Karadenizlinin temel besin kaynaklarından, kendisi küçük gerçek değeri çok büyük olan, ızgarası, tavası , buğulaması, pilakisi, kızartması, turşusu, pilavı, köftesi, pazılı sarması yapılan bir balıktır hamsi. Kış aylarında bazı yıllar bol bulunup tüketilebilen hamsi bir çok derde deva, bir çok hastalığa çare olarak görülmektedir. Hamsi yüksek protein, düşük karbonhidrat içeriğinin yanı sıra vücut için gerekli esas amino asitleri, Omega 3 yağ asitlerini, vitamin ve mineralleri içermesi, düşük kalori ve kolestrol değerine sahip olması nedeniyle mükemmel bir gıdadır.Vücudumuzun kış aylarında ihtiyaç duyduğu A, B1, B2, B3, B6, B12 ve D vitaminlerinin yanı sıra fosfor, demir, selenyum, iyot, kalsiyum, magnezyum gibi çeşitli minerallerce zengindir. İçindeki minerallerden kalsiyum ve magnezyum kemik ve dişlerin gelişmesinde rol oynadıklarından hamsi bebek ve çocukların, menapoz devresindeki kadınların ve tüm yaşlıların tüketmesi gereken bir gıdadır. İçerdiği A vitamini ve fosfor ile gelişme çağındaki çocukların göz gelişimi ve sağlığına katkı yapmaktadır. Yağda eriyen vitaminlerden olan D vitamini yönünden zengin olan hamsi, özellikle güneşin az göründüğü kış aylarında kemik ve diş gelişimi için D vitamininin karşılanmasında önemli bir kaynaktır. İçerdiği demir sayesinde kan yapıcı özelliğe sahip olduğu için gelişme çağındaki kız çocukları ve kadınlar için önemli bir gıdadır. Kanın vücutta dolaşımını olumlu etkileyerek el ve ayaklarda görülen üşüme ve parmak hissizleşmesini azaltır. Hamsi iyot açısından da zengindir. İyot vücudun normal ve sağlıklı gelişimi için önemli bir mineraldir. Hamsinin zeka gelişimine de katkısı büyük olmaktadır. Hamsiyi sık tüketenlerde iyot eksikliğine bağlı guatr hastalığının daha az görüldüğü bildirilmektedir. Hamsi balığının içerdiği protein kaliteli, yağsız ve vücut tarafından kolay alınabilir bir proteindir. Bu protein vücut için gerekli amino asitleri içermektedir ve bu nedenle her yaştaki insanın kolayca tüketebileceği bir gıdadır. Hamsi yağlı balık sınıfına girse de, kırmızı ete göre yağı daha azdır ve bazı özel yağ asitlerini içermektedir ki, bu yağ asitleri et, süt, peynir gibi diğer hayvansal ürünlerde yoktur. Hamsinin bol miktarda sahip olduğu Omega 3 yağ asitleri kandaki kolestrolü ve kan basıncını düşürerek kalp sağlığını korumaktadır. Omega 3 yağ asidi eksikliği, görmede keskinlik ve karanlığa adapte olma özelliklerinde azalmaya neden olabilmektedir. Omega yağ asitleri iyi bir görme kalitesi sağlanması ve ilerleyen yaşlarda katarakt oluşumunun engellenmesi açısından önemlidir. Çağımızın en önemli rahatsızlığı olan kanser tedavisinde uygulanan kemoterapi ve radyoterapi sonrası akyuvarlarda oluşan zararı azaltmada etkili olabilmektedir. Omega yağ asitleri kanın beyin damarlarında dolaşmasını sağlayarak migren ağrılarını azaltmada da etkili olabilmektedir. Aynı zamanda depresyon ve alzaymır riskini düşürmektedir. Diyabet hastalarında insülinin işlevini artırarak kan şekerini kontrol altına aldığı, eklem ve kas yangısını hafiflettiği de bildirilmektedir. Hamilelik döneminde hamsi tüketimi, içerdiği omega 3 yağ asitleri nedeniyle anne karnındaki bebeğin beyin oluşumu ve gelişimine katkıda bulunmaktadır. Hamsi içerdiği bu yağ asidi nedeniyle cildin nemini koruyarak genç görünmeye, tüm cilt hücrelerinin işlevini düzenlemeye katkıda bulunmaktadır. Fosfor ile birlikte omega yağ asitleri çocuklarda zihinsel gelişimin tamamlanması için gereklidir ve bu hamside mevcuttur. Beynimizin % 60 ı doymamış yağ asitlerinden oluşan yağ tabakası olduğu için, doymamış yağ asitlerince zengin olan hamsi, gerek çocuklarda beyin gelişimi ve gerekse büyüklerde hafızanın güçlü olması için önemli bir yere sahiptir. Hamsi aynı zamanda iyi kolestrolü yükseltme ve kötü kolestrolü düşürme de kullanılan ilaçların kalp kasında yaptığı zedelenmeye karşı faydalıdır.

100 gr mı sadece 140 kalori olan hamsi kızartıldığında lezzetli olmakta ancak kalorisi iki kat artmakta ve bazı vitamin ve mineral kayıpları oluşmaktadır. Buna karşılık buğulaması sebze ile yapılacağı için besin değeri artmaktadır. Mevsimi dışında tuzlama olarak tüketmek sağlık açısından bazı sıkıntılara yol açabildiğinden mevsiminde tüketmek daha uygundur. Hamsi eti düşük bağ dokusuna sahip olması, sindiriminin kolay olması, kolestrolü ve doymuş yağlarının düşük olması nedeniyle haftada rahatlıkla 1-2 kez tüketebilecek bir gıdadır.