Eskişehir İYİ Parti İl Teşkilatından 13 kişi istifa etti. İstifa edenler arasında eski ii başkanı Mehmet Ektaş ile Basın Yayından Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Sibel Şenvardar da var.
Zaten uzun süredir İYİ Parti İl Teşkilatında huzursuzluk vardı. Zaman zaman yönetim kurulu toplantılarında görüş ayrılıkları söz konusu idi.
İYİ Parti'nin 22 Mart 2020 de gerçekleşen il kongresi öncesinde adaylığını açıklayan Ramis Tunca ve İsmail Koca'nın adaylıktan çekilmesi nedeniyle seçime tek adayla gidilmişti. Mehmet Ektaş il başkanı olmuştu.
Ektaş başkanlığında oluşan yönetim şu isimlerden oluşmuştu:
'Adil Küçük, Adnan Türkmen, Ahmet Özpamuk, Alaattin Çiftçi, Ali Altınbaş, Ali Rıza Şahin, Aşkın Ergün, Ayşe Yıldırım Tan, Bekir Ünver, Can Demirbakan, Cengiz Öncü, Çiğdem Baysal, Davut Şahin, Duygu Gökkaya Çalı, Ekrem Koca, Ender Küçükünsal, Ercan Geren, Eren Ekmen, Ersin Budak, Gökçe Yatmaz, Hakan Özkara, Hulusi Ayrancı, İlkgül Özdemirel, İzzet Altın, Kani Ülkümen, Kazım Karaca, Mehmet Demirbaş, Mehmet Tahta, Metin Tiftik, Murat Çetin, Mustafa Tanyeli, Minever Sezer, Nalan Eren Benakay, Neşat İlhan, Özcan Özgür, Özlem Güngör, Remzi Sarıkaş, Reşat Çobansoy, Saadet Yörükçü, Sadık Can Turan, Serap Diker, Sibel Şenvardar, Süleyman Sırrı Eroğlu, Yunus Aygüzer, Yusuf Ziya Bakırhan, Zafer Kaynak, Zahide Demirbaş.'
Şu anda bu isimlerden kaçı yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor?
MEHMET EKTAŞ BAŞKANLIKTAN İSTİFA ETTİ
Ektaş, 16 Haziran 2021 tarihinde il başkanlığından istifa ederek, yönetim kurulu üyesi olarak görevine devam etmişti.
Aslında il başkanlığından istifa ettikten sonra yönetim kurulu üyesi olarak görevine devam etmesi parti tüzüğüne göre mümkün değildi.
Kendisine sorduğumuzda, 'Genel Merkezimizin bilgisi dahilinde yönetim kurulu üyesi olarak görevime devam ediyorum' demişti.
Ektaş'in il başkanlığından istifa etmesiyle kendisinin de destek verdiği Eren Ekmen il başkanı olmuştu.
Ekmen, özellikle pandemi döneminde uzaktan erişimle yönetim kurulu toplantıları yapmış. Ancak yaşanan internet sorunu ve uzaktan erişimle bağlantı kuramayan bazı yönetim kurulu üyeleri arasında sorun yaşadıkları iddia edilmişti.
Bu süreç içerisinde bazı yönetim kurulu üyeleri, il başkanı ile görüş ayrılıkları yaşadıkları gerekçesiyle istifa etmek zorunda kaldıkları, bazıları ise yönetim kurulu toplantılarına üst üste üç kez katılamadıkları nedeniyle yönetimden düşürüldükleri de iddia edilmişti.
EKTAŞ, İL BAŞKANLIĞI İÇİN DESTEK
VERDİĞİ EKMEN İLE NİYE AYRI DÜŞTÜ?
Yine iddialara göre Mehmet Ektaş, ilk yapılacak seçimlerde milletvekili veya belediye başkan aday adayı olmak istiyordu.
Ancak Genel Başkan Meral Akşener, teşkilat başkanlarının seçimler öncesi istifa ederek aday adayı olmalarına sıcak bakmıyordu.
Ektaş da bunu bildiğinden il başkanlığından istifa ederek yönetim kurulu üyesi olarak partide kalmayı tercih etti.
Son aylarda Mehmet Ektaş ile Eren Ekmen arasına kara kedi girmiş!
İddialar doğru ise İl Başkanı Eren Ekmen, genel merkeze giderek, 'Benimle birlikte il yönetimi görevden alın. İl Başkanlığına yine beni atayın. Ben de yönetimimi oluşturayım' teklifinde bulunmuş.
Genel Merkezden olumlu yanıt alamadan dönmüş.
Geçtiğimiz günlerde yapılan il yönetim kurulu toplantısında bazı isimlerin istifalarını istemiş.
İstifaları istenen yönetim kurulu üyeleri istifa etmemek de direnmişler.
Sonrasında eski il başkanı Mehmet Ektaş ile yaptıkları görüşme de, 'Siz istediğiniz için yönetime girdik. İl başkanı ile aramızda sorunlar var. Ne yapalım?' demişler.
