Sevinç Mahallesi'nde kurulması planlanan yer altı kömür ocağı projesine karşı çıkanların sayısı giderek artıyor ve çığ gibi büyüyor.
Büyükşehir, Odunpazarı, Tepebaşı Belediye Başkanları, CHP Eskişehir Milletvekilleri, Baro, Eskişehir ve Odunpazarı Kent Konseyleri, TMMOB'ya bağlı odalar, Tabipler Odası, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisinden sonra Çevre Derneği, AHPADİ Çevre ve Tarım Komisyonu ile Sevinç, 75. Yıl, Yassıhöyük, Gökdere, Çavlum, Ağapınar, Kireç Mahallelerin muhtarları da projeye tepki gösterdiler.

'Gıdanız zehir olsun ister misiniz?'

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Levent Özbunar ve İkinci Başkan Selma Güder de, Sevinç mahallesinde kurulması planlanan Yeraltı Kömür Ocağı Projesiyle ilgili yaptıkları ortak açıklamada, 'Kömür ocakları; oluşturdukları kül dağları ve atık sular, ormanlar ve sulak alanlar olmak üzere doğaya ve tarım arazilerine büyük zarar veriyor' dediler.

'Tarım ve çevre yaşamın özüdür onları

geleceğe aktarmak asli görevimizdir'

Özbunar ve Güder, 'Eskişehir'in en büyük ovası olan Alpu Ovası 21.01.2017 tarihinde Resmi Gazete 'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararı ile 'Büyük Ova' ilan edilmiş, tarımsal sit gibi korunacağı, bir çivi bile çaktırılmayacağı kararlaştırılmıştır. Sevinç mahallesi Yeraltı kömür ocağı tesisi bu kararla bağdaşmamaktadır' diyerek projenin durdurulmasını istediler.

Özbunar ve Güder yaptıkları açıklama da şu konuya da dikkat çektiler:

'Tarım ve çevre yaşamın özüdür ve onları geleceğe aktarmak asli görevimizdir. İlimizin en değerli ve sulanabilir topraklarının yaklaşık % 40'ı Alpu ilçemizde bulunmaktadır. Alpu Ovası'nın tarım alanı 447.170 dekar, ekilen 328.939 dekar, nadas alanı 110.575 dekar, sebze 6.130 dekar ve meyve 1.466 dekar olup, yakın tarihte sebze üretiminde de yoğun artış gözlenmektedir. Gerek büyükbaş, gerekse küçükbaş hayvanlarımızdan elde edilen et ve sütün kalitesi ile verimi, kömür ocağının aktif hale gelmesi halinde, ekolojik faktörler ve doğal besin kaynaklarının olumsuz etkilenmesi sonucunda düşecektir. Duyarlı Eskişehir halkımız; çevresel faktörlerin uygun olmadığı ortamda elde edilen ürünleri yemek, içmek ister misiniz? Pandemi dönemi açıkça gösterdi ki; gıdasız, susuz hiç bir şey olmuyor. Hepimizin temiz havaya, temiz suya ve temiz toprağa ihtiyacımız var! Şehrimizde kömür ocağı istemiyoruz'.

'12 BİN BÜYÜKBAŞ, 6 BİN 500 KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VAR'

Mahalle sakinlerinin yüzde 80'nin hayvancılık ve tarımla uğraştığına dikkat çeken Sevinç Mahalle Muhtarı Tekin İşli, 'Köyümüzde şu an 12 bin büyükbaş, 6 bin 500 küçükbaş hayvan bulunmakta. Meralarımız zaten bitiyor. Bizim başka gelirimiz yok. En lezzetli Eskişehir domatesi, mısır burada yetişiyor. Kömür ocağı projesi buradaki sulu tarımı, meralarımızı yok edecek. Hayvancılık bitecek. Sevinç, 75. Yıl, Yassıhöyük, Gökdere, Çavlum, Ağapınar, Kireçköyü mahallelerimiz olmak üzere 7 mahallemiz bu maden ocağından etkilenecek. Biz 7 mahalle muhtarımız bir araya geldik konuştuk. Biz bu kömür ocağına karşıyız' dedi.
'KÖY YAŞANAMAZ HALE GELECEK!'

Çevre Derneği Başkanı Sadık Yurtman ise, açılacak kömür ocağı alanının beşte birinin sulu tarım alanında olduğuna dikkat çekti ve açılması halinde sulu tarımın, hayvancılığın biteceğini ve Sevinç Mahallesi'nin yaşanamaz yerleşim merkezi haline geleceğini söyledi.

O nedenle kömür ocağı projesine bizde karşı olduklarının altını çizdi.

