Yıllar önce Yenibağlar Mahallesi'nde adamın biri 8 katlı inşaatın çatısına çıkarak, intihana kalkışmıştı. Adam evi terk eden eşi gelmezse atacağını söylemişti.

BİR PİSLİK
TEMİZLENİRDİ
Polis adamı aşağıya inmesi için eşini olay yerine getirmişti. Kadıncağızın bir gözü mor, yanakları yara bere içindeydi. İntihar etmeye çalışan yaratığın dayaklarından dolayı bu haldeydi. Polis, 'o şerefsiz kendisini atmasın' diye zavallı kadını getirmişti. Kadın 'in aşağıya, tamam eve döneceğim' dedi. O yaratık aşağıya indi. Daha sonra kadını alıp eve götürdü. Bu olaydan 3-4 ay sonra aynı yaratık, kendisini aşağıya indiren eşini öldürdü. O zavallı kadını eşinin intihar etmemesi için olay yerine getirilmesini emredenler ve onu getirenler vicdan azabı hiç duydu mu? İnsanlıklarından utandı mı? Hiç sanmıyorum. Zaten o yaratık kendini aşağıya atsa ne olurdu? Dünyadan bir pislik temizlenir, o kadın yaşardı. Zaten o mahlukatda kendisini atmazdı. Eşi Yalçın Özalpay'ın satırlı saldırısıyla ağır yaralanıp, tedavi gördüğü hastanede 44 gün süren yaşam mücadelesini kaybeden Ayşe Tuba Arslan'ın 23 kez suç duyurusunda bulunmasına rağmen Savcılık tarafından katiliyle uzlaştırılmaya çalışıldığının ortaya çıkması bana bu olayı hatırlattı. Bu kan dondurucu skandalı ortaya çıkaran CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer konuyu TBMM'ye taşıdı.

TEK GÜN HAPİS YATMADI
Çakırözer yaşanan skandalın tüm detaylarını şöyle anlattı; 'Ayşe Tuba Arslan'ın savcılığa ve emniyete 23 kez başvuruda bulunduğu kabul ediliyor. UYAP kayıtları Arslan'ın hakarete uğradığı, tehdit edildiği, yaralandığı yönünde şikayetlerde bulunduğunu gösteriyor. Açıklama; saldırgan Yalçın Özalpay'ın hakkında 10 ayrı iddianame düzenlendiğini de doğruluyor. 23 başvuru, 10 dava. Hepsi de hakaret, tehdit, yaralama… Koruma tedbirleri de var. Başvurular devam ettiğine göre, tedbire uyulmuyor, mahkeme kararı ihlal ediliyor. Neden kanunun öngördüğü 'zorlayıcı hapis' cezası verilmiyor. Saldırgan neden tek bir gün hapse girmiyor? Aile hakimliklerinin suç duyurularını ciddiye almayan tutumu da incelenmeli, sorgulanmalı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyaları uzlaştırma bürosuna taşımış. Bir kadın 23 kez suç duyurusunda bulunduğu saldırganla uzlaştırmaya zorlanır mı? Bu uzlaşmadan sonuç çıkar mı? Nitekim Ayşe Tuba Arslan da tehdit ve hakaretlerin devam ettiğini kayıtlara geçirerek uzlaşmayı reddediyor. Saldırgan suç makinesi gibi. Hakkında onlarca suç duyurusu var, mahkemeler tedbir kararı veriyor. Uymuyor; şiddete, tehdide devam ediyor. Ama nasılsa bir gün bile hapse girmiyor. Açılan davaların bazılarından da beraat ediyor. Hakkındaki tek ceza 3 bin TL para cezası. Sistem, saldırganı adeta ödüllendiriyor.'

