Hepimiz Mustafa Akgören ve yönetimin olağan üstü kongrede Eskişehirspor'a sahip çıkmalarına sevinmiştik.

En azından Eskişehirspor'un sahipsiz kalmadığını görmekten dolayı kendilerine teşekkür etmiştik.

Göreve geldiklerinde siyah-kırmızılı kulüpte bulunan futbolculara tek tek baktığımızda, 'bu takım nasıl küme düşer?' diyerek içimiz acıyordu.

Yapacak çok fazla bir şey yoktu.

'En azından mevcut kadroyu koruyarak 2020-2021 sezonunda ilk ikiye girerek tekrar süper lige çıkabiliriz. İlk ikiden olmasa bile ilk 6'ya girerek play-of'dan çıkabiliriz' hesapları yapıyorduk.

Ama Mustafa Akgören ve yönetimi maalesef bırakın TFF 1'nci ligi, süper ligde futbol oynacak futbolcuları kadroda tutma becerisini dahi gösteremeyerek tek tek yuvadan hemde büyük kısmını kulübe para kazandırmadan uçmalarına engel olamadılar.

AYNI LİGDE TAKIMI 2 KEZ DÜŞÜREREK TARİHE GEÇTİLER

Bu satırları yazarken Mesut Hoşcan'ın iki sezonda Eskişehirspor'u küme düşürdüğü aklıma geldi.

Halil Ünal, Mesut Hoşcan ve ekibine Avrupa Kupalarına katılan ve ligi 6'ncı sırada bitirmiş bir takım bıraktı.

Avrupa kupasında mücadele eden takım, bir sezon sonra TFF 1. Ligine düştü.

Oysaki Hoşcan, Ünal'a karşı seçimi kazandığı kongre salonunda, 'Ben bu kulübü Halil Ünal'dan daha iyi yöneteceğim. Daha başarılı olacağız' sözünü vermişti.

Ve sözünü de tuttu!

Halil Ünal'dan sözde öğrendikleriyle kulübü yöneteceğini sandı.

Ama Ünal'ın açtığı yönetici kursundan diploma alamadığını unuttu!

Tıpkı diplomasız teknik direktörlerin takımı yönetemedikleri gibi Hoşcan da kulübü yönetemedi.

Mustafa Akgören hem Halil Ünal hem de Mesut Hoşcan'ın yönetimlerde yer aldığı için tecrübe kazandığını düşünüyorduk.

Maalesef kaderi Mesut Hoşcan gibi oldu.

Aynı ligden takımı iki kez düşürek tarihe geçti.

HEP PROJE PEŞİNDE KOŞTULAR

Sezon başından beri proje peşinde koştu.

Hayata geçirmek istedikleri projelerle Eskişehirspor Kulübün borcunu tamamen kapatamasa da yarıya indirmeyi hedefliyorlardı.

O projelerden bir tek 'Eses Token' hayata geçti.

Ondan da ne kadar kazanç sağlandığı bilinmiyor.

Kripto paralar 2017 yılında inanılmaz yükselişe geçmişti. 2021 yılındaysa sert düşüşler yaşadı. Bu ani yükseliş ve düşüler kripto paralara olan güveni epeyce sarstı.

Birde geçtiğimiz günlerde Internet sistemlerini kapatan kripto para borsası Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer'in yurtdışına çıkması piyasada deprem etkisi yarattı.

Bu olay kripto paraya olan güveni de oldukça sarstı.

'Eses Token' alanların kazançları da ciddi oranda düştüğü iddia ediliyor.

KİMLER KALACAK KİMLER GİDECEK BELLİ DEĞİL

Ligin bitimine iki hafta kaldı.

Eskişehirspor cumartesi kendi sahasında Bursaspor'u konuk edecek.

Son maç ise deplasmanda Boluspor ile.

Sezon bitiyor ama takımda kimler kalacak kimler gidecek belirsizliğini koruyor.

11 futbolcunun sözleşmesi bitiyor.

Mehmet Özcan sözleşmesini tek taraflı fesh etti.

Sırada diğerleri var.

Yönetim herhalde, 'giden gider kalan sağlar bizimdir' diyor.

İkinci ligdeki takımlara ve kadrolarına göz attım.

Eskişehirspor'dan durumu daha kritik takım yok gibi.

Kalacak genç ve tecrübesiz futbolcularla ikinci ligde bile tutunması çok ama çok çok zor.

2021-2022 sezonu başlamadan şimdiden siyah-kırmızılı kulübün üçüncü lig biletini şimdiden almış gibi gözüküyor.

Mustafa Akgören ve yönetimin her geçen gün artan ağır yükün altında eziliyor.

Kurtuluş bir an evvel olağan üstü genel kurul kararı alıp görevi bırakmalarında.

Hazır Sinan Özeçoğlu'nun adı geçerken, yani kulübün yönetimine talip birileri varken, 'biz başaramadık, buyrun siz başarın' diyerek görevi bıraksınlar.

Hiç olmazsa gelecek yeni yönetim 2. Lig planlamasına bir an evvel başlar, çare arar.

Belki de çareyi bulup kulübü 2. Ligde tutabilir.

* * *

MARKETLER SATACAK PET SHOPLAR'A YASAK

17 günlük tam kapanma uygulanacağı için evdeki kedilerime yem almak için herzaman alış veriş yaptığım Pet Shop'a gittim.

Bir kilo büyük bir kilo da yavru kedi yemi aldım.

Pet Shop'un sahibi Nedim Mutlu ile devamlı alış veriş yaptığım için arkadaş olduk.

'Aldığın yemler 17 gün yetecek mi?' diye sordu.

'Yetmezse gelir alırım. Ben sokak kısıtlamasından etkilenmiyorum' dedim.

