Eskişehirspor Nazilli deplasmanında üç puanı kaçıran taraf oldu.

Siyah-Kırmızılar ilk yarıda bir, ikinci yarıda 3 olmak üzere net 4 gol pozisyonundan yararlanamadılar.

Birisi gol olsaydı Siyah-Kırmızılılar sezonun ikinci deplasman galibiyetiyle Eskişehir'e dönebilirdi.

Şu bir gerçek ki futbolda şans faktörü de biraz seninle olacak.

* * *

Şunu da yazmazsam Nazilli Belediyesporlu futbolculara haksızlık yapmış olurum.

Siyah-Beyazlılar geç uyandılar.

Karşılaşmanın son 10 dakikasında Eskişehirspor kalesinde peş peşe pozisyonlara girerek gol aradılar.

Son haftalarda göstermiş olduğu başarılı performansı ile alkışlanan kaleci Cengiz Alp kalesinde devleşince gole izin vermedi.

Nazilli maçında savunma da ufak tefek hatanın dışında başarılıydı.

* * *

Nazilli Belediyespor ligde play-off mücadelesi veren bir takım.

Eskişehirspor karşısında istedikleri galibiyeti almış olsalardı ilk dört takım arasında olacaklardı.

Belki karşılaşma öncesinde Siyah-Kırmızılı formayı giyen futbolcuların bugüne kadar aldıkları sonuçlara, gösterdikleri performansa ve puan durumundaki bulunduğu sıraya bakarak 'kolay lokma' görüyorlardı.

Ancak karşılarında puan veya puan almaya daha istekli ve dirençli bir takım görünce bocaladılar.

Kontrataklarla gol arayan Eskişehirspor, zorlu Nazilli deplasmanından 1 puan çıkarmayı başardı.

* * *

Eskişehirsporlu futbolcular Nazilli Belediyespor maçında geçmiş haftaların en başarılı futbolunu oynadılar.

Bu benim şahsi düşüncem.

Katılır veya katılmazsınız.

Bugüne kadar oynadıkları 15 maçta bu kadar çok gol pozisyonuna girememişlerdi.

Kaçan net 4 gol pozisyonu vardı.

Daha maçın 7'nci dakikasında Onur'un ara pasında defans arkasına sarkan Hasan Alp meşin yuvarlakla buluşur buluşmaz vurduğu plasesinde kaleci Zekeriya'yı aşan top, kale direğini sıyırarak auta çıktı.

47. Dk. da Tolga'nın, yaklaşık 25 metreden vurduğu sert şutu kaleci Zekeriya uçarak yumrukladı.

Dk.51'de Onur Arı'nın sert şutunda kaleci Zekeriya'yı aşan top üst direkte patladı.

Dk.52'de ise Bartu'nun şutunda meşin yuvarlak herkesin bakışları arasında direği sıyırarak auta çıktı.

* * *

İlk yarının son maçını pazar günü kendi evinde oynayacak Eskişehirspor, Nazilli Belediyespor karşısındaki futbolu oynarsa maçı kazanabilir. Sezonu da 12 puanla kapatabilir.

12 puan ligde tutunmaya yeter mi?

Oldukça zor.

Puan durumuna baktığımda 17. sıradaki Karacabey Belediyespor'un 16, 16'ncı sırada yer alan Zonguldak Kömürspor'un 17, 15'inci Tarsus İdmanyurdu ile 14'üncü 1922 Konyaspor'un 18 puanları var.

Üstelik birer maçları da eksik…

Son iki maçlarından en kötü bir puan dahi alsalar aradaki puan farkı daha da açılacak.

Futbolda bazen olmayacak diye düşündüklerimiz de olmuyor değil.

Ama eğri oturup doğru kalkalım ve gerçekçi olalım Eskişehirspor'un ligde kalması mucizelere bağlı.

Zonguldak Kömürspor, Tarsus İdmanyurdu, 1922 Konyaspor sürekli puan kaybedecek Siyah-Kırmızı Kulüp de ligin ikinci yarısında oynayacağı karşılaşmaları kazanarak kar hanesine üç puanları yazdıracak.

* * *

Daha önce de yazdım.

Keşke sezon başında takımın başına Cem Karaca değil de Suat Kaya gibi tecrübeli bir isim getirilebilseydi.

Suat Hoca ile Cem Karaca'nın arasındaki farkı gördük.

O zaman Eskişehirspor belki ligin sonunda değil de en azından tehlikeli bölgede olmayabilirdi.

* * *

Anlayacağınız Nazilli Belediyespor maçında kaybedilen iki puan belki ikinci yarı için umut olabilirdi.

Tabi ki Ankara Demirspor'u yenmesi halinde…

Olsun dünyanın sonu değil…

Geçmişte de üçüncü lige düşmüştük.

