Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bakanlar kurulu toplantısından sonra bulaş riskinin düşük ve orta seviyede olduğu illerde 'yüz yüze eğitime başlanacak' demişti. O iller arasında Eskişehir'de var.
2 Mart 2021 tarihinden itibaren Eskişehir'de okullarda ara verilen eğitim-öğretime tekrar başlandı.
Başlanmasına başlandı ama kafalarda 'okullarda gerekli önlemler alındı mı?' sorusunu da beraberinde getirdi.
* * *
O soruların en başında gelen önemli hususlardan biri de, 'öğretmenlerin aşı olup olmadığı?'
Aşılama başladı.
Ancak öğretmenlerin tamamı henüz aşı olmadı.
İkincisi: Uzmanlar bir maskenin yüzde en fazla 3 veya 4 saat tutulmasını öneriyor. Birde öğrencinin maskesinin kirlenmesi halinde yanında yedek maskesi yoksa okul idaresi o öğrenciye maske verecek mi?
Üçüncüsü: Okullardaki tuvalet sayısı…
Erkek tuvaletlerinde işletmelerde pisuarlar arasında boşluk bırakılmıştı. Okullarda da bu uygulama yapılacak mı? Yapılacak ise tuvalet sayısı yeterli olacak mı?
Dördüncüsü: Okullarda hizmetli var mı?
Okullar kapalı olduğu için hizmetli alınmamıştı. Alındı ise her teneffüsten sonra tuvaletlerin deterjanla yıkanması gerekir. Öğrenci sayısı kalabalık olan okullarda yeterli sayıda hizmetli var mı?
Beşincisi: Teneffüslerde sınıfların havalandırılması gerekir. Bunu öğrenciler mi yapacak?
Altıncı soru: Teneffüslerde okulun bahçesine çıkacak öğrenciler arasında sosyal mesafenin korunup korunmadığını kim kontrol edecek?
Yedinci ve belki de en önemli soru: Sınıflarda seyreltilmiş ders yapılacak. Bulaş öncesi sıralarda iki öğrenci otururken yeni düzenlemede bir kişi oturacak. Sınıfta 40 öğrenci var ise 20'ye düşecek. Diğer 20 öğrenci hangi sınıfta ders yapacak? Okullardaki sınıf sayıları belli, fiziki mekanda bir değişiklik yapılamayacağına göre aynı sınıf öğrencileri farklı günlerde mi okula gidecek?
Sekizinci soru: Servisler başlamadı. Okulu evine uzak öğrencinin ulaşımı nasıl sağlanacak? Ve okul çıkışı öğrenciler evlerine nasıl dönecek?
Soru 9: Okul kantinleri açık olacak mı? Servis olmadığından okuluna yetişmek için evinden kahvaltı yapmadan çıkan çocuklar karınlarını nasıl doyuracak?
* * *
İlk etapta aklıma gelen sorular bunlar.
Bu sorular tabi ki çoğaltılabilir.
İlk akla gelen bu sorunlar çözülmeden apar topar okulları açmanın doğru olmadığını söylüyor uzmanlar.
Keşke okulların açılması kararı alındıktan sonra İl ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerine sorunlarını gidermek için bir veya iki hafta süre verilmiş olsaydı.
Topu okulların müdürlerine atan Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda vakalar görülmesi halinde bunun hesabını nasıl verecek?
Bir okulda bir veya birden fazla vaka görülmesi halinde okuldaki tüm öğrencilerin velileri tedirgin olacak. Çocuklarını okula göndermekten vaz geçecekler.
O zaman ne olacak?
Okullardaki koşullar
Mart 2020'den farklı değil
Eğitim-Sen Eskişehir Şubesi Başkanı Faik Alkan yaptığı açıklamada benzer sorunları gündeme getirmiş.
'Eskişehir de 1 yıldır derslik üretmeyi bırakın, 1 tek tuvalet, 1 lavabo yapmayan yönetsel anlayış, 2 Martta okulları açtık diyor. Eskişehir nüfusunun neredeyse üçte ikisini ilgilendiren ve hareketlilik sağlayan kararlar öncesi bir planlama gerekmez mi?' diye sormuş.
Yukarıda bende yazmıştım.
Faik Alkan başka neler söylemiş:
'Eğitimciler açısından sorun okulları açmaktan çok, okulların hangi koşullarda açılacağı ve yüz yüze eğitimin nasıl devamlı hale getirileceği şeklindedir dedik. 1 Mart'ta yaşayacağımızı anlatmaya duygularımız ve aklımız yetersiz kalıyor bu ülkede. Saat 22.30 a kadar ekran başında bekleyerek, okullar açılacak mı? Sabah ders var mı? Ya çocuklarımız ne olacak? E- Nabız aşılama sisteminde sıra ne oldu? diyerek okulların açılmasını beklemek ancak travma ve kaosa neden oldu. Eskişehir'de vaka oranları tam sınırda olan bir ilde eğitime dair hazırlık son dakikaya bırakıldı. Bu durumun izahı bizce yoktur. MEB, yapılması zorunlu hazırlıkları da maliyet hesabına indirgediği için bugün okullardaki koşullar Mart-2020'den farklı değildir. Eskişehir nüfusunun neredeyse üçte ikisini ilgilendiren ve hareketlilik sağlayan kararlar öncesi bir planlama gerekmez mi? Bu sabah haklı olarak okul idareleri ne yapacaklarını bilmedikleri için okulların bazılarını açamadılar. Akşam geç saatlerde yayınlanan Valilik açıklamasında Hıfzıssıhha Kurulu, okul öncesinden başlayarak, ilkokullarda, ortaokullarda, hazırlık dahil liselerin ara sınıflarında 2 gün seyreltilmiş eğitime geçme kararı aldı. Temel sorun derslik ihtiyacı çözülmeden nasıl 3 Mart İtibariyle eğitime geçilecektir.'