O görüşmede istifa kararı alınmış.
Mehmet Ektaş ile birlikte toplam 13 kişi il başkanlığına istifa dilekçelerini vermişler. Daha önce de istifalar yaşanmıştı. Onların yerine yedeklerden isimler davet edilmişti.
47 kişiden oluşan il yönetimde son istifalar ile birlikte bugüne kadar istifa edenlerin sayısı 20'ye ulaştığı söyleniyor.
Yönetimin nerede ise yarıya yakını istifa etmiş.
MİLLETVEKİLİ KABUKÇUOĞLU'NUN
YAŞANANLARDAN HABERİ YOK MU?
iyi Parti İl Teşkilatında huzursuzluk epeydir vardı. Ancak 'kol kırılır yen içerde kalır'düşüncesiyle dışarıya yansıtılmıyordu.
Yaşananlardan İYİ Parti'nin kurucu il başkanı daha sonra milletvekili olan Arslan Kabukcuoğlu'nun parti içerisinde yaşanan huzursuzluklardan haberi olmasına rağmen sessiz kalmayı tercih ettiği de iddialar arasında.
Milletvekili Kabukçuoğlu'nun aralarında eski il başkanı Mehmet Ektaş'ında olduğu 13 istifadan haberi yok mu?
Var ise ne düşünüyor?
EMİNE EDİZGİL'İN İL BAŞKANI OLMASINI İSTEYENLER VAR
MHP'den istifa ederek İYİ Parti'ye üye olan Emine Edizgil'in il başkanı olmasını isteyenler varmış.
Bu konuda genel merkezin kapısını çalmışlar.
Genel Başkan Meral Akşener, partisinin A kadrosunda yaptığı bazı değişiklere rast geldiği için olumlu bir yanıt alamamışlar.
Bugünler de Genel Başkan Meral Akşener'le görüşmek için randevu talep etmişler.
Önümüzdeki günlerde mevcut il yönetimi görevden alınıp İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığına Emine Edizgil görevlendirilse herhalde sürpriz olmaz.
* * *
'Türkiye finanse etmiyor'
Eskişehir'de hayata geçirilen Muhsin Yazıcıoğlu Hatıra Ormanı'na, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici'nin de katılımı ile bin sedir ve karaçam fidanı dikildi.
Eskişehir-Ankara karayolunda bulunan Muhsin Yazıcıoğlu Hatıra Ormanı'nın da yapılan fidan dikiminden sonra Eskişehir'e dönen Destici, BBP MKYK Üyesi Ahmet Ulupınar'ın Köprübaşındaki işyerine de uğrayarak çibörek pişirmiş.
Pişirdiği börekleri de vatandaşlara ikram etmiş. Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlamış.
Özellikle sosyal medyada geniş yer bulan Suriye'de oluşturulacak yaşam alanlarının finansının neden Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından yapıldığı eleştirilerine değinen Destici, bu projeyi Türkiye'nin finanse etmediğini belirterek, 'Çözüm olarak bu sığınmacıların tamamı geldikleri ülkelere geri gönderilmelidir ve gönderileceklerdir. Zaten şu ana kadar 500 binigönüllü olarak Suriye'ye döndü. Avrupa'ya gidenler, sınır dışı edilenler, başka ülkelere gidenlerle birlikte bir buçuk milyon civarı sığınmacı farklı sebeplerle Türkiye'den ayrılmıştır. Şimdi de inşallah Suriye'de Türkiye'nin harekat alanlarındaki kontrolünde bulunan ve insanların tehlikesiz şekilde yaşayabileceği bölgelerde yeni yaşam alanları oluşturulmaktadır. Buralar bittiğinde 1 milyondan fazla Suriyeli oraya gönderilecektir. Bu yaşam alanlarının oluşturulmasını da Türkiye'nin değil, dışarıdaki İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye ülkelerin ya da körfez ülkelerin finanse ettiği bilinmektedir. Sanki bu evleri de Türkiye yapıyor, burada millet ekonomik zorluk çekerken Türkiye yeni bir yatırım yapıyor gibi kirli bilgiler dolaştırılıyor. Bu da doğru değildir. Türkiye bu alanın finansmanını değil, buradan gidecek sığınmacıların sağlıklı ve güvenli bir şekilde gitmesi ve orada yaşaması konusunda gayret göstermektedir. Bu da hem insani hem İslami hem ahlaki hem de hukukidir. Türkiye bir korsan devleti değildir. Türkiye Çin, Rusya, Amerika, Avrupa gibi zalim bir devlet değil. İnsanların boğulmasına, bebeklerin ölmesine göz yumamayız. Ama nihai hedef bu sığınmacıların geldikleri ülkelere güvenli bir şekilde dönmeleridir ve döneceklerdir' demiş.