KİMSE MASAL
ANLATMASIN
İngiliz Yargıç, gece yarısı parktan geçen kızı korkutan adama, 7 yıl 7 gün hapis cezası verince şaşıran gazeteciler sormuş: 'Adam kıza elini bile süremedi. Kaçan kızın çığlıklarına yetişenler de adamı yakaladı. Bu ceza çok değil mi?' Yargıcın yanıtı hukuk tarihine geçecek düzeydeydi: 'Kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl, İngiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır.' O İngiliz yargıç, Türkiye'de 23 kez suç duyurusunda bulunmasına rağmen Ayşe Tuba Arslan'ın saldırganıyla uzlaştırıldığını bilseydi, herhalde meslektaşları adına utanç duyardı. Kızların 'kendilerine tecavüz edenleri hapisten çıkması için onlarla zorla evlendirildiğini' duysa kahrolurdu. Kimse masal anlatmasın. Ülkemizde kadınlarımızı, çocuklarımızı; onlara şiddet uygulayan yaratıkları en ağır şekilde cezalandırmadan koruyamayız. Hakim veya savcılar Ayşe Tuba kendi kızları olsa saldırganıyla uzlaştırılması kararını verirler miydi? Vermezlerdi. İşte bütün mesele bu. Kendi evlatlarına reva görmedikleri şeyin başkasına yapılmasına müsaade etmemeliydiler.

ÇIĞLIKLARINI DUYMADILAR
Mustafa Kemal Atatürk 'Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın' diye ne güzel söylemiş. Kahraman Türk kadını kendilerini ikinci sınıf muamele yapıp, sürünmeye layık görenlere karşı mücadele etmelidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün kendilerine verdikleri hakkı sonuna kadar kullanmalıdır... Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Twitter hesabından, Ayşe Tuğba Arslan'ın öldürülmesi olayına ilişkin gerekli incelemelerin başlatılacağını söylemiş. Umarım Ayşe Tuba Arslan'ın, 23 kez şikayetçi olmasına rağmen onun çığlıklarını duymayan ve onun vahşice öldürülmesine zemin hazırlayanlar en ağır şekilde cezalandırılır.
-------------------------------------------------------------------------

OLMAZSA OLMAZ ÜÇ ŞART

-Eskişehir'in demiryolu ile liman bağlantısının gerçekleşmesi
-Yüksek Hızlı Tren üretiminin Eskişehir'de yapılması
-Eskişehir'de serbest bölgenin kurulması.
Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, kent sanayinin gelişmesi için olmazsa olmaz üç şartı yukarıdaki maddelerle açıkladı. MHP Heyetinin ESO'da ağırlayan Kesikbaş; 'Paralarımızı betona değil, sanayiyi, fikre yatıralım. Hep beraber katma değer oluşturalım' dedi. Gazeteciliğe başladığım ilk yıllarda (1997) milletvekili adayı olanlar Eskişehir'i demiryolu ile limana bağlayacaklarını, kuzey ve güney çevre yollarını yapacaklarını hep vaat ettiler. Ancak bu iki önemli konuda 22 yılda hiçbir adım atılmadı. Serbest Bölge Kanunu 15 Haziran 1985'te resmi gazetede yayınlanarak, yürürlüğe girdi. Bu kanun; 'Türkiye'de ihracat için yatırım ve üretimi artırmak, yabancı sermaye ve teknoloji girişini hızlandırmak, ekonominin girdi ihtiyacını ucuz ve düzenli şekilde temin etmek, dış finansman ve ticaret imkanlarından daha fazla yararlanmak üzere, serbest bölgelerin kurulması, yer ve sınırlarının tayini, yönetimi, faaliyet konularının belirlenmesi, işletilmesi, bölgelerdeki yapı ve tesislerin teşkili ile ilgili hususları kapsıyor.' Eskişehir 1. Teşvik bölgesinde yer almasına rağmen serbest bölge olamaması bir hayli düşündürücü. 1. Teşvik bölgesinde Eskişehir ve Ankara dışındaki 6 il (İstanbul, Koceli, Antalya, İzmir, Bursa, Muğla) serbest bölge konumunda. Trabzon, Rize, Samsun, Gaziantep, Adana, Kayseri ve Denizli gibi illerde serbest bölgede yer alıyor. Serbest Bölgeler dış ticaret, vergi ve gümrük mevzuatı açısından gümrük hattı dışında sayılan bölgelerdir. Eskişehir serbest bölgede yer alırsa, kentimize çok yatırım gelir. Çünkü serbest bölgelerde yatırımcılara çok büyük avantajlar sağlanıyor. Türkiye'nin ilk yerli lokomotifi Karakurt'u, ilk yerli otomobili Devrim'i yapan Eskişehir Yüksek Hızlı Trenleri de üretebilir. Çünkü Eskişehir Türk demiryolculuğunun en önemli merkezidir. Demiryolculuk 'kültürü en yüksek' olan kenttir. Sanayimizin gelişmesi için olmazsa olmaz üç şartı açıklayan Kesikbaş, bunların yapılmasını da sağlamalıdır. Eskişehir Sanayicisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları üzerinde geniş çaplı lobi çalışması yapmalıdır. AK Parti milletvekilleri Harun Karacan, Nabi Avcı, Emine Nur Günay ile TBMM'de koalisyon ortağı olan MHP'nin milletvekili Metin Nurullah Sazak'ı harekete geçirmelidir. Bu konuda onların üzerinde baskı oluşturmalıdır...

