Sevgili Okurlar;
Allah nasip ederse Ramazan ayına yaklaşıyoruz. İşte o gün geldiğinde her Müslüman ya oruç tutmak ya da oruç tutmazsa oruç tutanlara saygı göstermeli. Bu hürmet ve saygı sadece Müslümanlarda değil hatta gayrimüslimler de olmalı. Bu konuyu daha iyi anlatabilmek için burada 2 örnek vereceğim. Birincisi; ben kendim yaşadım, ikincisini ise İslam tarihinden verelim.
Birincisi, bir Ramazan ayında rahmetli Turgut Özel, İsviçre'nin Davos kentine davet edilmişti. Ben de ilahi grubumuz ile İsviçre'de idim. Bizi de orada Davos'a iftara götürdüler. Büyük bir restaurantta Türklere iftar veriliyordu. Herkes toplanmıştı. Restaurantın başka bölümünde gayrimüslimler vardı. Ezana yaklaşık 10 dakika kalmıştı. Çorbalar dağıtıldı. Ama ezan okunmasına az kaldığı için kimse çorbasını içmiyordu. Bunu gören karşıdaki gayrimüslimler de bizimle birlikte yemeğe başladı. Onlara Müslümanların böyle yapması gerekiyor diye anlatmışlar. Onlar da Müslümanlara hürmetten bizden evvel yemek yemediler.
İkincisi İstanbul'da bir ateşperest Ramazan Günü Müslümanların gözü önünde oruç yiyen oğlunu görür güzelce döver. Ve ona Müslümanların dini duygularına neden saygı duymuyorsun diye çıkışır. Zaman gelir ateşperest ölür. Ve o şehrin alimlerinden olan bir zat rüyasında o mecusiyi cennette görünce şaşırır ve sorar; 'Sen bir ateşperest değil miydin?' O da 'Evet, ancak ölürken Allah bana Müslümanların mukaddes aylarına hürmet gösterdiğim için İslam'ı nasip etti ve Müslüman olarak öldüm. Allah'ın huzuruna Müslüman olarak çıktım, Elhamdülillah' diye cevap verir. Bizde bir Müslüman evladı, Müslüman olarak çeşitli mazeretlerden dolayı, oruç tutamasak bile, oruç tutanlara saygı gösterirsek, karşılığını inşallah ebedi alemle görürüz.