Hızırbey İmam Hatip Ortaokulu'nda geçtiğimiz Pazartesi günü 'yetiştirme yurdunda kalan bir öğrencinin kaydını yaptırmak isteyen bir öğretmen, okul müdürü ve servisçiler tarafından feci şekilde' dövüldü.

ÖĞRENCİYİ İSTEMEDİ
Yetiştirme Yurdunda yetiştikten sonra üniversiteyi bitirip Din Kültürü Ahlak Bilgisi Öğretmeni olan Mehmet Akkurt, geçici görevlendirmeyle Çocuk Esirgeme Kurumu'nda çalışıyordu. Orhan Gazi İmam-Hatip'te okuyan bir öğrenci yaşı büyüdüğü için Çocuk Evlerinden Çocuk Esirgeme Kurumu'na geldi. Akkurt, adres değişikliğinden dolayı bu öğrenciyi Hızırbey İmam Hatip Ortaokulu'na kayıt ettirmek istedi. Okul Müdürü Ali Rıza Çelik, 'bu çocuk yetiştirme yurdunda kalıyor' diye eğitim kurumuna kayıt yaptırmak istemedi. Akkurt'un tüm ricalarına rağmen türlü bahaneler üreten Çelik, öğrenciyi kayıt edemeyeceğini söyledi. Bunun üzerine Akkurt, öğrencinin kayıt edilmesi için Hızırbey İmam Hatip Ortaokuluna Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden resmi bir yazının gönderilmesini sağladı. 1 Kasım Cuma günü yetiştirme yurdunda kalan öğrenci kayıt olmak için okula gitti. Müdür Yardımcısı resmi yazıya rağmen kayıt etmedi.

YUMRUK DARBELERİ
Bunun üzerine Mehmet Akkurt 4 Kasım Pazartesi günü sabah 09.30'da okula gitti. Müdür Ali Rıza Çelik, Müdür Yardımcısı ve üç servisçi odada oturuyordu. Oturacak yer olmadığı için Akkurt 'kapının girişinde ayakta derdini anlatmak zorunda' kaldı. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 'öğrencinin nakli için resmi yazı yazılmasana' rağmen Çelik'in öğrenciyi almamakta ısrar ettiği iddia edildi. Çelik ile Akkurt arasında tartışmada sesler yükseldi. Çelik, Akkurt'a 'Çık defol' dedi. Akkurt çıkmak istemedi. Müdür Çelik'in o sırada Akkurt'u ittirdi. Ondan sonra servisçiler Akkurt'a saldırdı. Bu olay okul bahçesine taştı. Bahçede 'bu saldırı anları okul güvenlik kamerasına' yansıdı. Servisçiler Akkurt'u 'yumruk darbeleri ile yere sererken', arkadan gelen Çelik'te önce Akkurt'a alttan saldırıyor. Sonra kavgayı ayırmaya çalışıyor. Belli bir süre sonra araya giren okul müdür yardımcısı yerde tekme tokat dövülen Akkurt'u kaldırarak, olay yerinden uzaklaştırıyor. Darp raporu alan öğretmen Mehmet Akkurt, okul müdüründen ve servisçilerden şikayetçi oldu.

OKULU BASTILAR
Bu saldırı olayını duyan Çocuk Esirgeme Yurdunda kalan 15-16 yaşlarındaki 6 genç okulu bastı. O sırada okulda Odunpazarı Kaymakamlığının töreni vardı. Kaymakamın korumaları gençlere müdahale etti. Gençler okul giriş kapısında camları indirdi. Öğretmenlere ait birkaç aracın da camlarını kırdılar. Odunpazarı Kaymakamının yaşananlardan dolayı Okul Müdürü Ali Rıza Çelik'i sert bir şekilde azarladığı iddia edildi. Yetiştirme yurtlarında yetişip Milli Eğitim'de ve diğer kurumlarda memur ve hizmetli olarak çalışan çok sayıda kişi İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt ile görüşerek, okul müdürünün görevden alınmasını istedi. Cırıt, öfkeli gruba sakin olmalarını tavsiye ederek; 'Bu konuda gereken yapılacak' dedi. Aynı grup Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Muammer Karaman'a da giderek, ondan bir önceki dönem sendika başkan yardımcılığını yapan Ali Rıza Çelik'i korumamasını istediler. İl Milli Eğitim Müdürlüğü okula müfettiş göndererek, yaşanan bu saldırı olaylı ile ilgili soruşturma başlattı.
--------------------------------------------------
ÇOBAN ATEŞİ'NİN ESKİŞEHİR YANSIMALARI

