Hakan Çizmelioğlu, siyasete bu partinin gençlik kollarında başladı. Gençlik Kolları İl Başkanlığı derken Tepebaşı ilçe başkanlığına kadar yükseldi.

Birilerinin yıllardır o koltuğa oturmak için genel merkezin kapısını ayda 2-3 kez yoklarken, Hakan Çizmelioğlu genç yaşta Tepebaşı gibi birçok ilden büyük merkez ilçe başkanı oldu.

Arkasındaki güç AK Parti'nin kurulduğu yıllarda il yönetimde görev yapan babası Akif Çizmelioğlu mu? Yoksa başka birisi mi bilmiyorum.

Hadi torpili buldu atamayla Tepebaşı İlçe Başkanı oldu.

Geçtiğimiz pazar günü yapılan kongrede bu kez atamayla geldiği koltuğa seçilmiş olarak oturdu.

Demek ki torpil değil, bilgisi, becerisi, gençlik kollarından beri partiye yaptığı katkı-emek kendisini o makama taşımış.

*-***

Geçtiğimiz salı günü akşamı ES TV'de Ali Baş ve Meltem Karakaş Kaya'nın 'AÇIKCA' programına konuk oldu.

Dedim ya siyaseti babasından öğrenmiş.

Sorulan sorulara net cevaplar verdi.

Beğendim.

Ama bazen de yanlış yapıyor!

* * *

İktidar partisinin Tepebaşı ilçe başkanı…

Kendine göre haklı gördüğü konularda tatbiki eleştirilerini yapacaksın.

Ama eleştiriler yaparken de birilerine çamur atmayacaksın.

Ali Baş ve Meltem Karakaş Kaya'nın programında Tepebaşı İlçesi Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ı eleştireyim derken çamura kendisi battı!

Ataç'ın Sazova'daki kültür merkezi için vatandaşlardan destek istemesini doğru bulmadığını söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü;

'Şimdi hakikatten gülsem mi ağlasam mı? Ne kadar trajikomik bir noktadayız. Yıllardır ben kendimi bildim bileli bir kültür merkezi bitmedi. AK Parti iktidarında bir kazmayı vurduğunda bir yılda bir buçuk yılda biten bir noktada bir kültür merkezinin bitirilmediği yerde ben üzülüyorum. Bakın bu şehirde ve bu bölgede. Biz AK Parti hükümeti olarak hiçbir şey yarım bırakmadık. Her şeyi bitirdik. Kimseden de cami çıkışında para toplamadık…'

27 YILDIR BEKLİYOR

1993 yılında Doğru Yol Partisi ve Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin koalisyonu dönemimde Kültür Bakanı iken Fikri Sağlar'ın temelini attığı Savoza Kültür Merkezi aradan 27 yıl geçmiş olmasına rağmen hala tamamlanamadı.

O yıllarda Eskişehir'de kültür sanat etkinliklerin yapılacağı salon sıkıntısı yaşanmış olduğundan Eskişehir Milletvekilleri tarafından Başbakan Tansu Çiller'e talep iletilmiş. Çiller de Kültür Bakanı Sağlar ile görüşerek talep edilen Kültür Merkezi'nin yapılmasını istemişti…
DYP-SHP Hükümeti döneminde Sazova Kültür Merkezi'nin temelini Kültür Bakanı Fikri Sağlar atmıştı…

2 en geç 3 yıl içerisinde tamamlanacaktı…
Koalisyon hükümetleri uzun ömürlü olamadığı için DYP-SHP hükümeti bozuldu…
Devlette devamlılık esas olmasına rağmen daha sonra kurulan hükümetler döneminde Kültür Bakanlığına gelenler Eskişehir Sazova Kültür Merkezi'ne ayrılan yatırım ödeneğini kendi veya başka illere aktardılar.