* * *

HEDEF İHRACATI YÜZDE 20'YE ÇIKARMAK
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 yılı Türkiye ekonomisi büyüme verilerini açıkladı.
Türkiye ekonomisi Korona virüsüne karşı alınan tedbirlerin gevşetildiği ve bankaların ekonomiyi canlandırmak için düşük faizli kredi dağıttığı 2020 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 6,7 büyüdü. Ocak-kasım döneminde sadece TL kredi büyümesi 693 milyar TL olmuştu.
* * *
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli ile Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, açıklanan büyüme verilerini değerlendirdiler.
Her iki başkan da ekonomideki büyümenin gerek ülke gerekse şehrimiz açısından memnuniyet verici olduğunu vurguladılar.
EOSB Başkanı Nadir Küpeli, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ithal edilen ürünlerin Türkiye'de üretim kabiliyetini artırmak amacıyla başlattığı ve yıllık 30 milyar doların Türkiye'de kalmasını hedeflendiği Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programına ilişkin yeni listelerle 1219 ürün daha öncelikli yatırım listesine alınmış olması, sanayimiz ve ülkemiz açısından çok büyük önem taşıdığını kaydetti.
ESKİŞEHİR'İN İHRACATI YÜZDE 15
Eskişehir'in ihracatında yüksek teknoloji ürün ihracatı halen yüzde 15'ler düzeyinde. Küçümsenecek bir rakam değil. Daha fazla olur muydu? Olabilirdi elbette.
Ancak yaklaşık bir yıldan tüm dünyayı etkisine alan ve olumsuz etkileyen Covid-19 salgını doğal olarak Türkiye'yi dolasıyla Eskişehir'i de etkiledi. Kapalı olduklarından dolayı aylarca işletmeler üretim yapamadı.
Küpeli, Eskişehir'in yüksek teknoloji ürün ihracatı yüzde 15'ler düzeyinden 2030 yılına kadar yüzde 20'ye çıkarmayı hedeflediklerini söylemiş.
Nadir Küpeli, Eskişehir OSB olarak bu alanlarda yatırım yapacak tüm yerli ve yabancı yatırımcılara arsa tahsisi konusunda her türlü kolaylığı ve yardımı sağlayacaklarını da vurgulamış ve 'Yeter ki bu yüksek teknoloji ürün gruplarında yeni yatırımlar için harekete geçsinler. Biz her zaman yanlarındayız' demiş.
* * *
Eskişehir daha yüksek teknolojide üretim yapacak yatırımlara aç. Komşu illerin Organize Sanayi Bölgelerine baktığımızda yeni yatırım yapılacak sahaları hemen hemen kalmamış.
Önemli olan Adapazarı, Bursa, Kocaeli ve Gebze'ye yatırım yapmayı düşünen büyük yatırımcıları Eskişehir'e çekmek.
Buda sadece Eskişehir Sanayi Odası ve Organize Sanayi Odası Başkanlarının gayretleri ile olmaz.
Bu konuda siyasette yani iktidar partisi ve onun milletvekillerinin de devreye girerek, yatırımcıları Eskişehir OSB'ye yatırım yapmaları ilimize yönlendirmeleri, OSB'nin sunduğu teşviklerden yararlanmaları konusunda ikna edilmeleri gerekir.
'Büyüme performansı son derece değerli'
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş'ta Türkiye ekonomisinin pandemi koşullarına rağmen 2020'de yüzde 1,8 büyüdüğünü, G-20'de Çin'den sonra ikinci sırada Türkiye'nin olduğunun altını çizdi.
Kesikbaş, pandemi sebebiyle çok zor bir yıl geçirmiş olmasına rağmen ülkemizin 2020 yılında göstermiş olduğu büyüme performansının son derece değerli olduğunu söylemiş.
Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş'ın ekonomideki büyümeyle ilgili değerlendirmesi şöyle:
'Özellikle üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH'nin 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 16,8 artış göstermesi sanayicinin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Üretim sektörü pandeminin tüm zorlu koşullarına rağmen ülkemizin büyümesini adeta sırtlamış ve bu süreçten ekonomik olarak en az hasarla çıkmamıza ciddi katkı sağlamıştır. Yapısal destek gerekli büyüme rakamlarının sanayinin önemini bir kez daha ortaya koydu ve ülke kalkınmasında üretimin gücünü ispat eder nitelikte. Biz sanayicileri gururlandıran bu rakamların 2021 yılında da devam etmesi önem taşımaktadır. Covid-19 sürecinin bir süre daha gündemi meşgul edeceği göz önünde bulundurularak, önümüzdeki dönemde sanayimizin rekabet gücünü artırmak amacıyla özellikle ihracatın desteklenmesi ve yeni yatırımların önünün açılması kritik önem taşımaktadır. Hukukun güçlendirilmesi, vergi politikaları, finansal araçlar ve istihdama yönelik uygulamalar gibi konularda sürdürülebilir yapısal destekler beklenmektedir. Ülkemizin büyümesine katkı sağlayan tüm sanayicilerimizi ve çalışanlarını yürekten kutlarım.'


