Geçen hafta Ankaradeplasmanındaalınan ağır yenilgi ile bu ligi de bitirmiş olduk. Peki alınan bu skorun bize bir artısı veya eksisi var mıydı? Elbette yoktu ama bu tür skorlar taraftarın içini acıtır. Şu mağlubiyetleri kendi evimizde almış olsaydık sonucu farklı olurdu. O nedenle kendi evimizde savunma anlayışı ile oynamaya çalıştık.Bunda da başarılı olamadık ve küme düştük.
Küme düşünce ilk önce gözden düşersiniz. Basında takımınızdan daha az bahsedilir olmaya başlar. Artık sayfaların dibinde küçük puntolarla, haberleriniz geçmeye başlar. Çünkü basın başka popüler takımlar bulmaya başlamıştır. Onlara sıcak ve sürdürülebilir haberler gerekir.
Takımın ve futbolcuların değeri düşer. Alt lig olunca reklam ve yayın gelirleri minimum seviyelere düşünce, bazı ödemeleri karşılamak mümkün olmaz. Gelirler düşünce takımın da değerini otomatik olarak düşer.
Bazı futbolcular bir alt ligde oynamak istemez. Sezon içinde gayretli olan, takım ve kendisi için oynamaya çalışan, verimli olan, tecrübesine ve yeteneklerine ilave katkılar sağlayan futbolcuların piyasası oluşur. Bir üst liglerin gelirleri daha fazla olduğu için onlarında alacağı para daha fazla olur. Bu nedenle talibi olan futbolcular gitmek isterler.
Herkes suçlu aramaya başlar. Hepsi elinde gelenin en iyisini yapmıştır. Ama ya şehir, ya taraftar hep yalnız bırakmıştır. Hele hele o siyasiler ve seçilmişler yok mu işte bütün suç onlardadır. Hiç kimse sorumluluk almak istemez.
Takımın sahadakihakimi olan teknik heyette bu işin ikinci derece sorumlularındandır. Bütün sorumluluğu alıp hedefin son bulduğu noktada istifa etmesi de beklenen harekettir. İstifa ettiği veya edeceği söyleniyor ama daha böyle bir açıklamayı ne teknik heyetten, ne de yönetimden duyamadık.
Sonuçta koskoca bir enkaz yönetimlerin üstüne kalır. Her başarısızlık yönetimleri yıpratır. Hatta enerjilerini düşürebilir. Bunlar normal şeylerdir. Fakat başarısız olunca istifa etmek temayüller gereğidir. Hem camianın önünü açmak, hem de güvenoyu tazelemek açısından bu şarttır.
Yönetim kurulumuzun da mali genel kurulu, seçimli genel kurul olarak kongre çalışmaları yaptığını duyuyoruz. Oysa kongre kararı almaktan ziyade, kongre tarihini belirlemek çok daha önemlidir. Geç alınan kongre kararı fayda değil, zarar verir.
Her kadar takımın değeri düşse de bu lig için masraflardaha az olacaktır. Zaten hiç bir geliri olmayan Eskişehirspor'un bu ligde daha az bir gelirle hayatını sürdürebilir, ama tutunamaz. Transferin açılması çok zor gözüküyor. Fakat yönetiminde transfer açabilecek bir yönetim varsa bırakabiliriz ifadeleri de yanlıştır. Bubiz transferi açamayız ama açamayan yönetime de bırakmayız demektir. Bu işin normal olanı kongre kararı alıp, yönetime talip olanları beklemek, yoksa yeni bir yönetim listesi ile yollarına devam etmektir. Kısacası hangi yönetim olursa olsun, mevcut durumlarla doğru hamle ve stratejilerle başarıyı yakalamak ana hedef olacaktır. Ya gelen gideni aratacak ya da başarı için bir ivme yakalanacaktır. Bu tür durumlar da yıpranmamış bir yönetim daha avantajlı ve daha enerjik olacağı için, mevcut yönetimin kan değişikliği yapması yerinde karar olacaktır.
İlerleyen günlerde ise Eskişehirspor'un 'sorunlarına ve hedeflerine' yönelikEskişehir ve Eskişehirspor'un dinamiklerinin olacağı Eskişehir Kent Konseyi bünyesinde bir Arama Konferansı için çalıştay hazırlıkları yapılıyor. İlgili kişiler ilerleyen günlerde kamuoyuna gereken bilgileri vereceklerdir. Farklı bir çalışma olan bu stratejik planın Eskişehirspor'a çok faydalı olacağı kanısındayım.