'MÜCADELEDE KARARLIYIZ '

Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy ve Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, Sevinç Mahallesi'nde yapılması planlanan kömür ocağı projesiyle ilgili yaptıkları ortak basın açıklamasında, 'Bu projenin tam karşısında olduğumuzu kamuoyuna ve tüm yetkililere bildirmek isteriz. Buradan projeyi ısrarla hayata geçirmek isteyen yetkililere bir kez daha sesleniyoruz. Ülke olarak tarım ve hayvancılık açısından zor günler geçiriyoruz. Hal böyleyken kentimizin verimli topraklarının katliama uğratılmasına var gücümüzle karşı çıkacağız. Eskişehir'de Çevre katliamı istemiyoruz' dediler.

'Tartışmalı ÇED Raporlarıyla Anayasa Dolanılamaz'

AHPADİ Çevre ve Tarım Komisyonu Başkanı Tahir Öncü ise, Anayasamızın 17'inci maddesinde düzenlenen 'yaşama hakkı' kapsamında, herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir olduğunu hatırlatarak yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere de yer verdi:

'Yaşama hakkı bütün hakların temelidir. Yine, yaşama hakkıyla ilintili olan Anayasamızın 56'ıncı maddesinde düzenlenen sağlık ve çevre hakkı kapsamında herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek,

çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Anayasamızın 44'üncü maddesi toprağın verimli olarak işletilmesini koruma ve geliştirmek, 45'inci maddesi de tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önleme görevini de devlete vermiştir. Yürütmenin vesayeti

altında olan organizasyonlar tarafından düzenlenen ÇED Raporları ile Anayasanın yukarıda saydığımız ilke ve düzenlemelerini dolanmaya çalışmak Anayasal Hakların ihlali niteliğindedir. Olumlu bir ÇED Raporuna sığınarak Anayasa ile teminat altına alınmış hakların ihlaline yol açmak 'Hukukun Üstünlüğü' ilkesiyle bağdaşmaz.'

* * *

Sevinç Mahallesi'nde açılması gündeme gelen yer altı kömür madeni ocağına Eskişehir'de yaşayanların büyük çoğunluğu karşı.

Kömürlü Termik Santralın yapımına da karşı çıkmışlar ve şehir halkının vermiş olduğu mücadele sonucu yapımı durdurulmuştu.

Kömür Ocağının açılması yaklaşık bir ay önce gündeme geldi.

O günden bugüne kadar şehir halkından bir kişi dahi çıkıp 'açılsın' diye savunmadı.

Peki, o zaman hala kömür madenin işletmeye açılması için neden ısrar ediliyor?

İllaki kömür ocağını açmak istiyorsanız o zaman referandum yapın.

Koyun Eskişehirlerin önüne sandığı.

Referandumdan 'yapılsın' çıkarsa ki çok düşük bir ihtimal, o zaman boynumuz kıldan ince!

* * *

ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ

Yıllardır Eskişehir'de üniversite ve sanayi işbirliğinin önemine vurgu yapıldı.

Kulakları çınlasın şehir de bunu en çok dillendirenlerden birisi de Sanayi Odası'nın en uzun süreli başkanlığını yapan Savaş Özaydemir'di.

Geçmişte zaman zaman üniversitelerimizin rektörlerinin de bu yönde açıklamaları oldu ama bir türlü hayata geçirilemedi.

Son yıllarda Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş ile Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli de dillendirdiler.

Hatta üniversitelerin rektörlerini ziyaret ederek bu yöndeki taleplerini yüzlerine karşı da söylediler.

* * *

Modern dünyanın ortaya çıkardığı yeni aktörler ve yeni anlayışlar, ülkelerin ve şehirlerin birçok alanda gelişim göstermesini zorunlu hale getirmekte.

Bu gelişimin bir parçası olarak üniversiteler de şehirlerin ekonomik, kültürel ve sosyal değişiminde son zamanlarda önem arz eden aktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal değişimin aktörleri olan üniversiteler, bu değişimin birer lokomotifi olmalı.

Üniversitelerimiz şehre olan sosyal, kültürel ve ekonomik etkilerini ortaya koymalı.

Büyük şehirlerde kurulmuş köklü üniversiteler şehrin yalnızca sosyal ve kültürel yönden değil ekonomik, teknolojik ve daha birçok yönden şehrin kendini geliştirmesine katkı sağlamalı.

En önemlisi de üniversiteler ile şehrin tüm paydaşlarıyla iş birliği içerisinde olmalı.

Kabuğuna çekilmiş sadece kendi içerisinde değil şehirle bütünleşmeli.

* * *

Yukarıda bahsettiğim ve üniversite-sanayi işbirliğinin önemine dikkat çekmemin nedeni Eskişehir OSB Başkanı Nadir Küpeli'nin Eskişehir Teknik Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi tarafından düzenlenen Dış Danışma Kurulu Toplantısında yaptığı konuşma.

