Gazetede yayımlanan 'Hacı Süleyman Çakır'ın büstü nere de?', 'Hacı Süleyman Çakır'ın büstü bulunamadı' yazılarımdan sonra Süleyman Şah Anadolu Lisesi Müdürü Murat Akan, okulun depolarında iki kez araştırma yaptırmış.

Birinci aramada büst okulun deposunda bulunamamış.

Murat Hocam, benim ısrarlı yazımlarından sonra okulun depolarında bu kez kapsamlı bir araştırma yaptırmış.

İkinci aramada ise büst bulunmuş.

Pazartesi günü sabah saat: 10.00 sularında önce Eğitim-Sen Şube Başkanı sevgili kardeşim Faik Alkan telefon etti:

'Abi Süleyman Şah Anadolu Lisesi Müdürü Murat Bey telefon etti. Hacı Süleyman Çakır'ın büstünü depoda dolapların arkasında bulmuşlar' müjdesini verdi.

Bu müjdeye tabi ki sevindim.

Maddi değeri olmasa da manevi değeri büyük olan büst kaybolmamış.

Yaklaşık bir saat sonra da Hacı Süleyman Çakır ve Lisesi kitabını yazan okulun eski müdür yardımcısı ve öğretmeni İbrahim İpek telefon etti.

'Sadi Bey büst bulunmuş gözümüz aydın. Büstün bulunmasında senin çok büyük emeğin geçti. Bu nedenle teşekkür ederim' dedi.

* * *

Gazetedeki yazılarımdan sonra büstün bulunması konusunda Süleyman Şan Anadolu Lisesi Müdürü Murat Akan ile görüşen Eğitim-Sen Şube Başkanı Faik Alkan'a göstermiş oldukları hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ederim.

Konunun üzerine düşmemiş olsaydım 45 yıl önce yapılan Hacı Süleyman Çakır'ın büstü Süleyman Şah Anadolu Lisesi'nin deposunda kim bilir daha ne kadar bekleyecekti?

Büstün bulunmasından sonra Şah Anadolu Lisesi'nin Müdürü Murat Akan, okulun resim öğretmeni Tuncer Çor'a boyası yıpranmış büstü boyamasını rica etmiştim.

Tuncer Çakır öğretmende önce tozlu büstü temizlemiş sonra da boyayıp yenilemiş.

Fotoğrafını da Zihni Uyanık müdürüm gönderdi.

Yeni yapılmış gibi olmuş.

Tuncer Çakır öğretmenime emekleri için bir kez daha teşekkür ediyorum.

* * *

Kayıp büst bulunduğuna göre sıra okulun içerisinde uygun bir köşeye konulmasına geldi.

Tabi bunun için birtakım prosedürler gerekli.

Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi Müdiresi Aynur Özden'in de yasal prosedürleri yerine getirdikten sonra gereğini yapacağına inanıyorum.

* * *

Nabi Avcı'ya teşekkürler…

Eskişehir İl Halk Kütüphanesi ilk olarak 1874 yılında Kurşunlu Camii Külliyesi bünyesinde kurulmuştu.

1 Haziran 1926 tarihinde, şu anda Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi'nin bulunduğu mevkide 'Memleket Kütüphanesi' adı ile çalışmaya başladı.

Bulunduğu binanın yıkıldığı 1950 yılına kadar burada hizmet verdi. Daha sonra aynı bölgedeki, şu anda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurumu olarak hizmet veren binada 1968 yılına kadar çalışmalarını sürdürdü.

5 Temmuz 1968 tarihinde ise yıkılan yerine Millet Bahçesi yapılan Atatürk Stadyumu karşısında, Savaş Caddesi'nden Köprübaşı caddesine geçişte hizmet veren kendi binasına taşındı.

* * *

İlk Halk Kütüphanesi yıkılan Atatürk Stadyumunun karşısındaki binada 53 yıl Eskişehirlilere hizmet verdi.

Kütüphanenin depreme dayanıksız olduğunu tüm Eskişehirliler biliyordu.

Ağır tonajlı araçların her geçişinde bina sallanıyordu.

Yıllardır yıkılıp yenilenmesini bekledik.

Nihayet AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde Eskişehir'in artan nüfusu, öğrenci potansiyeli, özellikle gençlerin kültür-sanat etkinliklerine ilgisi ve günümüzün değişen şartları göz önünde bulundurulduğunda ihtiyaçları karşılayamadığını söyleyerek İl Halk Kütüphanesi'nin yenilenmesi ve gerekli adımların atılması için talimat verdi. Sonrasında da sürecin her aşamasında takipçisi oldu.

