Odunpazarı Belediyesi, Sosyal Demokrat Kamu İşverenler Sendikası (SODEMSEN) ve Türk İş'e bağlı Belediye-İş Sendikası arasında ek protokol imzalandı. İmzalanan bu protokolle işçilerin maaşlarına yüzde 46,2 zam yapıldı. Odunpazarı Belediyesi'nde en düşük maaş net 6 bin 942 lira 66 kuruş oldu.
Odunpazarı Belediyesi'nde çalışan herkes memuru, sözleşmeli memuru, kadrolu işçisi, işçisi hatta part time de dahil bu zammı aldı. Asgari ücretin üzerinde bir ücret, belediye çalışanları bu zamla yaşanan ekonomik krizde biraz olsun rahat nefes alabilecekler.
'HERKESE AYNI ORANDA ZAM YAPTIK'
Belediye-İş Sendikası ile yapılan ek protokol ile işçilerin maaşlarına yüzde 50'ye yakın zam yapılan törende konuşan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, bu zamdan tüm belediye çalışanlarının yararlandırıldıklarını, iktidarın asgari ücrete yüzde 29, memur maaşlarına yüzde 40 zam yaptığına dikkat çekerek, 'Biz 1 puan üstüne koyalım dedik. İkramiye ile beraber de yüzde 45'i geçtik. Hayırlı uğurlu olsun. Helal olsun. Daha çok çalışır, daha güçlü bir belediye bütçesi yaratırsak; bunu paylaşırız. Bizim amacımız, artı değeri emekçiler ile paylaşmak. Bu zammı sadece şirket işçilerine değil, kadrolu işçilerimize de veriyoruz. Eşit işe eşit ücret dedik ve devlet memura ne zam verdiyse, memurun karşısında oturan kadrolu işçi de yanında oturan taşeron işçi de aynı oranda zam alsın. Bu farklılığı biz yaratmadık, ama biz düzeltmeye çalışıyoruz. Odunpazarı Belediyesi'nde çalışan herkes; memuru, sözleşmeli memuru, kadrolu işçisi, işçisi hatta part time de dahil bu zammı almıştır. Emeğin değerini düşünmek, emekçinin hakkını vermek de herkesin boynunun borcudur. Toplu iş sözleşmemiz gereği 1 Temmuz'dan itibaren yüzde 8 zam yapmamız gerekiyordu. Bu yüzde 8, toplu iş sözleşmesi imzaladığımızda iyiydi. Ancak yüzde 8, 500 TL ediyor. 500 lira ile hiçbir arkadaşımız, hiçbir derdini görmez. O nedenle sol vicdanımızı rahatlatmak için ek bir protokol yapma ihtiyacı duyduk. Bunu da belediye bütçemizin her türlü zorlanmasına rağmen yaptık. 20 yıldır bu ülkeyi tek başına yönetenlere de vebaldir' demiş.
10 YIL ÖNCE MAAŞLARINI 2-3 TAKSİTLE ALIYORLARDI
Başkan Kazım Kurt'un, maaş iyileştirme protokol imza töreninde yaptığı konuşma şu sözleri dikkat çekiciydi.
'10 yıl önce Odunpazarı Belediyesi'ne çalışırken maaşını gününde alamayan; maaşını 2-3 taksitte alan arkadaşlarım bir düşünsün. İki başkanın arasındaki mantığı, zihniyeti bir karşılaştırsın. Evet, hodri meydan. 10 yıl önce Odunpazarı Belediyesi ile 10 yıl sonraki Odunpazarı Belediyesi'ni karşılaştırmak isteyenler var. Karşılaştırın, 10 yıl önce arkadaşlarımız maaşlarını 2 taksitle alıyordu, bazen 3 ayda alamıyordu. Sosyal demokrat, halkçı bir belediye başkanı buraya geldikten sonra maaşlar 1 gün aksamadı. Zamanında ve kurallara uygun bir biçimde maaşlar yattı. Bundan sonra da yatar, kimsenin kuşkusu olmasın. Biz, doğru bir yönetim anlayışı ile Odunpazarı Belediyesi'ni borçsuz, yatırım ve tasarruf yapabilen bir belediye haline getirdik. Bize yapılan her türlü baskı ve engellemeye rağmen, 8 yılda yaptıklarımızı bizden önceki 10 yılda yapılanlarla karşılaştırın. Laf kalabalığı ile dini kullanarak insanları kandırmaya çalışmadık. Biz bu işleri düzgün yapıyoruz. Bu ek protokolü nasıl imzaladık, belediye gelirlerimiz mi arttı, hayır. Tasarrufla yaptık. Kimseye avanta, komisyon, müteahhitlik vermedik; bütün işi kendimiz yaptık.'
* * *
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt 'hodri meydan' diyerek kendisinden önce dönem belediye başkanlığı yapan Burhan Sakallı ile kendi döneminin mukayese edilmesini istemiş.
