Eskişehir ne yazık ki, yaşanan çirkin bir olayla Türkiye gündemine yerleşti. Alpu Ortaokulu ve Ertuğrulgazi İmam Hatip Okulu'nda müdürlük görevini yürüten şahıs, kız öğrencileri taciz ettiği iddiası ile gözaltına alındı ve tutuklandı. Bu çirkin iddialar karşısında üzülmenin ötesinde öfkelenmemek elde değil. Çünkü, yaşanan çirkinlik zanlının son olayı ile sınırlı değil. Olayın öncesinde farklı okullarda benzer çirkinlikte yaşananlar var. Adı geçen şahıs, iki yıl önce Sivrihisar Dümrek'te okul müdürlüğü yaparken, eski öğrencisini kaçırmaktan soruşturma geçirmiş ve görevinden alınmış. Ardından üç kez 'devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak davranışta bulunmaktan' disiplin cezaları almış. Ama 'ne hikmetse' tüm bunların üstüne ödül gibi yeniden Alpu'da okul müdürü yapılmış. Üstelik ikinci bir okula da vekaleten müdür olarak atanmış. Eğer Alpu Kaymakamı Kübra Karaalioğlu, deyim yerindeyse 'uyanmasaydı' ve Rehber Öğretmen F.G'yi çocuklarla görüşmesi için görevlendirmeseydi büyük bir olasılıkla masum yavrularımızın tacizi devam edecekti. Kaymakam Kübra Karaalioğlu'nun Eskişehir Valiliği'ne yazdığı dilekçede 'Uygunsuz davranışları nedeniyle almış olduğu disiplin cezalarına rağmen halen okul müdürü olarak görev yapmaya devam eden M.K'nın öğrenciler için tehlike arz ettiğini' belirten uyarısı olayın 'vahametini' açıkça gösteriyor ve akıllara takılan birçok soruyu da beraberinde getiriyor;
- Kaymakamın belirttiği bu 'tehlikeyi' il ve ilçedeki eğitim yöneticileri kaç yıldır neden görmedi?
- Adı geçen kişi, bu kadar bozuk bir sicille nasıl bu görevlere getirildi?
- Bugüne kadar bu kişiyi kim ya da kimler hangi özellikleri nedeniyle korudu?
- Bu kişiyi 'çifte müdürlük' makamı verecek kadar sevenlerin, mülakat ve atamalarda sicilleri gereği gibi incelemeyenlerin bu yaşananlarda en azından vicdani sorumluluğu yok mudur? Bu soruların yanıtı verilmeden ve sadece Hakan Cırıt'ın görevden alınmasıyla olay sonuçlanmış sayılamaz.
ALTI AY ÖNCE DUYULMUŞTU!..
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, göreve geldiğinde 'daha yemin bile etmeden' genel müdür ve daire başkanlarının neredeyse tamamını, on ilin de milli eğitim müdürünü görevden almıştı. Bu arada altı ay önce Ankara'daki dostlarımızdan Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt'ın görevden alındığını yerine Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman'ın getirildiği duyumunu almış ve bu bilgiyi 16 Ağustos 2021 tarihli köşe yazımda paylaşmıştım. Ancak bu işlem o günlerde gerçekleşmedi. Çünkü, bazı il milletvekillerinin 'kendileriyle istişare yapılmadığı' gerekçesiyle şikayetçi olmaları üzerine Mahmut Özer 'frene basmak' zorunda kalmıştı. Aradan yaklaşık altı ay geçtikten sonra Alpu'da yaşanan ve 'aslında çok kişinin sorumlu olduğu' çirkin olayın faturası Hakan Cırıt'a kesilerek çok önceden duyduğumuz işlem gecikmeli olarak gerçekleştirildi. Görevden alınan Hakan Bey, Personel Genel Müdürlüğü Koordinasyon Kurulu'nda görevlendirildi. Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne de 'altı ay önce Eskişehir biletini aldığı' konuşulan Nesrin Kakırman atandı.
CIRIT GİTTİ KAKIRMAN GELDİ…
Sayın Hakan Cırıt, kendisinden öncekilerin, yerel yönetimler, basın ve sivil toplum kuruluşları ile bozdukları iç barışı yeniden kurabilmek için çok uğraştı. 'Devamı gelmese de' ilk başlarda bazı yargı kararlarını uygulayarak adaletli ve hoşgörülü bir yönetim tarzı göstermeye çalıştı. Ancak, merkezi sınav sonuç değerlendirmeleri ve eğitim analizlerini kamuoyundan saklayarak 'başarısızlık' algısının yayılmasına neden oldu. Salgın koşullarının olumsuz yansımaları, teftiş sistemindeki başıboşluklar, yandaşlık siyasetinin eğitim ortamlarında yarattığı olumsuzluklar ve sendikal tahakkümden doğan sorunlar doğal olarak Hakan Bey'in sırtına yazıldı. Son olaylarda işin 'bahanesi' oldu… Kendisine yeni görevinde başarılar dilerim. Yeni Milli Eğitim Müdürümüz Nesrin Kakırman, ilk ve ortaokulu Erzurum'da, liseyi İstanbul Cibali Lisesi'nde okuyan; Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun 27 yıllık bir eğitimci. Sayın Kakırman, Ziya Selçuk'un Başkanlığı döneminde Talim Terbiye Kurulu'na müfredat yazarı olarak çağrılmış ve Sosyoloji, Tarih, Sosyal Bilgiler kitaplarının yazımında görevlendirilmiş. 15 Temmuz sürecinde Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Yardımcılığı görevindeyken, 2018'de İstanbul Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevine atanmış. Nesrin Hanım'ı yakından tanıyanlar, kendisini; 'en üst düzeydeki kurumlarla' iyi ilişkileri bulunan 'liyakatlı ve çalışkan bir eğitimci' olarak tanımlıyorlar. Sayın Nesrin Kakırman'a kentimize hoş geldiniz derken; Atatürk ilke ve inkılaplarının ışığında, Cumhuriyetin ve Milli Eğitimin temel değerlerine önem veren, siyasal ve sendikal 'yandaşlıktan' uzak, liyakat ve adaletten yana yürüteceği her çalışmada yanında olacağımızı belirtir yeni görevinde başarılar dilerim.
SIRA HANGİ İLÇEDE?
Eskişehir Milli Eğitiminde sular durulmuyor. Ankara'daki dostlarımızdan Eskişehir'in büyük ilçelerinden birinin başındaki İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında yapılan şikayetlerin Bakanlık tarafından dikkate alındığını ve bu hafta Bakanlık Müfettişlerinin iddiaları incelemeye geleceği duyumunu aldım. Umarım doğru değildir. Çünkü bir zamanlar Türkiye çapındaki tüm sınavlarda, sosyal ve sportif etkinliklerde ilk sıralardaki başarıları ile söz edilen Eskişehir'in aydınlık halkı ve eğitim camiası bu şekilde gündeme gelmeyi hiç hak etmiyor…