VALİ AYYILDIZ VE EMİNE HOCA İLE BİRLİKTE GEZDİ

Yıkılıp yerine daha moderni yapılan İlk Halk Kütüphanesini Nabi Avcı, Valimiz Erol Ayyıldız, AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay ve AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ile birlikte gezerek İl Kültür ve Turizm Müdürü Şennur Azade'den bilgi almış.

İncelemeden sonra Nabi Hoca şu açıklamayı yapmış:

'Toplam kullanım alanı 7.651 m² olan Eskişehir İl Halk Kütüphanesi Yeni Hizmet Binası'nın önceki binaya göre on katı büyüklüğe sahip. Yeni katlar ve bölümler de eklendi. Oyuncak Kütüphanesi, Çocuk Kütüphanesi, Görme Engelliler Kütüphanesi, İşitme Engelliler Kütüphanesi, Kent Kitaplığı, İnternet Bölümü, Cep Sineması, Süreli Yayın Bölümü, Konferans, Toplantı, Sergi Salonları, Hobi ve Sanat Atölyeleri ile Eskişehirli hemşerilerimiz için cazip bir sosyal merkez olacak. Millet Bahçesi manzaralı İl Halk Kütüphanesinin yeni hizmet binası her yaştan ve her düzeyden okuyucuya hitap edecek şekilde tasarlandı. Özellikle dezavantajlı gruplar ön planda tutuldu. 128 bin 133 adet okuma materyali ile kütüphanenin daha çok kullanıcıya ve üyeye ulaşacak.'

Özetle Nabi Avcı, Eskişehir İl Halk Kütüphanesi yeni hizmet binasını bir an önce halkın hizmetine sunmak için yoğun gayret gösterildiğini, ancak biraz daha sabır ve anlayış talep etmiş.

AÇILIŞA CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BEKLENİYOR

Yeni kütüphaneyi gezmedim.

Ancak hizmete hazır olduğunu öğrendim.

AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaretinde kendisini Eskişehir'e davet etmiş.

Eskişehirlilerin kullanımına açılsa da Millet Bahçesi'nin de resmi açılışı yapılmadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Eskişehir'e gelmesi söz konusu…

Millet Bahçesi ve İl Halk Kütüphanesi'nin açılışlarını gerçekleştirmek üzere büyük olasılıkla Haziran veya Temmuz ayında Eskişehir'e gelmesi bekleniyor.

Nabi Avcı, 'kütüphanenin açılması için biraz daha sabır' demesini ben buna yorumladım.

NABİ AVCI'NIN ADI VERİLMELİ

Yazımın sonunda 53 yıllık İl Halk Kütüphanesi'nin yıkılarak yerine Eskişehirlilere daha büyük ve modern bir kütüphane kazandıran AK Parti Eskişehir Milletvekili, Milli Eğitim ve Kültür eski Bakanı Nabi Avcı'ya bir Eskişehirli olarak teşekkür ederken küçük bir de öneride bulunuyorum.

Kabul buyururlarsa bu kütüphaneye 'Nabi Avcı İl Halk Kütüphanesi' adı verilmeli.

Nabi Hoca'nın adı bu şekilde ölümsüzleştirilmeli.

* * *

GİDENLER GİTSİN, KALANLARLA 3. LİGDE OYNARIZ (!)

Ligin bitiminden yaklaşık iki ay kadar önce yazdığım bir yazımda Eskişehirspor Kulübü Başkanı Mustafa Akgören'e, 'sözleşmeleri sezon sonunda bitecek olan futbolcularla bir an evvel masaya oturup sözleşme yenileyin' uyarısında bulunmuştum.

11 futbolcunun sözleşmesi 31 Mayıs 2021 tarihi itibariyle bitiyordu.

Anlaşma sağlamadığı takdirde sezon sonunda kendilerine kulüp bulmaları halinde Eskişehirspor'a para kazandırmadan gideceklerdi.

Başkan Akgören ise, 'sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan futbolcularla görüşerek sözleşme yenilemek için verebileceğimiz rakamları kendilerine teklif edeceğim' demişti.

Bazı futbolcularla görüştüğünü biliyorum.

Sözleşmesi bitecek tüm futbolcularla yüz yüze görüşüp görüşmediğini bilmiyorum.

Kulüpten de böyle bir açıklama yapılmadı.

Görüşme yaptığı futbolcular önerdiği transfer ücretlerini beğenmediler.