8 yıl öncesinde belediye çalışanlarının maaşlarının 2-3 taksitle ödendiğine, kendi döneminde ise 1 gün bile aksatılmadığına ve yapılan hizmetlerin artmasına rağmen hem borç ödediklerine hem de daha fazla hizmet yaptıklarına dikkat çekmiş.
Kazım Kurt döneminden önce belediye çalışanlarının maaşlarının iki-üç taksitle ödendiğini hatırlamıyorum.
Ancak bunun doğru olup olmadığını öğrenmek için 25 yıldır belediye de işçi olarak çalışan bir kardeşime telefon ederek sordum.
'Doğru. Zaman zaman maaşlarımızı 2 taksitle aldığımız oldu' dedi.
* * *
Kazım Kurt, belediye başkanlığı koltuğuna oturduğunda belediyenin ciddi borcu vardı. Bir takım tasarruf tedbirleri uygulayarak, hizmetleri aksatmayarak bu borcu üçte bir oranına indirmişti.
'Peki, şimdi Odunpazarı Belediyesi'nin borcu yok mu?' diye soranlar olabilir.
Elbette ki var.
Bugün Türkiye'de borçsuz belediye hemen hemen yok.
Hizmet yaparsanız elbette borçlanırsınız.
Önemli olan bu borcu döndürebilmek, ödeyebilmek…
8 yılda Odunpazarı Belediyesi 7 müze20'nin üzerinde kütüphane, 13 kreş açtı. 20 mahallede mahalle meclisleri açıldı.
Her mahalleye 'bir kreş' sözü vardı.
Cumhurbaşkanlığının yayınladığı tasarruf genelgesi ellerini kollarını bağladı. Yapılacak yeni kreşler ise tasarruf genelgesine takıldı.
AK Parti iktidarı, 18 yılda Eskişehir'e Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kanalıyla 4 kreş yaptı. Kazım Kurt dönemindeki Odunpazarı Belediyesi ise bu sayıyı 8 yılda üçe katladı. Tasarruf genelgesi olmasaydı belki de 10'a 15'e katlayacaktı.
* * *
Son olarak Eskişehir Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri 'cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesi' ile elleri kolları bağlanmış olmasına rağmen yasalar çerçevesinde seçim dönemlerinde halka verdikleri sözleri yerine getiriyorlar.
ESKİŞEHİR'DE YÜZDE 56.2 ALDILAR
Halk merkezdeki her üç belediyeden de memnun. Geçtiğimiz günlerde yazmıştım. ORC Araştırma Şirketi tarafından Eskişehir'de yaptığı ankette CHP birinci parti çıkmış. Neden? Merkezdeki üç belediyenin yapmış oldukları hizmetten dolayı.
Eskişehir'de yapılan ankette CHP yüzde 35.7 oy alırken, ittifak ortağı İYİ Parti 20.5 oranında oy aldı. İki partinin toplam oyu 56.2 oldu. Kentte AK Parti yüzde 28.3 oy alırken, MHP 5.4 aldı. Bu sonuçlarla Cumhur İttifakı'nın oyu 33.7 oldu.
Ankette, 'Bu pazar genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?' diye soruldu. Ankete katılanların büyük çoğunluğu CHP'ye oy vereceklerini söyledi.
Eskişehir'de CHP önde AK Parti'nin oy kaybı yüzde 9.
AK Parti il yönetimi bu kaybın neden yaşandığını mutlaka araştırması gerekir. 2023'de yapılacak 'cumhurbaşkanlığı ve milletvekili', 2024'de ki belediye seçimlerinde hayal kırıklığı yaşayabilirler.
* * *

Ünlü anketçi seçimde AKP'nin
kaçıncı parti olacağını açıkladı
ORC Araştırma Genel Müdürü Mehmet Pösteki 35 ilde, seçmenin siyasi parti tercihini ortaya koydu. Pösteki, AKP'nin yüzde 10 ila 20 arasında oy kaybettiğini söyleyerek bir sonraki seçimde üçüncü parti olabileceğini ifade etti. AK Parti'nin en fazla oy kaybettiği partinin İYİ Parti olduğunu belirtti.
Pösteki CHP'nin birinci parti olma ihtimalini yüksek gördüğünü açıkladı. Ancak Pösteki bunun oy oranını yükselttiği içi değil, AKP'nin oylarının düşüyor olmasından dolayı gerçekleşebileceğini ifade etti. Pösteki, 'Keza AK Parti'nin üçüncü parti bile olma durumu söz konusu olabilir. Çünkü İYİ Parti gelene kadar merkez sağ alternatifi denen bir şey yoktu. Şimdi AK Parti'nin alternatifsiz merkez sağ görüntüsü kaybolmuş durumda' değerlendirmesinde bulundu.
MHP'nin baraj sıkıntısı yaşadığını söyleyen Pösteki AKP listesinden seçime girebileceğine dair bir iddiada bulundu. Pösteki, aynı zamanda Millet İttifakı'nın adayının da seçimi ilk turda kazanabileceği ihtimali üzerinde durdu.