'Yeni ürünlere yeni tasarımlara ihtiyacımız var'

Eskişehir Teknik Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi tarafından düzenlenen Dış Danışma Kurulu Toplantısına katılan Eskişehir OSB Başkanı Nadir Küpeli, üniversite-sanayi iş birliğinin önemine dikkat çekerek, 'Yeni ürünlere, yeni tasarımlara yeni çalışmalara ve yeni rekabet edebilirliğe ihtiyacımız var. Bunun için de siz değerli bilim insanlarımızın tecrübelerinden, fikirlerinden yararlanarak ülkemiz adına, sanayimiz adına yeni yeni işler ve ürünler yapmalıyız' demiş.

Küpeli, 'Yapılan tasarımların uygulanabilir olması, sanayimizde karşılık bulması çok önemli. Daha fazla bir araya gelerek neler istediğimizi iyi anlatmamız gerekiyor. Yenilik, iktisadi hayatın devamı için vazgeçilmezdir. Biz sanayiciler olarak ise Ar-Ge çalışmalarına daha fazla zaman ve kaynak ayırmalıyız. Yükte hafif, parada ağır yeni teknolojik ürünler tasarlamamız gerekiyor' diye de üniversite yönetimlerine mesaj vermiş.

'Beraber güzel işler yapacağız'

Son günlerde ekonomide yaşanan gelişmeler sonrası üniversite-sanayi iş birliğinin çok daha fazla önemli hale geldiğini hatırlatarak, 'Son aylarda dövizdeki hareketlilik sanayicileri etkilemekte. Bu dönemde yeni ürünlere, yeni tasarımlara yeni çalışmalara ve yeni rekabet edebilirliğe ihtiyacımız var. Bunun için de siz değerli bilim insanlarımızın tecrübelerinden, fikirlerinden yararlanarak ülkemiz adına, sanayimiz adına yeni yeni işler ve ürünler yapmamız gerekiyor. Biz sanayiciler üretmeye yoğunlaşmış insanlarız. Sizler ise tasarımda uzmanlaşan bir kurumsunuz ve bu alanda çalışan çok değerli hocalarımız ve yeni yetişen gençlerimiz var. Bunları bir araya getirdiğimiz zaman inanıyorum ki çok güzel işler ortaya çıkacaktır' demiş.

* * *

Nadir Küpeli'nin bu konuşması ilimizde yeni yeni yapılmaya başlanan üniversiteler ve sanayi işbirliğin daha da gelişmesine daha da etkin olmasının yolunun açacağına inanıyorum.

* * *

ŞEKER SIKINTISINI BAKANA İLETTİ

Eskişehir'de Şeker Fabrikası'nın olmasına rağmen şeker tedarikinde yaşanan ve ciddi boyutlara ulaşan sıkıntıya duyarsız kalmayan Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Zeydan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'yi makamında ziyaret ederek sorunun çözümü konusunda taleplerini iletmiş.

Zeydan, Bakan Pakdemirli'ye; şeker tedarikinde yaşanan ve ciddi boyutlara ulaşan sıkıntıları, bu nedenle esnaflardan, toptancılardan, imalatçılardan gelen ve yükselen serzenişleri bir durum tespiti çerçevesinde anlatmış.

Ayrıca bölgemizdeki pancar üreticilerine uygulanacak olan kota cezaları hakkındaki üretici endişelerini de aktararak, kota cezaları nedeniyle bazı büyük ölçekli üreticilerin dahi pancar üretiminden çıkmayı düşündüklerini de paylaşmış.

Bu ziyaret esnasında gerçekleşen toplantıya Şeker Dairesi Başkanı Mümtaz Sinan'da katılmış.

* * *

Ticaret Borsası Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Zeydan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye Eskişehir'in meşhur tahin ve met helvasını ikram etmiş ve çözüm odaklı samimi yaklaşımları için teşekkür etmiş.

* * *

Sayın Zeydan, Bakan Pakdemirli ve Şeker Dairesi Başkanı Sinan'ın Şeker Fabrikasının olduğu bir ilde şeker tedarikindeki yaşanan sıkıntıyı anlatmış ama bakan ve Şeker Dairesi Başkanı'nın bundan bilgilerinin olup olmadığı konusunda bir şey söylemiş.

Bilgileri yoksa bile Ömer Zeydan'ın ziyaretiyle bilgilenmiş oldular.

İnşallah şehrimizdeki Şeker Fabrikası'nın ürettiği şekere ulaşmakta yaşanan sorun çözülür ve bir daha yaşanmaz.

* * *