Gözleri daha yüksek rakamlarda idi…

Sonuçta sözleşmesi 31 Mayıs 2021 tarihi itibarıyla sona eren bir tek futbolcu sözleşme yenilemedi.

11 FUTBOLCU SÖZLEŞME İMZALAMADI

Bedirhan Altunbaş, Ebrar Yiğit Aydın, Emir Yıldız, Erdal Akdari, Furgan Polat, Furkan Balaban, İbrahim Halil Öner, Kaan Gül, Muhammet Yahya Akbulut, Ömer Faruk Güler ve Sezgin Çoşkun gidebilecekleri kulüp bulurlarsa yuvadan uçacaklar.

Sezgin Çoşkun büyük olasılıkla ilerleyen yaşı nedeniyle futbola noktayı koyabilir.

Ama Erdal Akdari ve Kaan Gül'ün dışında diğerleri Eskişehirspor'da daha uzun süre forma giyebilecek futbolcular.

Sezgin'in dışında 10 futbolcu siyah-kırmızılı kulüple ilişkisini kesecek olursa, 2021-2022 sezonda 2. Lig de mücadele verecek Eskişehirspor hangi futbolcularla sahaya çıkacak?

'GİDENLER GİTSİN, KALANLAR BİZE YETER Mİ DİYORLAR?'

Acaba Eskişehirspor Kulübü Başkanı Mustafa Akgören ile yönetim kurulu üyeleri, 'Gitmek isteyenler buyursunlar gitsinler. Kapı açık. Biz kalanlarla mücadele ederiz mi' diye düşünüyorlar?

Ya da '4 Haziran veya 11 Haziran da biz yokuz. Gelecek yönetim ne yaparsa yapsın' diye mi düşünüyorlar?

Adama sormazlar mı?

Ey Akgören ve yönetim kurulu üyeleri!

Siz göreve geldiğinizde kulüpte Emre Güral, Marko Milinkoviç, Sissoko, Kemal İssah, Jesse, Berkay, Tolga Dabanlı, Hakan Aslantaş, Ferhat Kiraz gibi marka olan futbolcular vardı.

Önce bu futbolcuları 'maliyetleri yüksek, altından kalkamayız' diye gönderdiniz.

Sonra kaleci Ekrem, Bilal Ceylan, Metehan Altunbaş gibi büyük gelecek vadeden oyuncularla yolları ayırdınız.

Gidenlerin yerine iki sezon önce ve sizin dönemizde profesyonel yapılan futbolcularla yola devam ettiniz.

Bir de üstüne Çoşkun Demirbakan gibi deneyimli bir teknik direktörü 'Maliyeti yüksek' gerekçesiyle gönderip Mustafa Özer gibi bir deneyimsiz ismi getirdiniz. Beklediğiniz başarı gelmeyince onun da biletini eline verdiniz. Bu kez hiç teknik direktörlük yapmamış İlhan Var'ı getirdiniz.

Sürekli hata yapmak sizin sıradan bir eylem yani 'vaka-i adiye' den sayılıyordu.

Var'la da olmayınca en sonunda nihayet nasıl olduysa gözünüzdeki perdeyi kaldırıp görev süresince tek doğru hareketiniz olan Eskişehir'in değerli isimlerinden Cengiz Seçsev'i 1,5 yıllığına takımın başına getirdiniz.

Daha 2,5 ay geçmeden 'Çok gol yiyoruz hocam' diyerek yolları ayırdınız ve 56 yıllık şanlı geçmişiyle, renkleriyle, armasıyla gönüllere taht kurmuş koca efsaneyi büyük bir akıl tutulmasıyla alt yapı hocalarına teslim ettiniz.

Yani bilgisizlikte, ferasetsizlikte, beceriksizlikte adeta zirve yaptınız.

KAYYUM GELSE İNANIN SİZDEN ÇOK DAHA İYİ YÖNETİR

'Biz gidersek bu kulübün kapısına kilit vurulur' diye düşünüyorsanız, hiç merak etmeyin, kimse sahip çıkmazsa mahkeme 'kayyum' atar.

Onlar bile bu kulübü sizden daha iyi yönetirler.

Belki Eskişehirspor'a gönül veren Eskişehirspor sevdalıları, sizin dönemizde vermediği desteği onlara verebilir.

Ama hiç kimsenin kuşkusu olmasın, adını Eskişehirspor Tarihine altın harflerle yazdıran (!) Mustafa Akgören ve arkadaşları 'Efsane takımı 1,5 sezonda iki kez ligden düşürme başarısını (!) gösteren yönetim' olarak hep anılarda yaşayacak!

* * *