SADRİ YILDIRIM İKİ KEZ
EK ÖDENECEK ÇIKARTTI

Kulakları çınlasın Sadri Yıldırım DYP Eskişehir Milletvekili Plan Bütçe Komisyonu üyesi iken Kültür Merkezine iki kez ödenek aktarılmasında aracı oldu.
O dönemlerde Plan Bütçe Komisyonu üyelerinin seçim bölgelerine komisyonda özel bütçe ayrılması hakları vardı.
Sadri Yıldırım'dan Eskişehir için ayrılan özel ödenekten bir bölümünü Kültür Merkezi'nin tamamlanması için yapımı üstlenen müteahhide gönderilmesini sağlamıştı.

DEVLET BİTİREMEDİ

ATAÇ TALİP OLDU

Devletin gücüyle tamamlanamayan Kültür Merkezi'ne Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç talip oldu. Bakanlık Kültür Merkezi'ni belediyeye devretti.
Ataç, bakanlıktan gelen kısıtlı ödeneğe belediye bütçesinden de takviye yaparak, Kültür Merkezi'nin yıllar önce temeli atılan, kullanılan malzemelerin kalitesiz olduğundan hafif bir depremde bile yıkılması muhtemel olan Kültür Merkezi'nin güçlendirmesini yaptırdı.
Dış ve iç duvarlarının sıvasını tamamlayabildi.
Nerede ise Kültür Merkezi yenilenmişti.
İçinin teşrifatı, eksiklerin tamamlanması için belediye bütçesinin belki de tamamını harcamak gerekiyordu.
Bu da mümkün olmadığı için Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, gelmiş geçmiş Kültür Bakanlarından, hükümet partililerinin milletvekillerinden Kültür Merkezi'nin tamamlanabilmesi için ek ödenekler talep etti.
Gelen küçük küçük paralarla yine ufak tefek noksanlar tamamlanmaya çalışıldı.
Sözde 1995 yılında tamamlanarak hizmete açılacaktı.
Ancak merkezi hükümetten beklenen katkı gelmeyince yine yarım kaldı.

NABİ AVCI BAKANKEN

ATAÇ'TAN BİLGİ İSTEDİ
2016 yılında CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, o yıllarda Anadolu Gazetesinde yazmış olduğum Sazova Kültür Merkezi ile ilgili yazımı okumuş mail göndermişti.
Mailde AK Parti Eskişehir Milletvekili olan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'ya Tepebaşı Belediyesi'ne devredilen ve yıldır tamamlanamayan Kültür Merkezi'nin akıbetini sorduğunu ve şu cevabı aldığını yazıyordu.
'Sazova'daki yarım kültür merkezi konusunda Tepebaşı Belediyesi'nden 2012 yılında yaklaşık maliyet konusunda bilgi istendi. Ben de konuyu Tepebaşı Belediyesiyle konuşup bilgi aldıktan sonra gereken yapılacak.'

DEVLETTE DEVAMLILIK ESASTIR

Nabi Avcı Kültür ve Turizm Bakanı iken çıkarılacak ek ödenekle Kültür Merkezi tamamlanabilirdi.
Bu ayıp Eskişehir'e yakışmıyor.
Temeli kim tarafından atılmış olması önemli değil.
Devlette devamlılık esastır.
Bugüne kadar çoktan tamamlanması gerekirdi.
Bu Kültür Merkezi her ne kadar Tepebaşı Belediyesi'nin mülkü olacaksa da sonuçta tüm şehir halkı yararlanacak. Yani kamunun malı olacak.
Odunpazarı Belediyesi'nin 2, Büyükşehir Belediyesinin 3, Tepebaşı Belediyesi'nin 1 kültür merkezi var.

Bütün ülkede bir kültür kenti olarak bilinen Eskişehir'de etkinlikler çok fazlalaştı ki bu salonlar artık ihtiyaca cevap vermemeye başladı.


NABİ HOCA'NIN
İSMİ VERİLEBİLİR

Milli Eğitim ve Kültür ve Turizm eski Bakanı AK Parti Milletvekili Nabi Avcı katı bir siyasetçi değil.

Olaylara objektif bakışı ve uzlaşıcı yönüyle bilinir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da çok eski yakın çalışma arkadaşıdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile görüşerek yılların kanayan yarası olan sorunu çözebilir.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile görüşerek Kültür Merkezi'nin tamamlanması için ne kadar bütçe gerekiyorsa yardımcı olur ise Tepebaşı İlçesi de 27 yıldır kapılarının açılmasını bekleyen bir Kültür Merkezi'ne kavuşur.
Tepebaşı Belediyesi Kültür Merkezi Nabi Hoca'nın göstereceği ilgi, alaka ve gayret sonucu hizmete girerse sanıyorum Başkan Ahmet Ataç da kendisinin adını vererek jest yapabilir.

