'Eleştirmenin Dayanılmaz Hoşluğu'
Hepimizin içinde var. Bazı olayların aslını astarını öğrenmek yerine, kahve köşelerinde fısıltıyla eleştirmek hoşumuza gider.
Yeni bir asfaltın, başka bir hizmet için kazılmasına;
Yeşil bir alanın, bir parkın işlevinin değiştirilmesine, kullanımının yasaklanmasına;
Günlük rutinimiz olmuş bir etkinlik alanının aniden kapatılmasına kızarız.
Kent içindeki mezbelelik alanlara el atılmamasından rahatsız olur, söyleniriz.
Kolay görülen hizmetlerin ihmal edildiğini düşünür, veryansın ederiz.
Doğal olarak hedefimizde hep 'belediye' vardır.
İşin perde arkasını hiç düşünmeyiz; Sorumluluğu olan ve eşgüdümden kaçan diğer kurumlar aklımıza bile gelmez.
Bilgi almadan, sadece belediyeye kızarız.

***

'Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'
Meclis üyelerinin, muhtarların, dernek/vakıf/meslek odası gibi sivil toplum örgütü temsilcilerinin, basın mensuplarının katıldığı;
'Toplumların sadece seçimlerde hesap sorma anlayışının demokraside yeri yoktur.' diyerek, demokratik belediyecilik yaklaşımıyla, halka hesap vermek için her yıl yapılan;
'Bilgilendirme Toplantısı'nın dördüncüsünü gerçekleştirdi geçtiğimiz günlerde.
Sosyal demokrat belediyeciliğin olmazsa olmazı 'şeffaflık, demokratik katılımcılık, denetlenebilirlik' ilkelerinin vücut bulduğu bu toplantıda;
Ben de bilgisizdim, bilgilendim.

***

'Bilgilendirme Toplantısı'nda'
Kazım Kurt yaptıklarını anlattı.
Bir kitaba zor sığdırılan, tüm kent için geniş bir alanda yapılan belediye hizmetlerini anlattı.
Engelli bireylere yönelik hizmetleri, halk marketlerini, çocuklara yönelik hizmet alanlarını, kadınlara, yaşlılara, gençlere yönelik etkinlikleri ve kursları, yapılan sosyal tesisleri, bilişim ve bilimsellik adına yapılanları, kültür ve sanat etkinliklerini, kırsaldaki hizmetleri, park ve bahçe çalışmalarını, temizlik ve geri dönüşüm çalışmalarını, asfalt ve yol çalışmalarını, ulaşıma katkılarını anlattı.
Yapamadıklarını da gerekçeleriyle açıkladı.
Şehri Derya, Orman Fidanlığı, Kurşunlu Külliyesi, Regülatör Piknik Alanı'nda karşılaştığı engellemeleri,
Karapınar'daki TOKİ açmazını,
Küçük Sanayi Kentsel Dönüşümü'nün önüne örülen duvarı,
Gökmeydan Spor Kompleksi'nde, Halk Market'te, okullara hizmet götürmek istediklerinde takılan çelmeleri anlattı.
Hükümetin ve ildeki temsilci üyelerinin nasıl markaj yaptığını, hizmetlerine nasıl barikatlar çektiğini, 'artık gına geldi' psikolojisi içinde açıkladı.
Tarafsız olması beklenen yereldeki bürokratların/yöneticilerin iktidar partisinin il ya da ilçe başkanıymışçasına,
'Kraldan çok kralcı' davranışlarını anlattı.
Başkanın yüzünde ve dilinde, kent sorunlarıyla hemhal olmuş, hayalini kentle özdeşleştirmiş,
Kararlılığı ve inancı gördüm.

***

'Benim İzlenimim'
Ülkenin istibdada tabi tutulduğu –bir bakanın bile inisiyatif kullanıp kendi kararıyla iş yapmasını bırakın, düşüncesini belirtemediği- böylesi bir dönemde,
Başkan Kazım Kurt'un hesap ve bilgi verme gibi erdemli bir tavırla yaktığı bu yerel ışık,
Ülkedeki siyasi ortam nedeniyle kararmaya yüz tutan demokrat yürekleri biraz olsun aydınlatabilmiştir inşallah.
Gördüğüm kadarıyla,
'Odunpazarı'ndaki katılımcı anlayış ve yaşanan değişim yüzleri güldürüyor.'