2019-2020 eğitim öğretim yılı 9 Eylül Pazartesi günü başlıyor.
18 milyonun üzerinde öğrenci yaklaşık 1 milyon öğretmen için ilk ders zili bugün çalacak.
İlimizde de 137.807 öğrenci 10.955 öğretmen derslere başlayacak.
İlk ders zilinin çaldığı gün; öğrenciler, öğretmenler, veliler heyecanlı bir duygusallık yaşarlar. Ancak, bir yandan dini mesleki eğitim dayatması, bir yandan da piyasacı sermayenin çıkarları doğrultusunda yapılan plansız şekillendirmeler yüzünden heyecanların yerini endişeli karamsarlıklar almaya başladı.

BAKAN FARKLI GÖRÜNTÜ FARKLI...
Bir gecede değiştirilen okullara yerleştirme sisteminin asıl amacının 'sınavları kaldırmak değil' imam hatiplere öğrenci yönlendirmek olduğu netleşmeye başladı.
LGS'yi kucağında bulan Milli Eğitim Bakanı'nın yeni sistemi düzeltmeye gücü yetmedi.
Pazardan pay kapabilmek için 'ticarethane' mantığı ile açılan 'niteliksiz' özel okulların sayısı hızla arttı.
İmam hatipleri tercih etmeyen öğrencilere 'açık lise, çıraklık eğitim merkezi ya da özel okul' kapısı gösterildi. İstemedikleri okullara yerleştirilen öğrencilere zorunlu tercih yaptırıldığı için 'herkes tercih ettiği okula girdi' yanılsaması yaratıldı.
Eskişehir'de sınavla öğrenci alan 16 nitelikli okulun 1470 öğrencilik kontenjanı iki senedir hiç artırılmadı. Sadece Atatürk Anadolu Lisesi 120 kontenjan ile MEB tarafından nitelikli okullar listesine alındı.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü kentimizde artan öğrenci sayıları ile bazı okullara olan yoğun tercih taleplerine karşı 'kulağının üzerine yattı'.

'YENİ SİSTEMİ ANLAYAN BERİ GELSİN..!'
Sayın Ziya Selçuk'un anlatmaya çalıştığı, yeni sisteminin içeriğini ve şeklini henüz hiç kimse anlayamadı. Yüksek Öğretim Kurumu'nun ise sistem değişikliğinden haberi bile yok.
Müfredatlarda yapılacağı belirtilen değişiklikler merakla bekleniyor. Bu konunun 'tek umutlu noktası' Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'na eğitim kökenli Prof. Dr. Burhanettin Dönmez'in getirilmesi oldu.
Umarım; Bakan'ın ve TTK Başkanı'nın 'görev ömürleri' bu değişiklikleri yapmaya yeter!.

KARMA EĞİTİMDEN VAZ MI GEÇİLİYOR?
MEB 'Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği'nde değişiklik yaparak, karma eğitime ilişkin geri bir adım attı.
Bu değişiklikle tüm eğitim kurumlarının, kız ve erkek lisesi olarak ayrılmasının kapısı aralandı.
Eğitimcilerin 'bilimsel bir zorunluluk' olarak tanımladığı karma eğitim, Cumhuriyetin kuruluş düşüncesiyle doğrudan ilişkilidir. Bu yüzden karma eğitimden vazgeçmek Cumhuriyet düşmanı gericilerin 'yüz yıllık' hayalidir!..
Yeni döneme, kırsalda binlerce ilkokul kapatılmış olarak giriliyor. Okullar kapatılınca yoksulluk ve sahipsizlik nedeniyle aileler çocuklarını tarikatların 'yatılı' kurumlarına teslim etmek zorunda bırakıldı. Üstelik bu çocuklar her türlü istismara açık durumdalar ve hiç bir denetim yok.

FEN LİSESİ AMA ÖĞRETMEN YOK!
MEB'in resmi açıklamalarına göre 80 bin öğretmene ihtiyaç olmasına karşın atama bekleyen öğretmen sayısı 700 bin civarında.
Eskişehir merkezde bazı branşlarda öğretmen fazlalığı olmasına rağmen kırsalda öğretmen açığı sözleşmeli öğretmenlerle çözümlenmeye çalışılıyor.
MEB tarafından proje okulu ilan edilen Beylikova Fen Lisesi'nde kadrolu öğretmen ataması yapılmamasına veliler tepkili. Kadrolu öğretmen ataması beklenirken mevcut 2 yönetici de okuldan ayrıldı.
Proje okulu ve fen lisesi böyleyse gerisini artık siz düşünün?

YAPI KULLANMA İZNİ OLMAYAN OKULLAR VAR MI?
Basına yansıyan bilgilere göre; MEB'in, 'Yapı Kullanma İzin Belgesi' olmayan yaklaşık 150 okuldan 75'ine öğretmen atayarak 9 Eylül'de 'açılış onayı' verdiği iddia edildi.
Haberin duyulması üzerine bizleri arayan veliler, Eskişehir'deki okullarda çocukların can güvenliği ile ilgili önlemlere ait sorular yöneltirken özellikle 'Yapı Kullanma İzin Belgesi' olmadan açılan devlet okulu veya özel okul olup olmadığını merak ediyorlar.

YENİ OKUL ZİLİ VE ÇOCUK ŞARKISI
Okullar bu yıl Bakanlığın hazırladığı yeni okul zili ve çocuk şarkısı ile açılacak. Zil yerine kullanılacak şarkının sözleri Sayın Ziya Selçuk'un kuramsal olarak havada kalan konuşmaları gibi oldukça güzel. Ancak bu güzel dizelerin, yargı kararları olmasına rağmen okutulmayan Andımız'ın sözlerini unutturmaya yetmeyeceği bilinmelidir.
Yeni bir eğitim öğretim yılına başlarken, başta sevgili öğrencilerimiz ve değerli öğretmenlerimiz olmak üzere tüm eğitim emekçilerinin; Atatürk İlke ve İnkılaplarının çağdaş aydınlığında, laik, demokratik ve bilimsel eğitim ortamlarında sağlıklı, huzurlu, başarılı bir yıl geçirmelerini dilerim.