Nabi Avcı'nın ismi de Eskişehir'de ölümsüzleşmiş olur.

TEMELİ ATILDIĞINDA

9 YAŞINDA İDİ

Hakan Çizmelioğlu 15 Eylül 1984 doğumlu.

Yani 36 yaşında.

Kültür Merkezi'nin temeli atıldığında 9 yaşında idi.

Haklı olarak 27 yıldır tamamlanmayı bekleyen Kültür Merkezi'nin yukarıda yazdığım aşamalardan geçtiğini hatırlamayabilir!

Keşke programa çıkmadan önce biraz araştırma yapıp Kültür Merkezinin akıbeti hakkında bilgi alsaydı, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ı haksız yere eleştirmemiş olurdu.

POT KIRDIĞININ

FARKINDA DEĞİL

Programda pot kırdığının da farkında değil.

Bakın nasıl pot kırdı:

'Bakın bu şehirde ve bu bölgede. Biz AK Parti hükümeti olarak hiçbir şey yarım bırakmadık. Her şeyi bitirdik'.

Devlette devamlılık esastır.

Temeli 27 yıl önce atılmış.

AK Parti 18 yıldır iktidarda.

Tepebaşı Belediye Başkanlığı koltuğunda bir dönem AK Parti'den seçilen Tacettin Sarıoğlu oturuyordu.

Adama sorarlar; o zaman Kültür Merkezi'ni neden tamamladınız?

AKP VE MHP'LİLER

OY VERİYOR

Ben CHP'nin kayıtlı üyesi değilim.

Siyasi görüşüm CHP'den farklı.

CHP'li Ataç'a da yaranmak gibi bir amacım da yok, ihtiyacım da.

Yaptığı doğru hizmetleri alkışlıyor, eksik gördüklerim olursa da eleştirim.

Geçenlerde de yazdım.

Tepebaşı ilçesinde Ahmet Ataç, CHP'lilerden daha çok AK Parti ve MHP'li görünen seçmenlerden destek görüyor, oy alıyor.

Bunu Hakan Çizmelioğlu'nun da bildiğini düşünüyorum.

Bilmiyorsa kayıtlarına baksın.

Tepebaşı ilçesine kayıtlı kaç AK Parti üyesi var.

Yerel seçimlerde sandıktan kaç oy çıkıyor?

TEPEBAŞI'NDA SAĞ

SEÇMEN DAHA FAZLA

Tepebaşı İlçesinde sosyal demokrat görüşe sahip seçmen sayısı Odunpazarı'ndan daha az olmasına rağmen.

Aslında bunu o da biliyor.

Kimse yakasındaki rozete bakmıyor.

O nedenle de üçü peş peşe dört dönemdir Tepebaşı Belediye Başkanlığına seçiliyor.

Seçmenin gönlüne girmiş.

Gönüllerden de çıkmıyor.

* * *

Zam yeniden gözden geçirilmeli

1 Kasım 2020 tarihinden itibaren minibüslere bindiğimizde 50 kuruş daha fazla hizmet bedeli ödeyeceğiz.

Yani 3 TL olan yolculuk ücreti 3 lira 50 kuruş olacak.

Pandemiden dolayı zaten tam maaş alamadan çalışanların cebinden günde 1 TL daha fazla para çıkacak.

Eskişehir de minibüs hatlarının çoğunun ilk durak ile son durak arasındaki mesafe çok uzun değil.

İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Konya gibi illere göre minibüslerin yaktığı yakıttan daha az.

Üstelik daha bir yıl önce zam almışlardı.

* * *

Büyükşehir Belediyesine ait otobüslerdeki yolculuk bilet ücreti 2 lira 50 kuruş.

Yani minibüslerden 50 kuruş daha ucuz.

Büyükşehir Belediyesinden zam talebi meclise gelmedi.

