Gelişmeler ve Mustafa Kemal'in Görüşleri

9 Mayıs 1920 günü, Milli Eğitim Bakanı Rıza Nur'un okuduğu hükümet programında, konuya verilen önem şöyle vurgulanıyordu ;
' Bayındırlık işlerindeki girişimimize gelince: Ülkenin iktisat bakımından çok gerekli olup da şimdiye değin yapımına başlanmamış olan ana hatlarının, bilinen bunalım yüzünden, bu yıl yapımının sürdürülememesi zorunluluğu vardır. Ancak mevcut olan yollarda halkımızın işlemesine engel olan harap yol parçaları ile köprülerin onarımına ve bu yollarda yapımı bitmemiş olan önemli bölümlerin yapımının tamamlanmasına başlanacağı gibi, Ankara- Sivas demiryolunun yapımı (Yahşi Han) durağına kadar tamamlanıp işletilmesi ile ilgili tedbirler alınmıştır'
Mustafa Kemal de Cumhuriyet ilan edilmeden önce yaptığı çeşitli konuşmalarda demiryolu politikasının önemine değinmekte, bu konudaki temel düşüncelerini açıklamaktadır. 1 mart 1922 tarihli Meclis açış konuşmasında Mustafa Kemal, bayındırlık, özellikle demiryolları hakkındaki düşüncelerini ilk olarak geniş bir biçimde anlatırken, konuyla ilgili olarak yapılan işler hakkında da bilgi vermektedir ;
'Sizlere, ekonomik alandaki faaliyetlerimizin ana hatları ile tespit etmiş olduğum temel noktalarını, genel olarak açıklamış bulunuyorum. Bundan sonra ekonomik politikamızda, tespit etmiş olduğumuz bu temel esaslara uygun olarak hazırlanacak bir plana göre, Bakanlar Kurulumuzun uygulamaya geçmesini bekliyoruz. Böyle bir projenin hazırlanmasında en büyük yeri Bayındırlık işleri alacaktır. Çünkü, ekonomik hayatın işlemesindeki canlılık, ancak taşıt araçlarının, karayollarının, demiryollarının ve limanların içinde bulundukları duruma bağlıdır.
Efendiler, sırası gelmişken bayındırlık işleri konusundaki düşüncelerimi de bilgilerinize sunmak isterim. İnşaatı, kuruluşu ve işletilmesi özel idare veya genel gelir kaynaklarımızdan sağlanabilecek bayındırlık işleri önem sırasına göre, memleketin bütün ihtiyacı göz önünde tutularak karşılanacaktır. Ancak inşaat, kuruluş ve işletme yönünden bu günkü mali gücümüz dışında büyük sermaye isteyen bayındırlık işlerinde yabancı sermayeden, gereğine göre yabancı uzmanlardan büyük ölçüde yararlanmak, memleketimizin menfaati, imarı ve memleketimizin saadet ve refahını kısa zamanda sağlama açısından gerekli görülmektedir. Durum böyle olmakla beraber, burada da üreticilerin ve işçilerin genel faydası dikkatle göz önünde bulundurulacaktır. Bayındırlık Bakanlığımızın bu yıl içindeki çalışmaları sonucu, bugünkü gücümüzle uygun görülecek seviyededir. Gerçekten de mevcut demiryolları başarıyla işletilerek ulaşım, askeri taşıma ve yollama işleri sağlanmış bulunmaktadır. Askeri harekat sırasında düşman tarafından yıkılmış olan bir kısım demiryolları onarılmış ve yeni hatlar döşenmiştir. Ankara- Sivas hattının önemli bir tüneli tamamlanmış ve diğer iki tünel etrafındaki eksik yollar değiştirilerek, demiryolu uzatılmıştır. Erzurum- Erzincan arasındaki hattın inşaatının tamamlanması ve Kükürtlü Kömür Madenlerine bir ara hat yapılması için, gerekli işlemler ve hazırlıklar yapılmıştır. Samsun- Havza hattının kurulmasında gerekli ön araştırmalarda bulunulmuştur. Sivas'tan Erzurum'a ve Kastamonu'nun Koçhisarı'ndan geçerek, Tosya, Osmancık, Amasya, Erbaa, Niksar, Kelkit ve Erzincan'a kadar yapılacak demiryoluna ait ilk saha araştırmaları yapılmış ve bazı karayolları üzerindeki bozukluklar da onarılmıştır.