Tam da bam teline dokunmuşum.

'Beni bulursan daha doprusu açık Pet Shop bulursan alırsın' dedi.

'Dükkanı mı kapatıyorsun yoksa?' diye sordum.

'Hayır, bizlere 17 günlük kapanmada satış izni yok. Sadece dükkana gelip kedi-köpek ve kuşları besleyemeye izin var. O da bir saat. Bu süre içerisinde dükkanı açık gördün yem almak isteyeceksin. Ben de sana satış yapamıyorum diyeceğim. Yani bir saatlik hayvanları besleme süresi içerisinde yem satışı yasak. Hadi sen tanıdıksın diye verdim kabul edelim. Sen dükkandan çıkarken elindeki yemi bir görevli görse bana ciddi para cezası var' diye yakındı.

MARKETLERDEN ALMAK SERBEST

17 günlük tam kapanma süresi içerisinde pet shop'lar kapalı olacak.

Hiçbir şekilde yem satışı yapamayacaklar.

Ama marketler açık olduğundan kedi-köpek gibi evcil hayvan yemleri satacaklar.

Aynı şekilde semt pazarları da açılmayacak.

Semt pazarları kapalı olacağı için sebze meyve ihtiyaçlarımızı yine marketlerden yapmak zorunda kalacağız.

Bu adil değil, hakkaniyete de sığmaz.

Pet Shop'lar ve semt pazarlarını kapatacaksınız, onlların satış yapmalarına izin vermeyeceksiniz.

Bu durumda insanlar ister istemez marketlere gitmek zorunda kalacak.

Tamam dolaşımı engelleyerek virüsün yayılmasının önüne geçmek istiyorsunuz.

Yüzde yüz haklısınız.

Peki Pazar yerleri ve pet shop'lar kapalı olunca insanlar ihtiyacını karşılamak için merkete akın ettiğinde oluşan yoğunluk bulaş'a neden olmuyor mu?

Semtlere göre sayıları azaltılmış pazar yerleri kurulabilir.

Pazar içerisinde olacak kişi sayısı sınırlandırılır.

Aralarındaki fiziki mesafe 2 hatta 3 metreye çıkartılabilir.

Alışverişi yapanlar pazardan çıkar, bekleyenler alınabilir.

Bunun güvenliğini bekçiler ve zabıtalar sağlayabilir.

PET SHOP'LAR 'PEKET SERVİS' GİBİ HİZMET VEREBİLİR

Aynı şekilde pet shop'larda nasıl hafta sonları nöbetçi eczaneler açık oluyorsa.

Her gün semtlere göre birkaç nöbetçi pet shop mağazasının açılmasına izin verilmeli.

Bu mümkün olmuyorsa 'Alo Mama' hizmeti veren pet shop'lar var.

Onların tıpkı lokanta, restoranların v.s. gibi işletmelerin yaptıkları, 'paket servis' gibi hizmet vermelerine bari izin verilmeli.

Hem onların mağduriyetleri bir nebze de olsa önlenmiş olur.

Hem de haksız rekabete izin verilmemiş olur.

KÜÇÜK ESNAF GELİR DESTEĞİ İSTİYOR

17 günlük süreçte hizmet veremedikleri için kazanç kaybı yaşayacak küçük esnaf çek, senet ve kredi kartları gibi borçlarını nasıl ödeyecek?

Onlar Anayasanın 173. maddesinde: 'Devlet, esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır' hükmünün uygulanmasını ve çalıştırılmasını istiyorlar.

Gerçekten de esnafların daha fazla dayanacak gücü kalmadı.

Küçük esnaf en azından gıda, enerji, su, temel ihtiyaçlarının karşılanması, bağkur, ssk, kira ödemeleri için gelir desteği sağlanmasını bekliyor.

* * *

UTKU ÇAKIRÖZER DE KINADI

Pazar günkü köşemde, 'DİĞER VEKİLLER NEREDE?' başlıklı yazımın içerisinde, 'sadece iki milletvekilinden kınama geldi' diye yazmıştım.

AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay göndermiş mailde, MHP Milletvekili Metin Nurullah Sazak ise sosyal medya hesabından ABD Başkanı Biden'in, 'soykırım' ifadesini eleştirmişlerdi.

CHP ve İYİ Parti milletvekillerinden kınama ile bir açıklama veya mail gelmemişti.

Ben de Biden'i eleştirmeyen milletvekillerini eleştirmiştim.

Yazımın CHP Milletvekili Utku Çakıröze ile ilgili bölümü şöyle idi:

Dün maillerime baktım. 'Bana gelmemiş olabilir' diyerek birkaç arkadaşıma telefon ederek sordum.

Onlara da gelmemiş.

AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Emine Nur Günay ile MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak, Biden'ın 1915 olayları için 'soykırım' ifadesine tepki göstermişler.

Özellikle gazeteci kökenli CHP milletvekili Utku Çakırözer, gerek Eskişehir'in gerekse ülke gündemiyle olan gelişmelere hiç sessiz kalmayan bir isimdi.

Bu kez 'Ermeni Soykırımı' iddialarına neden sessiz kalmayı tercih etti?'.

* * *

Pazartesi günü öğleden sonra maillerime tekrar baktığımda Utku Çakırözer'in mailini gördüm.

Yazımın bulunduğu sayfa baskıya erken gittiği için öğleden sonra en geç 14.30'a kadar yazımı göndermek zorundayım.

Çakırözer'in maili 14.15 de gelmiş.

O saatten önce yazımı göndermiş olduğum için CHP Eskişehir Milletvekili ve TBMM Dış İşleri Komisyonu üyesi Utku Çakırözer'in 'Ermeni Soykırımı' ile ilgili açık