Öyle bir 'Yerel Yönetimler Seçim Süreci' yaşıyoruz ki, tüm adalet ve demokrasi değerleri alt üst olmuş durumda…
Seçim sürecinin tüm kuralları ve incelikleri(!), Sayın RTE'nin oturduğu saraydan yönetiliyor…
Sayın RTE, düzenlediği 'şatafatlı aday tanıtım toplantılarında'; salt genel başkanı olduğu AKP'yi değil, ortağı olduğu MHP'yi de tasarımlıyor…
Hatta başta 'baş hedef' seçtiği CHP/ Kemal KILIÇDARĞOLU olmak üzere, tüm muhaliflere de yol gösteriyor…
*****
Muhalifler ise 'Tek adam sisteminin çizdiği sınırlar içinde, dar alanda kısa paslaşmalar…' yapmaya çalışıyorlar.
Özellikle CHP/ KILIÇDAROĞLU öyle sıkışık durumda ki:
'Aşağı tükürseler, Parti içi demokrasi…'
' Yukarı tükürseler, masaya sumsuk atamayan adam suçlamaları…'
' Bak Kemal(!), söylemlerine karşı ise tükürmek, tükürmemekten daha yanlış…'
Geliniz biz, tüm olumsuzluklara karşın iyi, güzel ve doğru değerleri çoğaltma çabalarımızı sürdürelim.

KENTSEL YAŞAMIN ÖNEMİ
Bilindiği gibi, insanlığın yarattığı uygarlığın gelişimi ile 'kent, kentli, kentsel yaşam' kavramları arasında doğrudan bir ilişki vardır.
Çağdaş yaşamın simgesidir 'kentler…'
Saraylar ise 'Günümüzdeki tek adam sistemlerinin ayıplarını, geçmişe özlem şatafatıyla gizlemeye çalışılan mekanlardır…'
Ve saraylarda toplum için 'Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler(!)…' türünde projeler üretilir.
'Kentsel yaşamın planlanması ve sürdürülebilir geleceğine yönelik vizyon belirleme' konusu ise çağımızın çok önemli bir uzmanlık dalı olmuştur.
*****
Günümüzde bilim ve teknoloji alanındaki değişen koşullara bağlı olarak uluslar ve devletler birbirleriyle daha hızlı ve daha etkin iletişim kurabilmektedir.
Bu iletişimi gerek ikili ve gerekse çoklu sözleşmelerle sürdüren ve belirli konularda birbirlerine taahhütte bulunan devletler için uluslararası sözleşmelerin önemli bir yer vardır.
Dahası, Kentsel yaşam ve kentli hakları konularında düzenlenmiş çok sayıda uluslararası sözleşme vardır.
Söz konusu Uluslararası Sözleşmelerde Yerel Yönetimlerle İlgili Ortak Hükümler şöyle özetlenebilir:
  • Yerel yönetimler ülkenin yönetim sisteminin bütünlüğü içindeki kurum ve kuruluşlardır.
  • Merkezî yönetim yerel yönetimlerin uyması gereken temel kuralları, strateji ve hedefleri belirler.
  • Yerel yönetimlerin kuruluş ilkeleri, görev ve yetkileri, gelir sistemleri yasama organı tarafından belirlenir. Yerel yönetimler doğrudan uygulayıcıdır.
Ayrıca bu belgelerde:
  • 'Katılımcılık ve çoğulculuk' demokrasinin temel ilkeleri olarak kabul ediliyor ve bu bağlamda 'Yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir…' deniliyor.
  • 'Yerinden yönetim' uygulamalarının daha işlevsel ve verimli olduğunu ortaya konularak, 'Yerel yönetimlerin görev ve yetkilerinin artırılması' öneriliyor.
  • Diğer yandan, 'Yereldeki toplumsal yatırımların ve hizmetlerin merkezi hükümetlerce değil, yerel yönetimler tarafından gerçekleştirilmesinin maliyet ve verimlilik açısından daha avantajlı olduğu…' bir yönetim bilimi gerçekliği olarak çoğunlukla kabul ediliyor…
Sözün özü, çağdaş demokratik değerler; 'Kentlerin saraylardan yönetilemeyeceği…' gerçeğini açıkça ortaya koyuyor.
