret için hapishaneye giderdi. Bir ziyaretinde babasına vermek için özenerek bir resim yaptı ve yanında götürdü. Fakat kontrol esnasında yaptığı resim hapishane kurallarına göre uygun bulunmadı. Çünkü resimde çizdiği kuşların özgürlüğü temsil ettiğini düşünüyorlardı. Hapishanede özgürlük gibi düşüncelere yer yoktu. Bunun üzerine küçük kızın resmini oracıkta yırtmışlardı. Çok üzgün bir şekilde görüşmede babasına resim yaptığını ama izin vermediklerini söyledi. Babası da; 'Üzülme kızım, başka bir resim yaparsın. Bu sefer resminde çizdiklerine dikkat edersin, olur mu?' dedi. Küçük kız bir sonraki ziyaretinde babasına yeni bir resim yapıp götürdü. Bu sefer resimde kuşlar yoktu.Bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Bu sefer izin vermişlerdi. Babası resme keyifle baktı ve sordu;
- Hmmm! Ne güzel bir ağaç çizmişsin! Ağacın üzerindeki benekler ne? Elma mı bunlar?
Küçük kız babasına eğilerek, sessizce:
- Hşşşşt! O benekler elma değil, ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!..
Özgürlükleriniz sadece hapishanede değil günlük yaşamınızda da yasaklarla kısıtlanabilir. İnsanların davranışları, en doğal insan hakları yasaklanabilir. Ama zihinleriniz, düşünceleriniz hapsedilemez. (Sunay Akın)

**

FOTO ŞAKA
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt: Hocam bakıyorum Ahmet Abiyle bugünlerde çok yakınsınız.
Büyükşehir Belediye Başkanı Y. Büyükerşen: Yok Kazım. Ben aynı yerde duruyorum. Ahmetciğim arada bir benden uzaklaşıyor.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç: Hocam yola birlikte çıktığını zaman zaman yolda bulduklarınla değiştirmezsen sizden niye uzaklaşayım ki?
**

DÜNYA TARİHİ
Yıl: 1955. Amerika'da otobüslerde siyahilerin sadece en arka koltuklara oturabildikleri bir dönem...
**
FIKRA
Rize'de bir hastama (yerel şiveyle) soruyorum:
-Emice, hoş geldun. Neyun var?
-Ya Allah'a şükür. Dededen babadan kalan bir şeyler var da! Oyle geçinup gideyiruk!
– Oni sormadum, neyin var neyin?
-Haa! Olari sorma doktor bey; üç uşağum var ama olmaz olsun eşşeoğli eşekler!
Kizlar zati gittiler!
-Emice sana oni sormayirum, hastaluğun nedur, hastaluğun?
-Eee uşağum, afedersunuz yani hocam! Oni da sen bilecesun da!