Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ali Osman Tatlısu geçtiğimiz günlerde görevden alınarak yerine Tunceli Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Abdulselam Er atanmıştı.
Muş'ta İl Göç İdaresi ve Milli eğitim Müdürlüğü bünyesinde yıllarca idarecilik yapan Abdulselam Er, 2020 yılının ocak ayında Tunceli Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğüne atandı. Yaklaşık 1,5 yıllık görevinin ardından Eskişehir İl Gençlik Hizmetleri Spor Müdürü olarak görevlendirildi.
Gerek Muşta gerekse Tunceli'de yaptığı başarılı çalışmaları ile önemli izlenimler bıraktığını biliyorum.
Tunceli'den Eskişehir'e tayini çıktığında Vali Mehmet Ali Özkan'a veda ziyaretine giden Er'e, Vali Özkan Tunceli'ye yapmış olduğu hizmetlerden dolayı 'Başarı Belgesi' vermiş.
Eskişehir'de Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü olarak görev yapan ve tayini çıkan müdürlere valilerin 'başarı belgesi' verdiğini ne duydum ne de şahit oldum.
Abdulselam Er, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı'nın sık sık ifade ettiği gibi 'Az laf çok iş' diyerek yaptığı hizmetlerden dolayı başarıyla ödüllendirilmiş.
* * *
Abdulselam Er, Tunceli'den ayrılırken veda konuşmasında şunları söylemiş:
'Göreve geldiğim gün itibari ile mesai mefhumu gözetmeksizin, gençlerimizi odak noktasına koyan, sporu her kesime yaymaya çalışan, gençlik merkezi hizmetlerimizi en ücra yere kadar ulaştıran, yurt hizmetlerimizi öğrenci memnuniyeti üzerine kuran, adaletli, sevgi ve saygıya dayalı bir yönetim anlayışı ile görevimi yapmaya çalıştım. Görev yaptığım süre içerisinde çalışma arkadaşlarımla birlikte bulunduğumuz makamlarımızın hizmet makamları olduğunu, ulaşılamaz yerler olmadığını, kapımızı ve gönlümüzü bütün Tuncelilere ve gençlerimize açarak herkesin kendisini rahatlıkla ifade edebildiği ve devletimizin güler yüzünü gördüğü yerler olduğunu göstermenin gayreti içerisinde oldum. Bakanlığımızın politikalarını en iyi şekilde uygulamaya çalıştım'.
tsyd'nin fahri üyesi oldu
Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü İl Müdürü Abdulselam Er'e önceki gün spor muhabirleriyle birlikte Türkiye Spor Yazarları Derneği Eskişehir Şubesi olarak 'hayırlı olsun' ziyaretine gittik.
Kredi Yurtlar Kurumu ile birleştirildikten sonra Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü Osmangazi Üniversitesi'nin yanındaki kız yurtlarının bulunduğu Kredi ve Yurtlar İl Müdürlüğünün binasına taşınmıştı.
İtiraf edeyim Ali Osman Tatlısu döneminde yeni İl Müdürlüğü binasının kapısından ne ben ne de Eskişehir'de görev yapan spor muhabirleri bir adım bile atmamıştık.
Nedeni bizden kaynaklanmıyordu.
Spor İl Müdürü olmasına rağmen Tatlısu, spor muhabirleri ile arasına adeta duvar örmüştü.
Yaklaşık 20 gün önce göreve başlayan Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü Abdülselam Er'den 'hayırlı olsun' ziyareti yapmak için randevu talep ettik.
Ertesi gün için randevu verdi.
Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğünün yeni hizmet binasını ilk kez yeni müdür Er'e'hayırlı olsun'ziyareti yaptığımızda görebildik.
Soyadı gibi 'Er' olan Abdulselam Er'den sıcak bir karşılama gördük.
Bir saate yakın spor muhabirleriyle birlikte sohbet ettik.
Kendisine Türkiye Spor Yazarları Derneği hakkında kısa bir bilgi verdim ve daha sonra derneğe 'fahri üyelik' teklifinde bulundum.
