Sevgili okurlar;
Küçük veya büyük her insanın örnek aldığı veya kendisine idol seçtiği kişiler vardır.
Ama çocukların okul hayatından önceki idolü anne – babadır. Okula başladıktan sonra ise, örnek aldığı tek kişi buluğ çağına erinceye kadar, öğretmenidir. Önce çocukluğundaki örnek aldığı kişiyi yani anne- babayı irdeleyelim. Mesela bir baba, daha çok küçükken çocuğunun sigara içtiğini görünce fena halde sinirlenir ve belki de çocuğunu dövmeye kalkar ve söz olarak da 'yavrum bu sigara çok kötü ve zararlıdır sakın bunu içme' diye çıkışsa bile eğer kendisi evde ve dışarıda devamlı sigara içiyorsa çocuk babanın bu sözünü dinler mi? Kız çocuğu, anne devamlı dışarı çıkıp arkadaşlarıyla buluşup saatlerce evine dönmüyorsa, eve geç gelen kızına 'yavrum, okuldan çıkınca hemen evine dön. Bak dışarısı çok fena' dese kızı örnek aldığı annesi devamlı dışarıda olduğu için annenin bu sözü o yavruya ne kadar tesirli olur? Sigaranın zararından bahseden babanın öğüdü o minicik yavruya yararlı olur mu?
O halde çocuklarımızı düzgün ve insanlığa yararlı birer birey olarak yetiştirmek istiyorsak, öncelikle kendimiz Allah'ın ve Peygamber'inin emanet ettiği şekilde yaşamımız lazım ki, onlarda bizleri örnek alarak bu şekilde yetişsinler. Onları abdest almaya, henüz küçükken namaz kılmaya alıştıracak isek kendimiz ezan okunduğunda evimizde olsa da, kalkıp namaza durmamız lazım ki namaz alışkanlığı daha küçük yaşta başlasın. Eve sarhoş gelen baba, çocuğu yetiştiği zaman, içkinin fenalığından dem vurması hiç akıl karı bir iş değildir.
Hayatta örnek alınacak en büyük kişi kainat (bütün varlıklar) şerefine halk edilen sevgili Peygamberimizi Muhammed a.s.'dir. O hem çocukluğunda hem delikanlılığında hem de olgunluğunda tüm insanlara en büyük örnektir. Onun hayatını alıp çocuklarımıza ve gençlerimize okutursak, öğretirsek çocuk yetiştirmede çok da zahmet çekmeyiz. O en yüce ahlaka sahip, mükemmel bir insan-ı kamildir.