* * *

DAHA SIK BİR ARAYA GELMELİSİNİZ
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir OSB Başkanı Nadir Küpeli, Eskişehir OSB Başkan Vekili Metin Saraç ve ESO Yönetim Kurulu Üyesi Gürhan Albayrak bir araya gelerek, Eskişehir sanayisinin geleceğe yönelik gelişme şeklini belirlemek, bu konuda yapılması gereken çalışmalar ile yeni yatırımlar konusunda detaylı bir görüşme gerçekleştirdiler.
Bu görüşme nasıl veya kim tarafından sağlandı ise kutluyorum.
Aslında özlemi duyulan bir tablo…
Eskişehir sanayisi ve ticaretine yön veren kurumların başkan ve yönetim kurulu üyeleri daha sık bir araya gelip fikir alışverişi yapacak olurlar ise şehrimize girecek katma değerin daha da yükselmesine katkı vermiş olurlar.
* * *
ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, Yönetim Kurulu Üyesi Gürhan Albayrak, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli ve Başkan Vekili Metin Saraç, pandeminin Eskişehir sanayisine ve ihracatına olan etkileri masaya yatırmış.
2 Mart'tan 2012 tarihi itibariyle başlayan yeni kontrollü normalleşme süreci ile bunun ekonomiye ve iş dünyasına olan yansımalarını ele almışlar.
Görüşmede taraflar normalleşme sürecinin çok önemli olduğunu dile getirerek, toplumun ve esnaf iş yerlerinin kurallara uygun davranması durumunda bu geçiş süreci boyunca ticari hayatın aksamadan devamının sağlanacağı, ayrıca herkesin yıl sonuna kadar aşılanmasıyla birlikte Eskişehir'de yeni normale çok daha hızlı geçilebileceğini dile getirmişler.
Ayrıca, son dönemde kamuoyunun gündeminde yer alan bazı konular da görüşülerek, yapılan girişimler konusunda taraflar bilgilendirme, Eskişehir sanayisinin geleceğine yönelik geniş çaplı değerlendirmelerde bulunarak, bundan sonra yapılacak çalışmalar, il sanayisinin gelişimi ile ihracatı arttırmaya ilişkin çalışmalar ve projeler konusunda görüş alışverişinde bulunmuşlar.
Eskişehir'in sanayi ve ticaretine yön veren başkanlar ve oda temsilcileri, istişare toplantısında Eskişehir'e daha fazla yabancı ve yerli yatırımlar çekmek için yapılacak çalışmaların yanı sıra yeni yatırım stratejileri konularında da detaylı görüşmeler gerçekleştirmişler.
* * *
Bu toplantıların devamını getirebilirlerse Eskişehir'de önemli bir güç birliğine imza atmış olurlar.
Bu güç birliği de hemen olmasa da gelecek yıllarda Eskişehir'e önemli yatırımcıların yatırım yapmalarının önünü açabilir.


* * *

Gören ve Görmeyen
Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezindikten sonra yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa:
'Buraların yabancısıyım. Parkın hemen yanı başındaki fırını arıyorum, çok yakın olduğunu söylediler' demiş.
Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra:
'Ben de buraya ilk defa geliyorum. Ama sağ tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde.' Adam, çocuğun da yabancı olmasına rağmen bunu nasıl anladığını sormuş ister istemez.
Çocuk:
'Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz?' diye gülümsemiş. 'Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten.'
'İyi ama demiş' adam. 'Bunların parktan değil de tek bir ağaçtan gelmediği ne malûm?'.
'Tek bir ağaçtan bu kadar yoğun koku gelmez' diye atılmış çocuk. 'Üstelik manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu duyacaksınız.'
Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, cebinden bir kağıt para çıkartıp teşekkür ederken onun kör olduğunu fark etmiş.
Çocuk ise, konuşurken bir anda sözlerini yarıda kesmesinden adamın kendisini fark ettiğini anlamış.
Işığa hasret gözlerini ondan saklamaya çalışırken:
'Üç yıl önce bir kaza geçirmiştim' demiş. 'Görmeyi o kadar çok özledim ki. Sizinkiler sağlam öyle değil mi?'.
Adam, çocuğun tarif ettiği yerde bulunan fırına yönelirken:
'Artık emin değilim' demiş.
'Emin olduğum tek şey, benden iyi gördüğündür.'
(alıntı)