'Memnuniyetle kabul ederim' dedikten sonra cebimdeki dernek rozetini çıkarıp yakasına taktım.
'eskişehir'de 7'den 70'e herkes spor yapıyor'
Spor basınıyla bir araya gelmekten dolayı mutlu olduğunu söyleyen Er, şunları söyledi:
'Eskişehir'e gelmeden önce Eskişehir'in spor basının ne kadar güçlü olduğunu öğrendim. Sizlerle bir araya gelmekten dolayı mutluyum. Sizlerin yapıcı eleştirileri ve önerileri bizleri daha çok geliştirecek ve doğru işler yapmamıza vesile olacaktır.
Eskişehir'de spor potansiyeli bir hayli fazla, spora tutkun bir şehir. 7'den 70'e herkes spor yapıyor. Park, saha, salon yani spor yapılabilen her yerde vatandaşlarımızı görüyoruz. Bunu görünce çok mutlu oluyoruz. Vatandaşlarımızın daha iyi spor yapmaları için gece gündüz çalışacağız. İlimizi ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için de varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız.
'İlçelerde herkesin spor yapmasını sağlıyoruz'
Sadece merkez de değil ilçelerde de önemli işlere imza atacağız. Bakanlığımızın Eskişehir'e büyük hizmetleri sürüyor. Bu hizmetler sadece merkez de değil ilçelerde de geçerli. İlçelerimize de güzel tesisler kazandırıldı ve kazandırılmaya devam edilecek. Biz il müdürlüğü olarak ilçelerimizle de iyi bir çalışma içerisindeyiz. İlçelerde herkesin spor yapmasını sağlıyoruz. Ben Eskişehir'e hizmet için geldim. Gecemizi gündüzüme takıp halkımıza hizmet edeceğiz. Spor basınıyla da her zaman iç içe olacağız'.
* * *
Eskişehir'de göreve başlayalı yaklaşık 20 gün oldu. Bu süre içerisinde şehirde yapılan tüm sportif etkinlerde kendisini gördüm.
Kısa sürede hem müdürlükteki hem de müdürlük dışındaki diğer tesislerde görev yapan personelle tanışmış.
Birçoğuna ismen hitap ettiğine şahit oldum.
İnşallah Eskişehir'de uzun süre görev yapar, eksik olan spor tesislerini de şehre kazandırır.
* * *
OTOBÜS BİLETİ İLE SEBZE-MEYVEDE TAKSİT DÖNEMİ
Yaşanan ekonomik kriz ve hayat pahalığı her kesimdeki insanı ciddi oranda etkiliyor.
Aldığı maaşla geçinemeyen bu nedenle artık şehir dışındaki anne, baba ve akrabalarına otobüs bilet fiyatlarının büyük oranda artması nedeniyle ziyarete gidemez oldular.
Dün bir haber kanalının İstanbul'daki şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan firmaların yetkilileri ile otobüs şoförleriyle yaptığı röportajı izledim.
'Dini bayramlarda günler öncesi otobüslerdeki koltuklar dolardı. Hatta ek seferler koyardık. Ramazan Bayramında otobüslerdeki yolcu sayısı yarı yarıya düşüktü. Otobüsler mazot parasına gidip geldiler. Şoför ve muavinlerin ücreti de cebimizden çıktı. Kurban Bayramı öncesinde de aynı sıkıntı devam ediyor. Mazot yüzde 150 civarında arttı. Mazot pahalanınca bizde bilet fiyatlarını artırmak zorunda kaldık. Bilet fiyatları da ister istemez mazotun artışına paralel arttı. 4 kişilik bir ailenin gidiş-dönüş bilet fiyatı nerede ise asgari ücretin yarısı kadar. Bu nedenle insanlar bayramlarda evlerinde oturmayı tercih ediyorlar' dediler.
* * *
Mazot pahalı olunca yolcu bileti de haliyle zamlanınca şehirlerarası yolcu taşıyan otobüs firmaların bazıları çareyi bulmuşlar!
'Kredi kartına 2 veya üç taksit' yapmaya başlamışlar.
Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan firmaların yetkilileri, 'Çalıştığımız bankalarla görüştük. Kredi kartına taksit yapılmasını talep ettik. Onlarda anlayış gösterdiler. Geçmişte kredi kartına tek kesim yapılıyordu. Bayram öncesi taksit yapmaya başlayınca Ramazan Bayramına göre biraz hareketlilik var' diyorlar.
SEBZE MEYVEDE TAKSİTLİ OLDU
Apartman komşunla kapının önünde karşılaştık. Elinde Pazar torbaları vardı. Pazardan geliyormuş.
Göztepe Mahallesinde kurulan pazaryerine gitmiş.
'Cumartesi günü Yenikent Pazarına gitmedin mi?' diye sordum.
İş yoğunluğundan dolayı fırsatının olmadığını söyledi.
Sohbet ederken tanık olduğu ona ve bana göre ilginç olan bir durumu anlattı.
'Sadi Bey pazarlarda artık sebze-meyve aldığınızda kredi kartı ile de ödeme yapabiliyorsunuz' dedi.
'Biliyorum. Yaklaşık 3 ay önce başladı. Ben de tanık oldum' dedim.
'Peki, pazarcı esnafının kredi kartı ile aldığınız sebze-meyveye taksit yaptığını da biliyor musun?' diye sordu.
Şaşırdım.
'Hayır, duymadım, görmedim' dedim.
'Bir tezgahtan orta yaşlı bir adam alış verişini yaptı. Cebinden cüzdanını çıkardı ve içinden kredi kartını çıkarıp pazarcı esnafına uzattı. O da post cihazını çıkardı ve kaç taksit olacak? Diye sordu. Adam da 'iki taksit' dedi. Adam tezgahtan uzaklaşınca pazarcı esnafına 'hadi kredi kartı geçiyor onu öğrendik. Bir de taksit mi yapıyorsunuz?' diye sordum. İki taksite böldüklerini söyledi. Şaşırdım doğrusu' diye anlattı.
Ne günlere kaldık.
Şehirlerarası yolcu taşıyan otobüs firmaları ile pazarcı esnafı kaybettiği müşterilerini yeniden kazanmak adına 'kredi kartına sıfır komisyonla taksit' uygulaması başlatmış.
Bugün yaşananları yılbaşında birisi, 'gün gelecek şehirlerarası yolcu biletini veya pazaryerlerinde aldığınız sebze-meyveyi kredi kartı ile aldığınızda taksit uygulanacak' dese 'sen öyle istiyorsun herhalde' deyip gülüp geçerdim.
Bugün şehirlerarası yolculuk yapanlar ile pazaryerlerinden sebze-meyve alanların kredi kartına taksit yaptırmalarına şaşırmadım desem yalan olur.
Bakalım ilerleyen günler ve aylarda daha neler göreceğiz.
Allah sonumuza hayır eylesin.
HİKAYE:
ELMA
Konfüçyüs, bazı insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu örneklerle göstermek olduğunu biliyordu. Bu yüzden sınıfın tam karşısına geçti. Eline bir vazo aldı, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde bir elma vardı. Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içinde bıraktıktan sonra, vazoyu yere koydu ve şöyle dedi:
'Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı yiyebilir.'
Çocuklardan biri acıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ama başaramıyordu.
'Elimi çıkaramıyorum!'
Konfüçyüs,'Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır,' dedi.Çocuk elmayı elinden bırakmak istemiyordu; ama sonunda zorunlu olarak bıraktı. Elini vazodan
çıkardığındayüzünde şaşkınlık okunuyordu.
Konfüçyus, 'Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda başka bir fikri olan var mı?' diye sordu.
Kimseden ses çıkmayınca vazoyu yerden alıp ters çevirdi. Elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü. Çocukların hepsi gülmeye başladı.Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu!
Konfüçyus, 'Fakat bu, göründüğü kadar basit değil'dedi.Elmayı havada tutuyordu konuşurken.
'Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir. Onu bırakabilmek de bir beceridir. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız. Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son vermelisiniz. Eğer kendinize ve başkalarına karşı dürüstdavranmıyorsanız, bu hilekarlığı hemen durdurmalısınız. İşte, ancak o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz.'
* * *