İnsan bir şeyin değerini 'gereksinim duyduğu zaman' daha iyi anlıyor…
Son aylarda öğretmen örgütlenmesi üzerine yapmakta olduğum araştırma nedeniyle karşıma ikide bir 'bilgi eksiklikleri' çıkıyor. Aradan uzun zaman geçtiği için 'canlı kaynak yok ya da çok az', kamu yönetimi arşivleri sanki 'karakutu', konuyla ilgili önceden yapılan araştırma kaynağı ise yok gibi…
Böyle bir durumda insanın aklına hemen 'gazete arşivleri' geliyor. Ancak ne yazık ki o alanda da yetersizlikler adeta birbirleriyle yarışıyor…
Bize de sorunları sizlerle paylaşarak çözüm aramak kalıyor…
KENT BELLEĞİNİN ÖNEMİ
Konunun uzmanları, 'belleği (hafızayı)' beynin işlevlerinden birisi olarak tanımlıyor. Yaşam boyu görülen, duyulan, öğrenilen her şey, yeri ve zamanı geldiğinde yararlanılmak üzere beyinde depolanıyor.
Tüm gelişmiş canlılar gibi kentlerin de beyni ve belleği vardır kuşkusuz. Kentlerin yaşamında ve gelişmesinde bu bellek belirleyici rol oynuyor. Bu bellekten yararlanma düzeyi kentlerin gelişim biçimini derinden etkiliyor.
Ve bu konudaki veriler, 'ülkemizdeki kentlerin temel sorunlarından birisi olarak bellek yitimini' gösteriyor…
ARŞİVCİLİĞİMİZ GELİŞTİRİLMELİ
Sözcük anlamıyla 'arşiv'; 'resmi ya da özel kurumların, çeşitli kuruluş veya kişilerin işlerini yürütürken kullandıkları ve korunması gereken dokümanların (belgelerin) düzenli bir şekilde, belirli kurallara göre bir araya getirilerek saklandığı yer' demektir.
Bu bağlamda 'müze, arşiv ve kütüphaneler', ilk örneklerinden günümüze kadar toplumsal yaşamın önemli kurumları olmuşlardır.
Birbirinden bağımsız ama birbirleriyle 'bellek' kurumları olarak sıkı ilişki içinde olan müze, arşiv ve kütüphaneler birbirlerini tamamlayan/ bütünleyen bir özellik taşırlar.
Arşivcilik son yıllarda 'kentler düzeyinde' önemli gelişmeler göstermektedir. Dünyanın çeşitli kentlerindeki 'kent belleği müzesi' ve benzer isimlerle anılan bu kurumlar; kuşkusuz bir kentten ötekine farklı birçok özelliğe sahiptirler.
Ancak bu kentsel kurumların ortak amaçları, 'Kent yaşamıyla ilgili bilgileri arşivleyerek; kent belleğini korumak ve geliştirmektir…'
Ülkemizde 'ulusal düzeyde arşivciliğin yetersiz olduğu' bilinen acı bir gerçeğimizdir. Bu bağlamda gerek kamu arşivlerimiz gerekse özel sektör arşivlerimiz, Batı ülkeleriyle kıyaslandığında trajikomik bir durumdadır…
Son yıllarda özellikle bazı büyük kentlerimizde 'kent belleği müzeleri' oluşturulması sevindirici bir gelişmedir.
Bu sevindirici gelişmenin en güzel örneklerinden birinin Eskişehir'de olması ise gurur kaynağımızdır. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kent Müzeleri Kompleksi içinde yer alan 'Kent Belleği Müzesi' 2012 yılından beri gelişerek hizmet vermektedir.
Dileğimiz bu müzenin, mevcut turizm ve tanıtım amaçlı veriler yanında, 'bilimsel ve tarihsel amaçlı araştırmalar' için de veri sunabilmesidir.
Konumuzun başka bir boyutu da 'geleceğin toplumsal ilişkilerinde bilişim teknolojisinin daha çok yer alacağı' gerçekliğidir.