Çoban Ateşi Hareketi Başkanı Rifat Serdaroğlu geçtiğimiz günlerde ilimizde düzenlenen bir etkinliğe konuşmacı olarak katıldı. Serdaroğlu bu etkinlik sonrasında ES TV Haber Müdürü Şener Çetin'in konuğu oldu. Burada Çoban Ateşi Hareketi hakkında tüm bilinmeyenleri açıkladı. İlimiz merkez sağın önemli isimleri Bekir Sıtkı Saraç, Ayhan Boyer ve İsmail Hakkı Öztekin, Serdaroğlu ile birlikte ES TV'ye geldi. Yıllarca DYP ve Demokrat Parti'de aktif siyaset yapan İsmail Hakkı Öztekin'e 'Çoban Ateşi Hareketinin Eskişehir oluşumunda sizler mi varsınız?' diye sordum. Öztekin; 'Ankara'dan tanıdıklarımız, Rifat Serdaroğlu'nun Çoban Ateşi Hareketi kapsamında Eskişehir'e geleceğini belirterek, kendisine yardımcı olmamızı istediler. Ayhan Boyer, Bekir Sıtkı Saraç ve ben bu kapsamda kendilerine yardımcı olduk. Amacımız merkez sağda kimseye muhalefet etmek, karşı çıkmak değildir. Merkez sağ bile demiyorum. Merkezde bir siyasi boşluk var. Merkezin daha kalabalık ve dinamik olması için herkesle ortak hareket ederiz. Onlara yardımcı oluruz. Yeter ki Atatürk çizgisinde olsunlar' dedi.
--------------------------------------
NOSTALJİ
REKTÖR BÜYÜKERŞEN'E LİYAKAT NİŞANI

Tarih: 20 Eylül 1991. 28 yıl önce Avusturya Ankara Büyükelçisi Dr. Friedrich Zanetti Avusturya Hükümetinin 'Bilim Kültür ve Sanatta Birinci Derece Liyakat Nişanı'nı Dönemin Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen'e takdim ediyor.

BÜYÜK EMEK VERDİ
Zanetti törende yaptığı konuşmada Avusturya Nişanının Rektör Büyükerşen'e verilmesine, onun hem uluslararası akademik ve bilimsel alanlardaki başarısının, hem de televizyondaki Almanca kursunun oluşması ve yürürlüğe konulmasındaki büyük emek ve desteğin neden olduğunu söyledi. O yıllarda Anadolu Üniversitesi Rektörü Yılmaz Büyükerşen'in önderliğinde TRT'nin Açık Öğretim programı çerçevesinde yayınlanmak üzere bir Almanca televizyon dil kursu oluşturulmuştu.

BİLİMSEL İŞBİRLİĞİ
20 bölümden oluşan bu dil kursunun en önemli özelliklerinden biri Türklerin Almanca öğrenmesinde karşılaşılan zorlukları göz önüne alarak hazırlanmış olmasıydı. Büyükerşen Liyakat Nişanı takdim töreninde yaptığı konuşmada, Avusturya makamlarına ve bu anıyı yazana teşekkür ederek, kendisine layık görülen Nişanı üniversitenin ve özellikle bilimsel işbirliğinin sonucunda ortaya çıkan televizyon kursuna emeği geçen tüm kuruluş ve personel adına aldığını belirtmişti…
------------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Kürşad Önder Ceylan:
Ali Rıza Bey bugüne kadar çekirge misali hep zıpladın da şu son öğretmene dayak olayından nasıl sıyrılacaksın, doğrusu merak ediyorum.
Hızırbey İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Ali Rıza Çelik: Kazma sapıyla iki öğretmeni döven inşaat işçisini bile kurtaran sendika başkanım evelallah yine beni bu işten sıyırır(!)
--------------------------------------------------------
FIKRA
KIZIL SAÇLI BAYAN

Çok güzel kızıl saçlı bir bayan doktorun ofisine girer ve her yerinin
ağrıdığını söyler. 'Imkansız' der doktor, 'Gösterin lütfen bana'
Kızıl saçlı bayan işaret parmağını uzatır sol göğsüne bastırır ve çığlık
atar, Sonra dirseğine bastırır bu sefer daha fazla acıyla bağırır.
Dizine bastırır ve çığlık atar, ayak bileğine bastırır aynı
şekilde. Neresine dokunsa çığlık atmaktadır.
Doktor, 'Gerçek kızıl değilsiniz değil mi' der.
'Eee, değilim' der kızıl, ' Aslında sarışınım'
'Tahmin etmiştim' der doktor, ' Parmağınız kırık'