Efendiler, Bayındırlık işlerinde yapılmış çalışmaların sonucunun, milleti memnun edecek derecede olmadığını kabul etmek doğru olur. Ancak, devletin her şubesinin iş ve işlemlerinde olduğu gibi, Bayındırlık işlerindeki faaliyetlerinde arzu edilen seviyeye çıkartılması, mali gücümüzle ilgilidir. Mali gücümüzün yerine sarfedilmesini seçmede ise, içinde bulunduğumuz şartların birinci derecede rol oynadığını söylemek zorundayım. Bu sözlerden amacımın ne olduğu açıktır'
Mustafa Kemal'in genel olarak ülkenin ulaşım sorunları hakkındaki temel düşüncelerini de Eskişehir'de 15 Ocak 1923 tarihinde yaptığı konuşmada buluyoruz ;
' Milletimiz fakir düşmüştür. Memleketimiz harap olmuştur. Bu fakrın ve harabenin esbab-ı muhtelifesi vardır. Bunların en mühimi iktisadi mesailde geriliğimizdir ve bu geriliği tevlid eden yegane sebep de yolsuzluktur. Bugün dünya yollara fevkalade ehemmiyet vermiştir. Denizyolları, karayolları vücude getirmişlerdir. Hatta Avrupalılar denizyollarından girerek bize rekabet bile ediyorlar, nitekim buğday mahsulü memleketimizde mebzulen yetiştiği halde, yollarımızın olmaması yüzünden bir taraftan diğer tarafa nakledemiyor ve dünyanın öbür ucundan mesela Amerika'dan gelen unları yemeğe mecbur oluyoruz. Yollarımızı asrın, terakkiyat-ı hazıranın icap ettirdiği bir hall-i mükemmeliyete isal etmek lazımdır. Ancak bu suretle memlekette hüküm süren fakr-u sefalete çaresaz olabiliriz'.
Mustafa Kemal, 16 Ocak 1923 tarihinde İzmit'te İstanbul basın temsilcilerine, Türkiye'nin o günkü durumu ve hükümetin ülkenin kalkınması için yapmakta olduğu işler hakkında bilgi verirken bayındırlık işleri üzerine şunları söyler ;
' Nafıa teşebbüsatı kariben fiile münkalip olabilecek ümit bahş bir zemindedir. Bunun neticesinde memleketin bi'l-cümle merakiz-i mühimmesi yekdiğerine az zamanda şimendöferle kesb-i irtibat edecektir. Mühim hazain-i madeniye açılacaktır. Memleketimizin baştan nihayete kadar harap manzarasını mamureye tahvil etmekten ibaret olan gayen temel taşları heryerde gözleri tesrir edecektir'.
Mustafa Kemal, 17 Şubat 1923 tarihinde İzmir'de toplanan Türkiye İktisat Kongresini açarken yaptığı konuşmada da şu görüşlerini dile getirir ;
'Memleketimizi bundan başka demiryolları ile, üzerinde otomobiller çalışır karayolları ile örerek, birbirine bağlamak zorundayız. Çünkü Batının ve Dünyanın kullandığı araçlar bunlar oldukça, demiryolları oldukça, bunlara karşı merkepler ve kağnı ile ve doğal yollar üzerinde yarışmaya çalışmanın imkanı yoktur'.
Mustafa Kemal'in çeşitli konuşmalarında büyük önem verilen demiryolu politikası, 8 Nisan 1923 tarihinde açıklanan 9 'umde'lik programa da girmiştir. Program da şöyle denmektedir ;
'Müsta'celen muhtaç bulunduğumuz demiryolları için hemen teşebbüsat ve fiiliyata başlanacaktır'.