---------------------------------------

'MİLLET İRADESİYLE BİR
TEK MUHTAR SEÇİLİYOR'


CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin önceki gün CHP'nin Pazar Toplantısına katıldı. Toplantıyı başarılı muhabirimiz Esra Ünlü takip etti. Bir partili Tekin'e 'CHP'de önseçim istiyoruz. Ön seçim olursa şu an milletvekili sayımız 3 ise biz bunu 5'e çıkartırız. Sizlerden bize güvenmenizi istiyoruz' demiş. Milletvekili Tekin, partiliye şöyle yanıt vermiş; '12 Eylül Anayasasında birçok madde değişti. Ama en önemlileri değişmedi. Bunlardan biri siyasi partiler yasası biri de seçim yasası. Millet muhtarını kendi seçebiliyorsa milletvekilini de kendisi seçmeli. Millet iradesiyle yapılan tek seçim muhtarlık seçimidir. Muhtarlar milletin iradesiyle seçiliyor. Milletvekillerini de vatandaşlar seçmeli İç hukukumuzu yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Üyeliğin de kuralları vardır. Üyelik yapısı da gözden geçirilmeli.' Kurt politikacı olan Tekin, 'siyasi partiler ve seçim yasası değişmeden hiçbir genel başkanın inisiyatif kullanarak, tüm illerde önseçim yaptırmayacağını' söylüyor. Önseçimlerin 'Genel Başkanların keyfine göre yapıldığını' vurguluyor. Tekin'in söylediği gibi Eskişehir CHP için ufukta önseçim görünmüyor. Bırakın milletvekilini, belediye meclis üyesi adayını bile belirlemeyen CHP Eskişehir Örgütü 'Şapkasını önüne alıp düşünsün; örgütü yok sayanlara karşı neden yıllardır tepki göstermedim' diye. Partilileri otobüslere doldurup, genel merkezin önüne binlerce insanı yığmadan kimse size Eskişehir'de önseçim yaptırmaz...
--------------------------------------
FIKRA
İKİNCİ GECE OYNANIRSA

Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelerlermiş... Bernard Shaw, Pgymalion oyununun ilk gecesine, Churchill'i davet etmiş ve iki davetiyeye bir de pusula iliştirmiş. 'Size iki davetiye gönderiyorum, bir dostunuzu da alıp gelebilirsiniz, tabii dostunuz varsa!' Churchill lafın altında kalır mı? Cevap göndermiş: 'Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece oynanırsa!'