Düştüğümüz yerden kalkmasını başardık.

Yine de başarırız.

Yeter ki Eskişehirliler ve Siyah-Kırmızılı taraftarlar arkasında dursunlar.

* * *

SABRETTİ VE KAZANDI

Üç adayın yarıştığı TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi seçimlerinde Levent Özbunar 106 oy ile zoru başardı.

Levent Özbunar bir önceki seçimde de aday olmuştu.

Muazzez Günay 93 oy alarak başkanlığı kazanırken Levent Özbunar 73 oy almıştı.

Özbunar, 'bir önceki seçimi kaybettim' diye pes etmedi.

Meslektaşlarının kararına saygı göstererek bir sonraki seçimi kazanmak için oluşturduğu ekibiyle gelecek seçimler için çalışmaya başladı.

Sabretti ve sonunda da kazandı.

Hani bir söz var zaman zaman kullanırız.

'Sabreden derviş muradına ermiş' diye.

Demek ki kazanmayı kendinize hedef seçmişseniz sabretmeyi ve daha çok çalışmayı ilke edinmelisiniz…

Tıpkı Levent Özbunar gibi.

* * *

Gelelim kongre sürecinde yaşananlara.

Geçtiğimiz cumartesi günü kongrenin birinci aşaması yapıldı.

Kongrenin birinci günü yönetim kurulunun faaliyetleri okunur.

Yani mevcut yönetim hesap verir.

Dilek ve temenni konuşmaları yapılır.

İkinci gün ise seçimler gerçekleşir.

* * *

Üç adayın yarıştığı Genel Kurulun birinci gününde adaylar tarafından yapılan konuşmalar dikkat çekti.

MUAZZEZ GÜNAY TEPKİ ÇEKTİ

Mevcut Başkan ve başkan adayı Muazzez Günay'ın, 'odamızın gençleşmesini istiyoruz' dedikten sonra rakip adayların listelerindeki genç isimleri işaret ederek 'genel kurul çoluk çocuğun eğlence yeri değil' şeklinde çıkış yapması tepkilerin yükselmesine neden oldu.

ÂDEM ANASIZ'DAN MUAZZEZ GÜNAY'A 'SİYASET' CEVABI

Genel Kurul'un ilk gününde dikkat çeken bir diğer unsur ise Muazzez Günay ile bir diğer aday Âdem Anasız'ın birbirlerine cevap niteliğindeki açıklamalarıydı.

Muazzez Günay, 'odayı siyasi beklentiler için kullanmayalım' dedi.

Âdem Anasız ise yaptığı konuşmada söz konusu ifadeye cevap niteliğinde bir açıklamaya imza attı.

Anasız, mevcut yönetimi siyasi bir oluşumun devamı olarak gördüklerini savunarak kendilerinin bu yapıyı değiştirerek yeni bir yapı kuracaklarını kaydetti.

LEVENT ÖZBUNAR'DAN 'BAĞIMSIZLIK' ÇAĞRISI

Bir diğer aday olan Levent Özbunar'ın konuşması da dikkat çekti.

Genel Kurul boyunca tartışmaların uzağında olmayı tercih eden Özbunar, bağımsız bir ekip olduklarını, tarımda yaşanan olumsuzlukları ayırt etmeksizin ifade edeceklerini söyledi.

Özbunar ayrıca gençlere özel önem verdiklerini, gençlerle beraber hareket edeceklerini, yönetim kurulunda da gençlere yer verdiklerini ve ilerleyen dönemde bayrağı deneyim kazanan gençlere bırakmaya hazır olduklarını ifade etti.

GENÇLER KAZANDI

Ağır başlılığı ve tartışmalardan uzak kalması Levent Özbunar'a seçim kazandırdı.

Özbunar'ın listesinde yer alan isimlere baktığımda genelde kamu kurumların dışında görev yapan kişiler.

Adaylardan Muazzez Günay 93 oy alırken, Âdem Anasız ise 67 oy aldı.

Yönetim şu isimlerden oluştu:

Levent Özbunar, Selma Güder, Gizem Avar Menge, Burçin Yurdaışık, Oğuzhan Ulucan

Çiğdem Canbolat, Berk Tutka.

* * *

FUAT HOCA 'DUYMAZDAN' GELMEDİ

Son yıllarda Eskişehirspor Kulübünde Teknik Direktörlük yapanların içerisinde Eskişehir'de iz bırakan üç isim var.

Birincisi Fuat Çapa, ikincisi Çoşkun Demirbakan üçüncü isim de Cengiz Seçsev.

Her ne kadar Eskişehirspor'da kısa dönemler görev yapsalar da bıraktıkları izler kolay kolay silinmez.

Fuat Çapa'yı Osman Taş, Çoşkun Demirbakan'ı ve Cengiz Seçsev'i Mustafa Akgören gönderdi.