Pösteki'nin değerlendirmeleri şu şekilde:
'Şu ana kadar 35 tane il açıkladık. Her ilde ortak görünen bir veri var. Bu veri de AK Parti'nin her ilde yüzde 10 ila 20 arasında oy kaybettiği yönünde. Cumhur İttifakı'nda yine Erzurum, Antep gibi, hatta kendi memleketi olan Rize'de bile yaklaşık yüzde 22 civarında bir erime söz konusu.Erdoğan'ın, AK Parti'nin kalesiymiş, burası kalesi değilmiş gibi bir durumdan ziyade artık erime 81 ile yayılmış vaziyette. En az oy kabı yaşadıkları yerde de 10 puanlık bir erime söz konusu. Türkiye geneline baktığımızda da son yaptığımız araştırmada AK Parti'nin 2018 seçimlerine göre 15 puan oy kaybettiğini, totalde Cumhur İttifakı olarak değerlendirdiğimizde 20 puanlık bir oy kaybı yaşandığını görüyoruz.
AK Parti'nin yüzde 18-20 bandında bir kemik oyu olduğunu tespit ediyoruz. Özetle şunu söyleyeyim; bütün illerde küçük küçük Recep Tayyip Erdoğan'lar ortaya çıktı. Erdoğan nasıl davranıyorsa il, ilçe teşkilatı başkanı da aynı şekilde davranıyor. Bu da AK Parti'nin teşkilat manasında köylere kadar inmiş durumda.
AK Parti'nin şu anda yüzde 30'un altında, 27-28 payında olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. CHP'nin birinci parti olma ihtimalini yüksek görüyorum. Bu CHP'nin oy oranının artmasından kaynaklı bir şey değil. CHP oy oranını aynen koruyor. Biraz da artış var elbette. Ama 25-26 bandında ilerliyor CHP. Burada CHP'nin birinci parti olabilme ihtimali AK Parti'nin oylarının düşüyor oluşu nedeniyle. AK Parti oyları düştükçe ve CHP aynı yerini korudukça birinci parti konumuna ilerleyecektir. İYİ Parti gelene kadar merkez sağ alternatifi denen bir şey yoktu. Şimdi AK Parti'nin alternatifsiz merkez sağ görüntüsü kaybolmuş durumda.
Eski DYP'li, ANAP'lı fakat AK Parti'ye kanalize olan seçmenin İYİ Parti'ye yöneldiğini görmekteyiz. AK Parti'nin en fazla oy kaybettiği parti İYİ Parti. Verilerden bu sonuç çıkıyor. Birçok meslektaşımın da verilerinde durum aynı şekilde görülüyor. AK Parti neticede şu an birinci ama ikinci olan rakibiyle üç sene önce arasında neredeyse 20 puana yakın bir fark varken şimdi bu fark 2-3 puana kadar düşmüş durumda.
Türkiye geneline baktığımızda da son yaptığımız araştırmada AK Parti'nin 2018 seçimlerine göre 15 puan oy kaybettiğini, totalde Cumhur İttifakı olarak değerlendirdiğimizde 20 puanlık bir oy kaybı yaşandığını görüyoruz.
AK Parti'nin şu anda yüzde 30'un altında, 27-28 payında olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. CHP'nin birinci parti olma ihtimalini yüksek görüyorum. Bu CHP'nin oy oranının artmasından kaynaklı bir şey değil. CHP oy oranını aynen koruyor. Biraz da artış var elbette. Ama 25-26 bandında ilerliyor CHP. Burada CHP'nin birinci parti olabilme ihtimali AK Parti'nin oylarının düşüyor oluşu nedeniyle. AK Parti oyları düştükçe ve CHP aynı yerini korudukça birinci parti konumuna ilerleyecektir. Keza AK Parti'nin üçüncü parti bile olma durumu söz konusu olabilir.'
* * *

FIKRA:

Öksürük
Bir eczacı, yandaki bakkalın çırağını çağırıp '5 dakika dükkana göz kulak ol, hemen döneceğim' der ve çıkar. 5 dakika sonra döndüğünde, 'Gelen giden oldu mu?' diye sorar. Çırak, 'Bir adam geldi ve öksürük ilacı istedi, ben de şu kırmızı kutulardan verdim' deyince eczacı telaş eder 'Büyük kırmızı kutular müshil, küçük kırmızı kutular öksürük şurubu, hangisinden verdin?' der. Çocuk hatırlamayınca, eczacı adamın ne tarafa gittiğini sorar ve dükkandan fırlar. Az ileride bir ağaca sarılmış, tarife uygun bir adam görünce yaklaşıp sorar.
–'Beyefendi, az önce eczaneden öksürük ilacı aldınız mı?'
– Evet...
– 'Peki, öksürüğünüz devam ediyor mu?'
– 'Cesaretimi toplayabilsem öksüreceğim ama...'
* * *