'Türkiye'de 8-10 milyon sığınmacı varmış
gibi göstererek siyasi popülizm yapıyorlar'
Türkiye'de bulunan sığınmacıların sayısının abartılarak siyasi popülizmle birlikte rant sağlanmaya çalışıldığını belirten BBP Genel Başkanı Destici, şöyle devam etmiş: 'Önce Irak'ta sonra Suriye'de yaşanan iç savaşlar ve işgaller neticesinde ülkemizde Suriyeli ağırlıklı bir sığınmacı nüfusu oluştu. İçişleri Bakanlığı'nın yaptığı net açıklamalarda Türkiye'de 3 milyon 700 bin Suriyeli sığınmacı olduğu ve diğer ülkelerden gelen sığınmacılarla birlikte bu sayının 4 milyona ulaştığı açıklandı. Tabi bazı partilerin genel başkanları da dahil olmak üzere bazı siyasetçilerimiz bu rakımı abartarak, sanki Türkiye'de 8-10 milyon sığınmacı varmış gibi göstererek siyasi popülizm yapıyorlar. Bununla da yetinmeyerek 20-30 sene sonra Türkiye nüfusunun 35 milyonunun sığınmacılardan oluşacağı, demokratik yapının bozulacağı ve Türkiye'nin yaşanamaz bir hale geleceğini gibi gerçek dışı, akıl dışı iddialarda bulunuyorlar. Bunun üzerinden halkın duygularını istismar ederek, halkı galeyana getirerek siyasi rant peşindeler, iktidarı yıpratma peşindeler. Bunlar doğru değil. Bu devlet ve millet meselesidir. Milli bir meseledir. Hepimizin ortak meselesidir. Bunlar üzerinden yapılan siyasi popülizm kabul edilemez. '
* * *
Sayın Destici, Türkiye'de 8-10 milyon sığınmacı olduğu iddiaların doğru olmadığını söylemiş.
Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, bakanlıkta yaptığı aylık basın bilgilendirme toplantısında Türkiye´de şu an toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancı bulunduğunu, bunların tamamının sığınmacı olmadığını söylemişti.
Çataklı, Suriye iç savaşı sebebiyle ülkemize sığınmış 3 milyon 762 bin 686 geçici koruma altında Suriyeli bulunduğunu da açıklamıştı.
Bunlar resmi rakamlar. Yani kayıt altında olanlar.
Kayıt altında olmayan Türkiye'ye kaçak yollarla girmiş olanların sayısı bilinmiyor.
Tespiti de zor.
Sayın Destici'ye şunu hatırlatmak isterim.
Çarşıya, pazara, markete gittiğimizde önümüzde, arkamızda veya yanımızda Türkçe konuşmayan pek çok kişiyle karşılaşıyoruz.
Özellikle de bazı işyerlerinde Afganlı, Pakistanlı, Iraklı, İranlı ve Azerbeycan, Kırgısiztan, Kırım'dan hatta Doğu Türkistan'da yaşanan Çin zulmünden kaçmayı başaran Uygur Türklerinin çalıştıklarını görüyoruz.
Bunların da büyük çoğunluğu kayıt dışı çalışıyor.
Bu insanları da hesaba kattığımızda Türkiye'de 10 milyon yoksa bile en az 7-8 milyon kayıtlı ve kayıt dışı sığınmacı var.
Destici, Suriye dışından gelen insanları görmezden mi geliyor?
Eskişehir'de Destici'nin kardeşleri ticaretle uğraşıyor.
Onlara sorsun. Bakalım ne cevap verecekler?
* * *

FIKRA:
Pazardaki Keklik
Padişah Yavuz Sultan Selim, tebdili kıyafetle Kuşlar Çarşısı'nı geziyormuş. Avcılar avladıkları kuşları, tuzakçılar yakaladıkları maharetli, eğitimli, güzelim kuşları satıyorlar. Bir ara padişahın gözü kekliklere ilişir.
Bir grup kekliğin üzerindeki etikette, 'Tane işi satış fiyatı 1 altın' yazıyor.Hemen yanı başlarında asılı, adeta altın kafes içinde bir keklik daha var ki, fiyatı 300 altın.
Padişahın gözü 300 altınlık kekliğe takılır. Satıcıya sorar:
- 'Hayırdır, bunun diğerlerinden ne farkı var ki, bunlar 1 altın, bu 300 altın?'
Satıcı cevaplar:
- 'Bu keklik özel eğitimli, çok güzel ötüyor, ötmesi bir yana bunun ötüşünü duyan ne kadar keklik varsa hepsi onun etrafına doluşuyor. Tabii bu arada avcılar da o etrafa doluşan keklikleri daha rahat avlıyorlar'.
Padişah:
- 'Al sana 500 altın, satın alıyorum' der. Parayı verir ve hemen oracıkta aldığı kekliğin kafasını keser.
Adam şaşırıp;
- 'Ne yaptınız, en maharetli kekliğin kafasını koparttınız, yazık değil mi?' diyeşaşkınlıkla bakar. Padişah gürler ve şöyle der:
- 'Bu kendi soyuna ihanet eden bir kekliktir. Bunun akıbeti er ya da geç ancak budur.'
* * *