Çok faydalı bir kış sebzesi olan karalahana, yaprakları normaline göre daha koyu yeşil olduğu için böyle isimlendirilmiştir. Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesinde yaşayanların temel besin maddelerinden birisi olan kara lahana, içerdiği vitamin ve minerallerle kırmızı ve beyaz lahanaya göre sağlık bakımından biraz daha yararlıdır. Çorbasından dolmasına kadar pek çok çeşit yemeği yapılan bu sebze A, B2, B6,C, E ve U vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, kükürt, selenyum, magnezyum, bakır ve demir minerallerini içermektedir. Karalahana C vitamini açısından zengin bir besindir ve ıspanaktan %10 daha fazla C vitamini içermektedir. Bu vitamin hücrelerin dostudur, yaşlanma sürecini geciktirir. C vitamininin sağladığı bu özellik A, E vitamini ve potasyum minerali ile de desteklenmektedir. Böylece cilt berrak ve sağlıklı görünüm kazanmakta, saç sağlığı korunmakta, bağışıklık güçlenmekte, vücutta oluşan serbest radikaller engellenip, kanser hücresi oluşumu yavaşlatılmaktadır. Karalahananın kaynatılması ile elde edilen suyun cilt ve saç bakımı için kullanılabildiği ve fayda sağladığı da bildirilmektedir. Kara lahana tüketimi metabolizmanın daha etkili çalışmasını sağlayarak DNA üzerinde olumlu etkiler yaratmaktadır. Karalahananın yapraklarına yeşil rengi veren klorofil pigmentleri içinde bol miktarda beta-karoten, askorbik asit (vitamin C) ve kalsiyum bulunmaktadır. Yaprak rengi koyulaştıkça içerdiği beta-karoten miktarı artmaktadır. Beta karoten göz sağlığı için çok önemlidir. Katarakt oluşumunu geciktirir, prostat kanseri riskini azaltır. Antioksidan ve fotokimyasal özellikleri olan ve yüksek oranlarda vitamin ve mineraller içeren karalahana, birçok kanser türünün ve kalp hastalığı riskinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır. İçerisindeki sülforan, sinigrin ve lupeal vücutta tümörlerin oluşmasını engelleyici etkiye sahiptir. Yapısında bulunan kükürt, solunum sistemi ve oksijen dengesini korumak açısından önemli bir madde olup, vücudu enfeksiyonlara karşı korumaktadır. İçindeki demir etten, kalsiyum ise sütten daha fazladır. Karalahana demirin vücutta depolanmasını ve kullanılmasını kolaylaştırarak kansızlığın engellenmesine önemli katkı sağlamaktadır. U vitamini sayesinde bağırsak ve midedeki yaralara iyi gelmektedir. Güçlü bir antioksidan olan karalahana karaciğer başta olmak üzere iç organların sağlığını da korur. Kara lahana vücuttaki yağların yakılmasına da yardımcı olduğundan kilo verme sürecinde kullanılabilir. Bol miktarda lif içerdiği için sindirim sisteminin iyi çalışmasına yardım eder, bağırsak hareketini artırır ve kolay dışkı atmayı sağlayarak bağırsak sağlığı ve mide sağlığına da katkıda bulunur. Kandaki şeker ve kolestrolün ayarlanmasına katkı yapan bu sebze, içerdiği yüksek potasyum sayesinde idrar söktürür. Kalsiyum, magnezyum ve potasyum yönünden zengin olması ve K vitamini içermesi nedeniyle kemik ve diş dokularına dayanıklılık sağlayarak koruyucu etki yaratır. Yaşlılıkta rastlanan Alzheimer hastalığına karşı içerdiği antioksidan ve K vitamini ile sinir hücrelerinin miyelin kılıf üretmesini sağlayarak koruyucu etki yapabilmekte, beyin ve sinir sistemine karşı iyi geldiği için stres ile mücadele etmeyi kolaylaştırmaktadır. Kara lahana kan basıncını düzenleyerek kalp ve damar sağlığının korunmasına yardımcı olmaktadır. Vücutta pek çok hastalığa sebep olan serbest radikallerden kanı arındırıp temizlemekte ve vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olmaktadır. Kara lahana suyu bağırsakların zararlı maddelerden arınmasını sağlamakta, içeriğinde yer alan kükürt ve klor kalın bağırsağın sağlığını korumaktadır. Karalahanada bulunan glutamin güçlü bir iltihap söktürücüdür ve iltihaptan kaynaklanan kas ağrılarını hafifletici etki yapmaktadır. Karalahana oldukça zengin besin içeriği ile günlük beslenme için önemli bir sebzedir. Kalorisi düşük olduğu için obeziteye karşı kullanılabilecek sebzeler arasındadır.

Bütün lahana türleri sağlıklı beslenme bakımından faydalı besin maddeleri arasındadır. Ancak uzmanlar özellikle kara lahananın guatr hastaları tarafından tüketilmesini sakıncalı görmektedir. Kemoterapi görenler de tüketmemelidir. Diğer taraftan lahana cinsi ne olursa olsun idrar söktürücü özelliği olduğu için fazla tüketildiğinde vücutta su kaybına, idrar yollarında tahrişe yol açıp, idrar yaparken yanma hissi yaşatabilmektedir. İshal şikayeti olan kişiler için tavsiye edilmeyen bir sebzedir ve ishal şikayeti geçene kadar lahana tüketimine ara verilmelidir. Kara Lahana, tüm turpgiller gibi vücudun iyot emilimini azalttığı için haftada 2–3 defadan fazla tüketilmemelidir. Ayrıca karalahana hazmı zor olan ve böbrek taşı yapan gıdalar arasında yer almaktadır. Karalahana uzun süre pişirilmemeli ve haşlama suyu dökülmemelidir. Çünkü haşlama suyu ile içerdiği vitamin ve mineraller atılmış olmaktadır. Karalahana yağ yaktıran ve bol C vitamini içeren kırmızı biber ve pek çok hastalığa karşı koruyucu olan sarımsak ile pişirilmeli ve arzu edilen baharatlar da kullanılmalıdır. Lahana fazla miktarda sindirilmeyen şeker içerdiği için mide gazı, karın ağrısı ve şişliğe neden olmaktadır, pişirilirken kimyon ilave edilmesi bunun önüne geçmektedir. Fazla miktarda K vitamini içerdiği için kan inceltici ilaç kullananlar az tüketmelidir. Lahananın her tür yemeği ve suyu dikkatli tüketilmelidir.