Hani dedik ya,
Bu tür küresel bir salgın, 100 yılda bir görülüyor dünyada…
Hal böyle olunca,
100 yılda yaşanan bir olay, bizim başımıza gelince yani,
Hiç bilmediğimiz yönlerimizi keşfettik…
Keşfetmeye de devam ediyoruz…
Hem kendimizin, hem birbirimizin, hem de toplumun…
Örneğin ben,
Evde oturmaktan bıkacağımı hiç düşünmezdim…
Hatta bazen kendi kendime mırıldanırdım…
'Yahu şöyle bir ay izin alsam, evden hiç çıkmasam…
Kaçta yattın, kaçta kalktın, şunu yaptın, bunu yapmadın derdi olmasa…'
Tam bir tembellik anıtı gibi konuştuğumun farkındaydım ama içimden de öyle şeyler geçiyordu…
Şimdiyse,
'Birileri bir yerlerden sesimi duydu ve gereğinden fazla önemsedi galiba' diye düşünmeden de edemiyorum…

***

Normal koşullar altında eşim, benim bu tembellik gösterilerimden deliye dönerdi…
Şimdiyse,
Zorunlu bir kabulleniş içinde…
Hayatta aklıma gelmezdi, onun böyle bir şeyi kabulleneceği…
Rüyamda görsem, yok yani…

***

Komşular mesela...
Geçtiğimiz hafta sonu, Cumartesi, yani sokağa çıkma yasağı olduğu gün,
Komşularımdan bazıları birlikte mangal partisi vermeyi önerdiler…
Sonra da ben 'olmaz öyle şey' deyince;
Beni 'tırsık, ödlek, evhamlı' gibi, şakayla karışık elbette, yaftaladılar…
İşin başından bu tarafa, kurallara uymaya gayret eden biri olarak,
'Gerçekten öyle miyim acaba?' diye düşündüm, iyi mi?
Neyse ki,
Sonradan onlar da mangaldan vazgeçtiler, ikişer metre aralıklarla kurdukları masalarda eşleriyle yan yana oturup, pasta börek yediler…
Çocuklar mı?
Onlara bir şey olmaz ya, dip dibe, yan yana oynadılar gülüş cümbüş…
Çocukların psikolojilerini de düşünmek lazım değil mi?
Üstelik bu organizasyonu sonradan sınırlayarak da olsa yapan komşularımın içinde,
Mühendisler, üniversite öğretim üyeleri, özel sektörde yüksek düzeyde yöneticilik yapanlar vardı…

***

Sonra şunu da gördük ki,
Biz toplum olarak birbirimizi çok da fazla sevmiyoruz…
Mesela, yaşlılarımızı, galiba hiç sevmiyoruz…
Sokağa çıkanlara demediğimizi bırakmadık…
Sövdük, saydık, akıllarından, zekalarından şüphe ettik…
Anlamaya hiç çalışmadan, direkt mahkûm ettik…
Ancak şunu hep unuttuk,
Onlar, yeniden bizim yaşlarımıza gelmeyecekler ama biz günün birinde onlar gibi olacağız…
(İnşallah tabi…)

***

Gerçi,
Espri anlayışımızın toplum olarak çok gelişkin olduğunu, daha önce, Gezi Olayları sırasında keşfetmiştim ama bu sefer bir kere daha tanık olduk…
Allah'ım, ne espriler, ne espriler…
Biri yazmış,
'2020'de bütün hedefim 10 kilo vermekti.
Ama şimdi …ü kurtarmaya çalışıyorum…'
Hele şu maske dağıtım işi…
Godot'yu bekler gibi evlerimizde 'hiçbir zaman gelmeyecek' maske kodlarını bekliyoruz…
Maskesiz dışarı çıkmak yasak, parayla satmak yasak, kodumuz gelmeyince maske temin etmek yasak…
Yasak oğlu yasak…
Ama çözüm yok…

***

Ha unutmadan,
Devletimizin böyle bir olay karşısında ne yapacağını, ne yapmayacağını da bilmiyorduk, ama öğrenmiş olduk…
Ne öğrendik?
Mesela, belediyelerin bağış toplayıp, bu bağışlarla halka destek olmasını 'paralel devlet kurma çabası' olarak değerlendireceklerini,
Yasaklayacaklarını hatta soruşturma başlatacaklarını,
25 yıldır Aşevi'nden yoksul ve muhtaç, kimsesiz insanlara günde 3 öğün yemek dağıtan belediyenin 'Aşevi bağış hesaplarını' bloke edeceklerini öğrendik…
İngiltere gibi bir ülkenin bile bizim yapacağımız yardıma muhtaç hale düşebileceğini de öğrendik mesela…
Ne yalan söyleyeyim, inanılmaz bir strateji, inanılmaz bir atak…
Bizim eve gelecek kod hala gelmedi ama ne gam…
Türkiye olarak İngiltere'ye tıbbi malzeme yardımı yaptık…
ABD Başkanı Trump, önümüzdeki günlerde salya sümük televizyona çıkıp, bizden entübe-solunum cihazı dilenirse kimse şaşırmasın…
Yeter ki bizim yaşlılar evlerinde otursunlar, sokağa adım atmasınlar…
Hepsini karşılarız evvelallah…

***

Çok şey öğrendik, çok...
Denir ya,
'İnsan başına gelmeyince anlamaz' diye…
Aynen o durum…
Yalnız bu durum,
İnsanın başına değil, dünyanın başına geldi…
Madagaskar'da, şişeler içinde lıkır lıkır içilen bir ilaç bulmuşlar…
Cumhurbaşkanları çıkıp hem açıklama yaptı, hem de içti…
Düşünsenize,
Bizde de ilaç ya da aşı bulundu…
Gerçi Dünya Sağlık Örgütü hemen reddeder ama olsun…
Cumhurbaşkanının canlı yayında aşı olduğunu…
Güzel olmaz mı?
Onu henüz bilmiyoruz, öğrenemedik…
İnşallah onu da öğreniriz yakında…