Keçiboynuzu, insanda hayranlık uyandıran çok sayıda özelliğe sahiptir. Bunlardan biri tohumlarının 'tek' ağırlığı değişmeyen bir meyve olmasıdır. Keçiboynuzu tohumunun 16 tanesi 3,2 gram kadar gelmektedir. Osmanlı döneminde bir dirhem 3,2 gramdır ve altın tartımlarında keçi boynuzu tohumlarından yararlanıldığı bilinmektedir.
Keçiboynuzu ağacının tüm kısımları (yaprağı, meyvesi, çiçeği, kökü ve gövde kabuğu) insan ve/veya hayvan beslenmesi, peyzaj, gıda endüstrisi, mobilya, arıcılık, sağlık gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Keçiboynuzu ağacı sıcağa ve kurağa dayanmasının yanı sıra, yangına oldukça dayanıklı olması nedeniyle orman yangınlarından korunmada set bitkisi olarak da kullanılmaktadır. Şeklinden dolayı genel olarak keçiboynuzu adıyla tanınan bu meyve, değişik bölgelerde harnup, harup, boynuz, buynuz, kerti gibi isimlerle de bilinmektedir. Keçiboynuzu besleyici değeri yüksek bir meyvedir, doğrudan yenilebilir, pekmezi yapılabilir ve unu çeşitli şekillerde tüketilebilir. Meyve büyük oranda etli bir kısımdan ve tohumlardan oluşur. İçeriğinde %50-60 oranında bulunan şekerin %35'i sakaroz, %10'u glükoz ve %15'i früktoz olduğu belirtilmektedir. Keçiboynuzu pekmezi, besleyici özellikleri ve yüksek enerji değeri olan bir ürün olup, demir ve kalsiyum içeriği ile iyi bir mineral kaynağıdır. Çekirdekleri ayrılmış keçiboynuzu öğütülerek elde edilen unu, teobromin ve kafein içermemesi nedeniyle gıda sanayinde kakao benzeri bir şekilde tüketilmektedir.
Ayrıca glüten alerjisi olan çölyak hastalarının rahatlıkla tüketebileceği bir gıdadır. Çekirdekleri ise 'gam' üretiminde kullanılmaktadır. Keçiboynuzu gamı, yoğunlaştırıcı, stabilatör özelliktedir, hacimsel büyümeyi sağlar, kaymaksı bir tat verir, dondurmada erimeyi geciktirir, ısı şokuna karşı direnci artırır, yoğurt ve pudingde su salmayı önlemekte, eritme ve krem peynirde düzgün bir yapı oluşturmakta, unlu mamullerde kırılganlığı azaltmakta, tekstil endüstrisinde mukavemeti artırmaktadır. Boyalarda inceltici ve dinamit yapımında su blokajı gibi farklı amaçlar için de kullanılmaktadır.
Keçiboynuzu mineral madde bakımından oldukça zengin bir meyvedir, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, sodyum, selenyum, demir ve bakır içermektedir. Keçiboynuzunda 24 çeşit de fenolik bileşen bulunmaktadır. Toplam fenolik maddenin büyük çoğunluğunu gallik asit oluşturmaktadır. İçerdiği potasyum insanlarda kalp-damar hastalığı riskini azaltmaktadır. Keçiboynuzu, vücutta kan yapımını destekleyen demir içeriği ile kansızlık problemi olanlar için yararlı besindir. Kalsiyum nedeniyle diş ve kemik sağlığına iyi gelmektedir. İçerdiği gallik asit ağrı kesicidir, alerjiye, astıma ve bronşite karşı yararlıdır, bakteri yok edicidir, karaciğeri toksinden arındırıcı, bağışıklığı güçlendirici özellikleri bulunmaktadır. Keçiboynuzunun içerdiği beta karoten serbest radikal avcısıdır. Kolon kanserine neden olan hücrelerin azaltılmasında etkilidir. Keçiboynuzu meyvesinde bulunan D- pinitol, insan metabolizmasında insülin gibi davranarak kan plazmasındaki glikozu düşürme ve dengeleme özelliğinden dolayı gıda takviyesi ve ilaç üretiminde kullanılmaktadır. Şeker içeriği yüksek miktarda olmasına rağmen suda çözünmeyen diyet lifi ile glisemik indeksi düşük gıdalar sınıfına girmektedir.
Diyet lifince zengin olması obezite, kalp, sindirim sorunları önleyici ve iyileştirici ve kolestrol düşürücü etkiye sahiptir. Keçiboynuzu, radyasyonun vücuttan gönderilmesine katkıda bulunmaktadır. Besinlerde nadir bulunan K vitamini bakımından zengin olan keçiboynuzu ciltteki hücreleri yenileyerek cilt hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Mevsim geçişlerinde meydana gelen üst solunum hastalıklarına bağlı olarak çıkan öksürüğe karşı faydalıdır. Keçiboynuzu sütle karıştırılarak tüketilebildiği gibi dondurma yapımında da kullanılabilmektedir. Keçiboynuzu çekirdeğinden kahve de yapılmaktadır. Çekirdekleri öğütülerek elde edilen tozdan yapılan kahvede, hastalıklarda iyileştirmeyi hızlandıran glutamin maddesi bulunmaktadır. Bu madde, hastalık ve stres koşullarında vücutça üretilememektedir. Ayrıca bağışıklıkta rol oynayan arginin ve linoleik asitçe de zengin olduğu için egzamaya karşı iyi gelmektedir.
Günde bir çay kaşığı keçiboynuzu pekmezi veya iki günde bir yarım keçiboynuzu tüketmek fayda sağlamaktadır. Ancak aşırı oranda tüketilirse baş dönmesi, mide bulantısı, vücutta sivilce oluşumu, kaşıntı- kabarık gibi bazı alerjik rahatsızlıklara ve ishale neden olabilmektedir.