Belediye otobüsleriyle minibüslerdeki yolcu taşıma ücretleri arasındaki fark 1 TL'ye yükselecek.

Sabah işe giderken, akşamda iş dönüşü minibüslere binenler toplamda 2 TL daha fazla ödememek için belediye otobüslerini tercih edecek.

Otobüslerdeki yoğunluk artacak.

* * *

Pandemi nedeniyle otobüslerin yolcu sayısı da düşürüldü.

Otobüsüne göre yolcu sayısı belirlemiş.

Otobüs şoförleri belirlenen sayı üzerinde yolcu alamıyor.

Alırsa yapılacak denetimde ceza yiyecek.

Bunu da kendi cebinden ödemek zorunda…

İkinci kez tekrarında belki işinden olacak.

Onlarda bu riske girmezler zaten.

Olan yine vatandaşa olacak.

* * *

Önümüz kış.

Yağmur, kar yağacak.

İşine bisiklet veya yürüyerek gidenler mecbur otobüs veya minibüse binecek.

Yolcu yoğunluğu artacağından, yolcu sayısı da kısıtlı olduğundan duraklarda yığılma olacak.

Dar gelirli vatandaş günde 2 TL fazla vermemek, o parayla evine bir ekmek fazla almak için otobüsü tercih etmek zorunda kalacak.

Bir de pazartesi gününden itibaren 5. ve 9. sınıflarda yüz yüze eğitime başlayacak.

Minibüslerde öğrenci ücretleri de zamlanmış olacak.

Zaten hak ettiği asgari ücreti bile alamayanlar ulaşıma gelen zamdan dolayı çocuklarının harçlıklarından kısmak zorunda kalacaklar.

* * *

Bakın yapılacak 50 kuruşluk zamma Minibüsçüler Odası Başkanı İlhan Ay ne gerekçe göstermiş:

'Giderlerimiz çok fazla olduğu için bunları karşılamakta güçlük çekiyoruz. Bunlar göz önünde bulundurulduğunda kazancımız çok düştü. Bu durum bizi zam yapmaya yöneltti. Biz de zam yapmayı istemiyorduk. Fakat en basitinden gıda sektöründeki fiyatlar bile çok yükseldiği için hayat standartlarımızı yakalamak için zam yapmak durumunda kaldık. Azalan kazançlarımızı biraz olsun toparlamak için zam yapmak zorunda kaldık.'

* * *

Minibüsçüler gıda fiyatlarındaki artıştan dolayı düşen hayat standartlarının faturasını halka yüklemek istiyor.

Kendilerine göre haklı olabilirler.

Peki, vatandaş faturayı kime kesecek?

Onların ekonomik kayıplarını kim karşılayacak?

* * *

Pandemi öncesiydi.

Yani 2019'un eylül veya ekim ayı idi.

Odunpazarındaki duraktan minibüse bindim.

Minibüs şoförü camdan bir poşet dolusu birisine para verdi.

'Mal sahibi mi?' diye sordum.

'Evet'.

'Günlük ne kadar kazanıyorsunuz?'

'Ortalama 600-700 TL' dedi.

'Kurtarıyor mu?'

'Ben günde 100 TL yevmiye alıyorum. Öğlen yemek paramı da karşılıyor. Günde bir paket de sigara parası veriyor. Benim maliyetim patrona 130 TL. Mazot parasını da çıkarırsak günde 250-300 TL civarında kar kalıyor' demişti.

Demek ki minibüsçülerin iddia ettikleri gibi hayat standardı düşük değil.

Bir minibüsün aylık kazancı mazot ve işçilik parası hariç 7 bin 500-8 bin TL.

Türkiye şartlarında çok çok iyi kazanç…

* * *

Zaten mağdur durumda olan dar gelirlilerin daha da mağdur olmamaları, zammın uygulamaya konmaması, minibüs zamlarını gerekçe göstererek, zam yapmak için adım atmaya hazırlanan ulaşım hizmeti veren belediye veya halk otobüsçüleri ile minibüsçü esnafına devlet en azından pandemi bitinceye kadar indirimli mazot desteği vermeli.

* * *