Eskiler mutlaka hatırlar 'sene de bir gün' şarkısı vardı. Herhalde bizde bundan sonra 'senede bir galibiyet' şarkısı söyleyeceğiz. Ne hoca değişikliği, ne de kadro değişikliği maalesef çare olmuyor. Ünlü filozof Heraklitos 'Her şey değişir, değişmeyen tek şey değişimin kendisidir' diyor. Artık ya değişmeyenleri değiştireceğiz ya da bu kafa yapısını değiştireceğiz. Olmuyorsa ısrar etmenin anlamı yok.
Bozuk saatin bile günde iki kez doğruyu gösterdiği yerde, nereden bakarsak bakalım doğruyu göremiyoruz. Tam bulduk derken, mutlaka bir yerden gene sular sızmaya başlıyor. Ne sabretmesini biliyoruz, ne de haykırmasını biliyoruz.
Hata yapmak insanoğluna mahsustur. Fakat aynı hataları yapmak hatadan çıkıyor, alışkanlığa giriyor. Bizim asıl kanayan yaramızda buradan başlıyor.
Eskişehirspor yaptığı hataları tekrarlamakta devam ediyor. Bir türlü B planımız olmadı. Sürekli aynı şeyler üzerinde duruyoruz.
Ben artık maçın skoruna ve sonucuna bakarak yazı yazmayı bıraktım. Sebeplerini üzerinde kafa yormaya çalışıyorum, beynim yanıyor.
Eskişehirspor'un kurtuluşu Eskişehir'li hocalarda diyoruz. Bunu üstüne basarak tekrar tekrar söylüyoruz. Fakat Eskişehir'e işi olduğu için yolu düşenler kadar itibar görmüyorlar. Henüz göreve geleli 4 hafta olan birisi için şimdiden eleştiriler başladı. El insaf diyorum. Bu takım bir yıldır maç kazanamıyordu. Cengiz Seçsev bu yönetimle, bu takımın 4.hocası ama değişen gene bir şey yok. Artık çok net görmemiz gerekir ki mağlubiyetlerin sebebi sadece sahanın içinde değil, sahanın dışında da olduğudur.
Cengiz hocanın hataları yok mu? Elbette var. Hiç kimse ondan seri galibiyetler istemedi. Kadrosu dar diyenler yanılıyor. İddia ediyorum şu an Türkiye'nin en geniş kadrosuna sahip takımız. U17 ve U19'dan tutun da A takıma kadar hangi futbolcuyu oynatırsan kabul görüleceği yerde bana kadrom dar diyemezsiniz. Fakat seneye takımda olmayacakların, takımda oynatılmasını bir türlü anlayamıyorum. Her şeyi Kas zayıflığına bağlayamazsınız. Birazcık da kafa yapısına bakalım. Hiç kimse neden yenildiniz diye sorgulamıyor. Sadece sahaya neden yüreğini koymuyor diye sorguluyor. Çünkü futbolcularda seneye ne olacak onlarda bilmiyor. Bu kadar bilinmezin olduğu yerde başarı asla gelmez. Böyle giderse şimdiden uyarayım bu takım seneye de düşer. Bizim sorunumuz futbolcu ya da teknik adam değil, heyecanımız yok oldu. Hiç boşuna hatayı sadece teknik adam ve futbolcu da aramayın. Sportif başarı gelmeden hiç bir proje ne sahiplenilir ne de heyecanımız geri gelir. Taraftara yönelik hiç bir proje başarı sağlamıyor. Çok güzel ama zamanlaması yanlış olan projelerdir. Camia hedefini kaybetti, soruna buradan bakalım. Bunu da yeniden sağlayacak olan sadece ve sadece yönetimdir. Onu da ya bırakarak ya da devrim yaparak sağlayabilir. Radikal kararlar almanın zamanı geçiyor. Transfer açılmadan bu heyecan bu futbolcu ordusu ile geri gelmez.