Demiryolları Politikasının Mali Yönü

Meclisin açılışından Cumhuriyet'in ilanına dek elde edilen gelirlerin çok önemli bir bölümü zorunlu olarak savaş giderleri için Milli Savunma Bakanlığı'na veriliyordu. Milli Savunma Bakanlığı'ndan sonra ödenek açısından en büyük yeri Bayındırlık Bakanlığı alıyordu. İlke olarak savaşa yardımcı nitelikteki demiryolu harcamalarını karşılamak üzere Bayındırlık Bakanlığı'na çeşitli tarihlerde ödenek verildiği görülmektedir. Konuyla ilgili önemli yasaları şöyle sıralayabiliriz ;
  • Yabancı şirketlerce işletilmekte olan Anadolu ve Bağdat Demiryollarına el konulduktan sonra (TBMM Hükümeti, 19 Temmuz 1920 tarihinde Anadolu ve Bağdat Demiryollarının bir kısmını ulusallaştırmıştır. Anadolu hattının 926 km.si Bağdat hattının 325 km.si ve İzmir- Kasaba hattının 223 km.si ulusallaştırılan hatlar arasındadır. Bu demiryollarını yönetmek üzere Eskişehir'de bir Genel Müdürlük kurulmuştur) bu demiryolu idarelerinin personel ve işletme giderlerinin karşılanması için dört defa 557 bin lira avans verilmesi için Maliye Bakanlığı'na yetki verilmiştir.
  • 22 Ağustos 1920 tarih ve 13 sayılı 'Bağdat Demiryolu Hattının Maaşatı ve Masarifatı için 96 bin liranın Sarfı Hakkında Kanun'
  • 22 Ağustos 1920 tarih ve 14 sayılı 'Anadolu Hat Memurlarının Mütedavil Maaşlarının Tesviyesi Hakkında Kanun'
  • 23 Ağustos 1920 tarih ve 15 sayılı 'Anadolu Şimendifer İdaresinin Maaşat ve Masarifatı Müteferrikası için 140 bin liranın 1336 senesi bütçesinden Sarfı Hakkında Kanun'
  • 2 Kasım 1920 tarih ve 302 sayılı kararname
  • 11 Aralık 1920 tarih ve 75 sayılı kanunla Bayındırlık Bakanlığına inşaat, zorunlu onarım ve büyük köprüler için 16 bin lira ek ödenek verilmesi kararlaştırılmıştır.
  • 24 Ocak 1921 tarih ve 85 sayılı 'Ankara- Sivas Hattının Kömür ve Odun İhtiyacı İçin Nafia Vekaleti Bütçesine Zamaim İcrasına Dair Kanun', Ankara- Sivas demiryolu, Ankara, Elmadağ, Irmak, Kırıkkale'den başlayarak Yerköy'e 77 km. uzaklıktaki İzzettin İstasyonu'nda biten dar dekovil hattıydı. Bölge buğdayının batıya, savaş bölgelerine taşınmasında önemli rol oynayan 127 kilometrelik bu hat, yakıt için ödenek bittiğinden işleyemez duruma gelmiştir. Bu nedenle hattın odun ve kömür gereksinimleri için Bayındırlık Bakanlığı bütçesine 15 bin lira ek ödenek konulmuştur.
  • 28 Nisan 1921 tarih ve 115 sayılı 'Erzurum- Erzincan ve Samsun- Havza Şimendüfer Hududunun İnşaatı ve Kızılırmak Nehri'nin Masarif-i İstikşafiyesi Hakkında Kanun'la Maliye Bakanlığına 200 bin liralık harcama yetkisi verilmiştir.

Yapılan harcamalar demiryolu politikasına verilen önemi ortaya koymaktadır. Eldeki sınırlı kaynaklarla bir yandan yabancı şirketlerin elindeki demiryolu hatları ulusallaştırılmakta, diğer yandan da yeni demiryollarının yapımına başlanmakta ve mevcut demiryolları da iyileştirilmeye çalışılmaktadır.