Sabahattin Ali'nin neredeyse bir destan haline gelmiş şiiri vardır ya,
Der ki,
'Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz...'
Nedense,
Bayramdan hemen önce Kaymaz'da yaşanan ÇED toplantısındaki görüntüleri izlerken, Sabahattin Ali'nin şiiri geldi aklıma...
*****************
Hatırlıyorum da,
Çok değil belki 7-8 yıl öncesine kadar,
Türkiye kamuoyu da, Eskişehir kamuoyu da çevre konusundaki gelişmelerde bugünkü kadar hassasiyet göstermiyordu...
Yeşilciler, çevreciler elbette o zaman da vardı, ancak işin ne kadar önemli olduğunu geniş kitlelere bir türlü anlatamıyorlardı...
Lokal karşı çıkışlar, o bölgede kalıyordu...
Sonra başka bir şey oldu...
Biz kendimizden örnek verelim...
Burnumuzun dibindeki Kütahya Seyit Ömer'deki kömürlü termik santralden haberimiz bile yoktu...
Birçoğumuz orada öyle bir santral olduğunu bile bilmiyorduk...
Seyit Ömer deyince aklımıza gelen tek şey, Kütahya kömürüydü...
Bir gün,
Eskişehir'in Alpu Ovasına kömürlü termik santral kurulacağı haberi düştü gündeme...
Haliyle bizim içimize de ateş düştü...
Ansızın gözlerimiz açıldı...
Sonra Yatağan, Elbistan, Çanakkale Çan, Zonguldak Çatalağzı, Soma kömürlü termik santralleri internette viral oluverdi...
Ardından tepkiler çığ gibi büyüdü ve ÇED raporunun mahkeme tarafından iptal edilme noktasına gelindi...
Şimdilik orada bekliyoruz...
*****************
İşte gelişen bu hassasiyetin son noktasında, Kaymaz'daki altın madeni ile ilgili firmanın ek depolama sahası yapabilmek için, düzenlemesi yasa ile zorunlu olan Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı yapıldı...
Amaç, bölge halkını ikna etmek...
Toplantıya yalnızca o çevrede yaşayanlar değil, Eskişehir'den de katılım oldu...
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü,
Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy...
Baroyu temsilen Avukat Hüseyin Akçar,
Çevre Derneği Eskişehir Şube Başkanı Sadık Yurtman katılımcılardan bazılarıydı...
Yaşananlar basına yansıdı, geniş şekilde işlendi...
Ancak hemen arkasından gelen bayram ve tatil nedeniyle, çok fazla gündemde kalamadı...
*****************
Şimdi biraz daha ayrıntıya girelim...
Milletvekili Jale Nur Süllü'ye 'ahlaksız kadın' diyerek hakaret edildi...
Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy'un üzerine yüründü...
Gazeteci Meltem Karakaş Kaya sözlü şekilde taciz edildi...
Ardından katılımcılar dışarıya doğru itildi ve arbede dışarıda da sürdü...
Bir kadın milletvekili, bir kadın Kent Konseyi Başkanı, bir kadın gazeteci...
20 yıldır Eskişehir'de gazetecilik yapıyorum...
Bir sürü arbede, tartışma, kavga gördüm...
Gazeteci olarak şahit oldum...
Ama hiçbirinde kadınlara böyle davranıldığını görmedim, duymadım...
Kadınlara hakaret, itip kakma, sözlü taciz, üzerine yürüme...
Bu olay bile bize,
Kadınların geniş yığınlar tarafından hala 'kolay hedef' olarak görüldüklerini gösteriyor...
*****************
Demem o ki,
Biz Eskişehirliler,
Kadınlara ne böyle davranırız ne de böyle şeylere alışkınız...
Bu topraklarda kadına karşı böyle davranacak insan çıkmaz...
Hiç durmadan sanayi,
Hiç durmadan yatırım,
Hiç durmadan göç...
Gelinen nokta ortada...
Aman Kaymaz demeyin, çok fena kayar buralar...
Bilmem anlatabildim mi?