İki sezon üst üste birinci ligde oynayan Eskişehirspor'un başında yukarıda isimlerini saydığım hocalardan Fuat Çapa ve Çoşkun Demirbakan sezon sonuna kadar kalabilselerdi belki de bugün birinci ligde mücadele ediyor olabilirdi.

Cengiz Seçsev'i neden ayrı tuttuğuma gelince.

Fuat Hoca göreve başladığında zaten Siyah-Kırmızılı Kulübün birinci ligde kalma ümidi çoktan bitmişti.

Zaten Mustafa Akgören de kendisine, 'Hocam gelecek sezonun planlarını yapmak sizi takımın başına getirdik' demişti.

Ama içi boşalmış, TFF'ye alacaklarını alamadıklarını gerekçe göstererek dilekçe veren tecrübeli futbolcular gemiyi terk etmişlerdi.

Cengiz Hoca, U-16-17 ve 19 takımlarında biraz öne çıkmış çocukları bulup takıma monte etmişti.

Bugün ligde kalma mücadelesi veren altyapı patentli bu çocukların büyük bölümüne Cengiz Hoca forma şansı vermişti.

Ama Akgören Eskişehir çocuğuna tahammül edemedi.

Kulüp Başkanlığı döneminde birçok yanlışlar yaptı.

Cengiz Hoca'nın alt yapıdan seçip getirdiği çocuklar bugün Eskişehirspor'u 2. Ligde tutmak için kıyasıya bir mücadele içindeler.

* * *

Kaan Ay'ın başkanlığı döneminde Eskişehirspor'a Teknik Direktör olan Fuat Çapa, o dönemler ciddi ekonomik sıkıntılar içerisinde olan Siyah-Kırmızılı Kulübe hem hocalık yaptı hem de hiç vazifesi olmadığı halde yönetici gibi kapı kapı dolaşarak yardım topladı.

Artı kulüpten alacaklarını alamadıkları için maddi sıkıntı yaşayan futbolculara ve kulübe para verdi.

Kulübe verdiği borç paraları alamamasına rağmen açılan kampanyalara katılarak destek oldu.

Son olarak da Eskişehirspor eski teknik direktörü Fuat Çapa dosyakapat.com kampanyasına 5026 TL destekte bulundu.

Başkan Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından 'Sevgili hocam Fuat Çapa dosyakapat.com kampanyamıza 5026 TL ile katılmış. Allah birini bin yapsın. Kesene bereket hocam' paylaşım yaparak Fuat hocaya teşekkür etmişti.

Şehirde birçok eski başkan yönetici, iş adamı destekte bulunmazken, şu anda Samsunspor'un başında olan Fuat hocanın bu olumlu hareketi alkış aldı. Sosyal medyadan da Fuat Çapa'ya taraftarlar teşekkür etti.

* * *

Fuat Hoca'nın bu örnek davranışı belki Eskişehir'de örnek teşkil eder de özellikle şehirdeki iş adamlarını harekete geçirir umudunu taşıyorum.

Ancak yaşam savaşı veren Eskişehirspor'a bir iki eski yönetici ve taraftarlar ile küçük ölçekli iş adamlarının dışında destek veren yok.

Onlarda yaşam mücadelesi veren Eskişehirspor'un ölmesini adeta dört gözle bekliyorlar.

Ama onlar destek olmasalar da Eskişehirspor yaşayacak!

Mehmet Şimşek ve yönetim kurulu üyeleri kulüp üçüncü lige düşse de bulup buluşturup küçük desteklerle Siyah-Kırmızılı Kulübü eğer birileri heveslerini kırmaz ise 2-3 yıl içerisinde önce 2. Lige ve ardından da 1.Lige yeniden çıkaracaklarına inanıyorum.

* * *

FIKRA:

Sünnet
Nasreddin Hoca'nın evine bir gün üç molla misafirliğe gelmiş. Üçü de birbirinden oburmuş. Hoca ne yemek çıkarmışsa silip süpürmüşler. O kadar ki sahanlarda yemek bitince, bunları da 'sünnettir' diye ekmekle iyice sıyırmışlar.

Bu sırada odaya Hoca'nın oğlu girmiş, Mollalar Hoca'yı memnun etmek için:

-'Aman ne güzel çocuk adı ne?' diye sormuşlar.

Hoca:
-Adı 'Farz' demiş.

Mollalar şaşırıp birbirlerine bakmışlar:
-'Bu ne biçim isim Hoca Efendi?' demişler.
-'Şimdiye kadar böyle bir isim hiç duymamıştık.'

Hoca hemen taşı gediğine koymuş:
-'Ya, sünnet diyeyim de onu da mı yiyesiniz?'.

* * *