Bu gerçeklik, kent belleği ile bilgilerin 'dijital veri kayıt ortamlarına aktarılmasını' adeta dayatmaktadır. Daha açıkçası, arşivciliğin tüm alanları gibi 'kent belleği arşivleri dijital kayıt altına alınmalı ve internet erişimine açılmalıdır…'
'GAZETEDEN TARİHE BAKIŞ…'
Tarih araştırmalarında 'yazılı belgelerin' çok önemli olduğu yadsınamaz. O nedenle elbette arkeoloji biliminin verileri çok önemlidir.
Ancak dünya insanlığı iki bini yılı aşkın bir süredir kağıt, beş yüz yılı aşkın bir süredir de 'kağıt üzerine basılmış gazete' kullanmaktadır.
Gazetelerdeki haber ve yorumların 'o zamanın en güvenilir kaynakları' olduğu da yadsınamayacak bir başka gerçekliktir…
Bu nedenlerle son yıllarda geçmişe yönelik araştırmalarda 'gazete koleksiyonları' sıkça kullanılmaktadır.
Ancak mevcut gazete koleksiyonlarına erişimin bin bir türlü zorlukları vardır. Üstelik bu kağıt gazete koleksiyonlarının, pişmiş toprak tabletleri gibi binlerce yıl sonrasına taşınması da olanaklı değildir.
Bu zorlukların aşılarak, gazete koleksiyonlarının dijital ortamda araştırmacıların erişimine sunulması, vazgeçilmez bir gerekliliktir. Dahası böylesi iş, bilim ve demokrasinin bir gereğidir.
Bu bağlamda, İstanbul Üniversitesi tarafından başlatılan 'Gazeteden Tarihe Bakış Projesi' örnek bir çalışmadır.
Cumhuriyet, Milliyet, Hürriyet gibi gazetelerin arşivlerinin internet ortamında erişime sunulması çok güzel bir örnek uygulamadır.
ESKİŞEHİR'DE YEREL GAZETELERİN DİJİTAL ARŞİVİ OLUŞTURULMALI
Eskişehir'de 1908 yılından beri iki yüz civarında gazete ve dergi çıktığı biliniyor. Ancak bunlardan çok azının özgün örnekleri günümüze ulaşabilmiş durumda.
'Özgün ve tam sayılı koleksiyon' ise ancak birkaç yerel gazetemizin arşivinde var. Onlar da aslında arşiv için pek elverişli olmayan depolarda saklanıyor. Ve gün ışığına çıkmayı bekliyor…
Son 5- 10 yıldan beri bazı yerel gazetelerimiz, günlük basımlarını internet ortamında paylaşarak 'dijital arşiv' oluşturmaya başladı. Ancak onların da eski tarihli sayılarına dijital ortamda erişmek olanaklı değil.
Eskişehir'de Kültür Bakanlığına ya da üniversitelere bağlı 'kütüphanelerde' de yerel gazete koleksiyonları çok yetersiz. Buralarda bazı yerel gazetelerin seçmeli dijital arşivleri 1985'lerden sonra oluşturulmaya başlamış.
Sözün özü, Eskişehir'de 40- 50 yıl öncesine ait bir konuda kent belleğiyle ilgili bir araştırma için yerel gazete arşivlerinden yararlanabilmek için 'samanlıkta iğne aramanız gerekir…'
Oysa Eskişehir:
  • Merkezi yönetimin göz koyduğu bir kenttir…
  • Çağdaş belediyecilikte Türkiye'ye (hatta dünyaya) örnek olan bir kenttir.
  • Üç tane üniversitesi olan bir bilim kentidir.
  • Yerel basınının tarihsel ve güncel olanakları elverişlidir.
  • Demokratik sivil toplum kuruluşları güçlüdür.
Böylesine elverişli bir sosyolojik ortamda, 'Kent belleğimizi daha da güçlendirmek için, yerel gazetelerin dijital ortama aktarılarak internet erişimine açılması…' bir biçimde yaşama geçirilebilir.
Bu sorunun çözülebilmesi için, 'kentlileşmiş bireylere' ve 'demokratikleşmiş kent yönetimlerine' önemli sorumluluklar düşüyor.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla, bilimle…