Hasan Polatkan Havaalanı meselesini,
Daha doğrusu Brüksel seferlerini,
Krizden önce (KÖ), krizden sonra (KS) diye değerlendirmek gerekiyor...
Bakanlıkla yapılan görüşmenin hemen arkasında,
'Brüksel seferleri aynen devam edecek' şeklinde açıklama yapılmıştı...
Ancak şu iki üç gün içinde öğrendik ki;
Evet Hasan Polatkan kapatılmıyor ama sefer sayılarında ciddi bir düşüş olacak...
Hemen anlatmaya başlayalım...
**********************
Krizden hemen önce, havayolu şirketlerinden biri,
Eskişehir-Brüksel arasında haftada 4 sefer (karşılıklı) düzenliyordu...
Bildiğiniz üzere, kış aylarında ve Haziran ayına kadar, talep az olduğu için sefer sayıları da düşüktü...
Buna karşın aynı firma,
Krizden sonra Nisan ayı için sefer sayısını haftada 2'ye indirdi...
Mayıs ayı için haftada 3,
Haziran ayı için de haftada 4 sefer planlanıyor...
Kaldı ki aynı firma,
Haziran ayı için Kütahya-Brüksel arasında haftada 12 sefer planlıyor...
Eskişehir'e 4,
Kütahya'ya 12...
Oysa krizden önce tam tersiydi...
Eskişehir-Brüksel seferleri Haziran ayıyla birlikte artıyor, Temmuz-Ağustos öneminde haftalık 40 sefere kadar çıkıyordu...
Bu da bize gösteriyor ki,
Havayolu şirketleri de ciddi bir baskının altındalar...
**********************
Diğer bir konu,
Eskişehir-Brüksel arası sefer düzenleyen 3 firma varken, diğer ikisi çekiliyor ve Kütahya-Balıkesir'e yönlendiriliyorlar...
Eskişehir-Brüksel arasında yalnızca tek firma kalıyor elde...
Şimdilik aldığımız bilgiler bu yönde...
öööööö öööööö
Denilebilir ki,
Bu firmalar özel sektör firmaları...
Bu tür düzenlemeler onların kendi bilecekleri işlerdir...
Hepimiz biliyoruz ki
Bu tür düzenlemeler firmaların sırf kendilerinin bileceği işler değil...
Şurası kesin,
Bu firmaların uçak seferleri ile ilgili Bakanlık ve ilgili kurumlarıyla yoğun ilişkileri var...
Birçok açıdan Bakanlığa bağlılar, bağımlılar...
Doğrusu da bu...
Çünkü senkronizasyon sağlanamazsa, ciddi sorunlar çıkabilir...
Sonuçta bu konuda elimizde ciddi bir bilgi-belge yok ancak, bizim görmediğimiz bir baskı olmasa, firmalar Eskişehir-Brüksel seferlerinde isteyerek asla azalmaya gitmezler...
Çünkü onlar da çok iyi biliyorlar ki,
Brüksel'den Eskişehir'e gelen yolcular, Zafer Havaalanını değil,
İstanbul Sabiha Gökçen ya da Ankara Esenboğa'yı tercih edeceklerdir...
Bunu Prof. Dr. Nabi Avcı da, ilk basın açıklamasında açıkça söylemişti...
**********************
Şimdi mesele şu;
Evet Eskişehir Hasan Polatkan Havaalanı sivil uçuşlara kapatılmadı...
Ancak,
Seferlerin krizden önceki gibi devam etmeyeceği açık...
Eskişehir'e gelecek (özellikle yaz aylarında) yolcuların büyük kısmı bilet bulamayacak...
Öyle olunca da başka alternatifler arayacaklar...
Eskişehir-Brüksel seferlerinin geleceği böyle görünüyor...
Bu da,
Sorunla ilgili 'kriz çözüldü, seferler aynen sürecek, Eskişehir'e büyük müjde' olarak algılanamayacağını gösteriyor...
Bekleyip göreceğiz...
Nisan-Mayıs aylarında pek hissedilmeyecek gibi görünen sıkıntının nasıl bir noktaya gideceği Haziran ayıyla birlikte belli olacak...
Son soru;
Dünkü basın toplantısında gazetecilere soru hakkı verilmedi...

Neden acaba?