Ayrıca bu evrensel değerler, 'Bir kentte düzenlenecek yaşam alanlarının (parkların, bahçelerin, kıraathanelerin…) nerede ve nasıl yapılacağına sarayların karar veremeyeceğini…'
Ve bir de 'Otoriter sistemlerin, yerel demokratik oluşumlardan hoşlanmadıkları gerçeğini…' vurguluyor.
Tüm bunlar, kentsel yaşamın evrensel boyutta ne denli önemli olduğunun göstergeleridir.
Bu değerlendirmeler, güncel nüfusunun yüzde 80'i kentlerde yaşayan Türkiye için de geçerlidir.
ESKİŞEHİR, BAŞARI BELGELERİNİ SARAYLARDAN ALMADI
Eskişehir'de sosyal demokrat belediyelerin, özellikle son yirmi yıl içinde, 'çağdaş kentsel yaşam' konusunda ulusal ve uluslararası düzeyde başarı gösterdikleri yadsınamaz bir gerçekliktir.
Bu başarı, 'Bağımsız, güvenilir, alanında uzman ve demokratik kuruluşlar' tarafından verilen onlarca belgeyle tescillenmiştir.
Bu başarıda, Yılmaz BÜYÜKERŞEN, Ahmet ATAÇ ve Kazım KURT isimlerinin çok önemli payları olduğu da yadsınamaz.
Yazımızın bu bölümünü Adnan YÜCEL'den bir şiir demetiyle bitirelim:
' Saraylar saltanatlar çöker,/ kan susar bir gün, zulüm biter…'
' Bugünlerden geriye,/ bir yarına gidenler kalır/ bir de yarınlar için direnenler…'
*****
'26. ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASI' ve ESKİŞEHİR
Ülkemizdeki demokrasi çevreleri tarafından, 24 Ocak 1993'te katledilen gazeteci- yazar Uğur MUMCU ile 31 Ocak 1990'da katledilen Prof. Dr. Muammer AKSOY'un ölüm yıldönümlerini belirleyen 24 Ocak- 31 Ocak günleri arasındaki hafta 'Adalet ve Demokrasi Haftası' olarak değerlendiriliyor.
Bu hafta içinde ülkemizin dört bucağında 'Halkın Uyanışı Durdurulamaz!' belgisi altında kaliteli ve katılımlı etkinlikler düzenleniyor.
Örneğin, bu yıl Ankara'da '26. Adalet ve Demokrasi Haftası' kapsamında; 'Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı' koordinatörlüğünde, Çankaya ve Yenimahalle Belediyeleri desteğiyle ve 80'i aşkın demokratik örgütün katılımıyla, bir hafta boyunca düzenli bir program içinde onlarca etkinlik yapıldı/ yapılıyor…
Ülkemizde 'adalet, demokrasi ve çağdaş Cumhuriyet değerlerinin korunması ve geliştirilmesi…' bağlamında, 'Adalet ve Demokrasi Haftası' nın çok önemli olduğunun altının kalınca çizilmesi gerekiyor.
*****
Çağdaş demokratik yaşamın birçok alanında Türkiye'ye ve dünyaya örnek çalışmaların yapıldığı ESKİŞEHİR'de ise:
  • Bu haftadaki etkinliklere yine ne yazık ki, 'bazı kuruluşların eşgüdümsüz ve anlamsız rekabetleri(!)' damgasını vurdu…
Dileğimiz, bu tür etkinliklerin Eskişehir'e yakışan daha kaliteli ve daha katılımlı bir biçimde ve mutlaka 'birlikte' düzenlenmesidir…
*****
TARIK SAYER VE YAKINLARINA BAŞSAĞLIĞI…
SONHABER Gazetemizin eğitimci köşe yazarı Tarık SAYER'in sevgili eşi, emekli eğitimci Şennur SAYER'i, 26 Ocak 2019 Cumartesi günü sonsuzluğa uğurladık…
Başta değerli dostumuz Tarık SAYER olmak üzere tüm yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…