Her ne kadar birileri Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'ni 'içi boş' olarak görmeye veya göstermeye çalışsa da her geçen yıl büyüyen ve yatırımlarını katlayarak Türkiye'nin önemli Organize Sanayi Bölgeleri arasında yerini aldı.

Bu atmasyon bir ifade veya abartı değil.

EOSB 2020 yılının ilk 5 ayında yatırımcılara 27 yeni arsa tahsisi gerçekleştirdi. 2020 yılının Ocak-Mayıs döneminde mevcut OSB alanını ve hızla büyüyen 1. Gelişme Bölgesinden 27 yeni yatırımcıya toplam 722 bin metrekarelik alan bir alan tahsis edildi.

Bu veriler son 10 yıllık dönemde yalnızca alan olarak, yıllık bazda en yüksek rakamı ifade ediyor.

* * *

Eskişehir OSB sunmuş olduğu eksiksiz altyapı imkanları, çok uygun arsa fiyatları ve her ne kadar teşvikler bakımından 1. Bölgede olsa da OSB'de gerçekleştirilen birçok sektördeki yatırımlar, teşviklerden yüksek oranda yararlanması nedeniyle, son yıllarda yatırımcıların en çok tercih ettiği OSB'lerden biri konumuna geldi.

Tabi bu yatırımcılar kendiliğinden gelmiyorlar.

'Birde Eskişehir OSB'ye bakalım' demiyorlar.

OSB yönetimi bölgemize yerli ve yabancı yeni yatırımcılar kazandırmak amacıyla yatırım ihtimali olan firmaları sürekli tarıyor ve araştırıyor, onları OSB'ye davet ederek, birebir görüşmeler yapıyor ve bölgemizi gezdirerek kendilerine bölgemizin tüm imkanlarını yerinde görme fırsatı sağlıyoruz.

Son 3,5 yılda 72 yeni tahsis

OSB yönetim kurulu geçen dönem zarfında hem mevcut hem de Eskişehir OSB'ye yeni gelen yatırımcıların talep etmiş olduğu birçok yatırımı hayata geçirmek noktasında önemli adımlar attı.

OSB Teknik Koleji, Yaşam Merkezi, kreş, yeni ticaret merkezi, yeni bağlantı yolları, altyapı ve çevre yatırımlarımız gibi çok sayıda önemli tesis inşaatları şu anda hızla devam ediyor.

Bu yatırımlardan tamamlananları peyderpey bu yılsonuna kadar kullanıma açıp, sanayicilerin hizmetine sunulmasıyla, EOSB'den yer almak için talepte bulunan firmalar, kendilerine sunulan uygun fiyat politikasından, gelişmiş ve eksiksiz altyapı hizmetinden memnun kaldıkları için Eskişehir'i tercih ediyorlar.

EOSB Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli'nin, özellikle 1. Gelişme Bölgesin de çok uygun fiyatlarla sanayicilere arsalar tahsis ettiklerini, bu bölgeden yer alan sanayi kuruluşları hızla yatırımlarını tamamlayarak üretime geçtiklerini söyleyince inanın bir Eskişehirli olarak göğsüm kabarıyor.

Niye?

Yukarıda da yazdım.

Yıllardır birileri, 'Türkiye'nin alan bakımından Türkiye'nin en büyük OSB'si ama içi boş' diye Eskişehirlilerle adeta alay ederdi.

Yüreğimiz ne kadar incinmiş olsa da birazda doğruluk payı vardı.

O yıllarda OSB'nin içerisindeki bazı fabrikaları çıkarırsak çok ciddi üretim yapan fabrikalar yoktu.

Ama son yıllarda gelen ciddi yatırımcıların önemli yatırımlarla ve ürettikleriyle EOSB Türkiye'nin hatta Avrupa'nın sayılı kuruluşları arasında yerlerini almaya başladı.

* * *

Son 3,5 yıllık dönemde Eskişehir OSB'den toplam 72 yatırımcıya 1 milyon 481 bin metrekare yeni yer tahsisi yapıldı.

Gelen tüm sanayi yatırım taleplerini en iyi şekilde değerlendiriyor ve yatırımcılarımıza teşviklerine kadar yardımcı oluyor. Bu kapsamda dünyanın en büyük beyaz eşya üreticisi Çinli Haier şirketi de Eskişehir OSB'yi tercih etti ve geçen yıl yatırıma başladı. Halen fabrika inşaatları tüm hızıyla devam ediyor. Tamamlandığında Eskişehir sanayi ihracatına ve istihdamına mutlaka önemli katkı sağlayacak bir yatırım.

Önümüzdeki dönem özellikle AB ve ABD pazarları ve bu ülke sanayileri açısından yeni tedarik merkezlerinin başında artık Türkiye'nin çok daha fazla öne çıkacağı görülüyor.

Bu yeni ortamda Eskişehir OSB'in de sunduğu sorunsuz altyapı imkanlarıyla yerli ve yabancı yatırımcıların en çok tercih edeceği OSB'lerin başında geleceğine Eskişehirliler olarak inanıyoruz.

* * *

Başlıkta 'OSB'nin yatırım başarısı' dedik.

Birkaç gün önce OSB'den gelen mailde, Eskişehir OSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli'nin, kentte yılın ilk 9 ayındaki teşvik belgeli yeni yatırım tutarının 1,1 milyar liraya ulaştığını belirtiyor.

Dünya'nın hemen her bölgesini pençesi altına alan Kovid-19 pandemisine rağmen sanayinin yatırımlarına devam ettiğini, sanayi sektörü olarak, insanlara yeni AŞ ve iş imkanı yaratırken, ülke ekonomisine güç vermeyi sürdürdüklerini kaydetmiş.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan teşvik belgeli yatırım istatistiklerine göre, 2020 yılının ilk 9 aylık döneminde Eskişehir'de 1 milyar 106 milyon liralık yeni yatırım için yatırım teşvik belgesi alındığı bilgisine yer veren Küpeli, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

'Bu yılın ilk 9 aylık döneminde Eskişehir'de yapılacak 50 yeni yatırım için 1,1 milyar TL'lik yatırım teşvik belgesi alınmış olup, bu yatırımlar 1000 kişiye yeni iş imkanı sağlayacaktır. Alınan teşvik belgelerinin sektörel dağılımına baktığımızda 38 yeni yatırım ve toplam 948 milyon liralık yatırım tutarıyla imalat sanayi yatırımları ilk sırada yer aldığını görüyoruz. Diğer sektörlerde ise dağılıma baktığımızda, madencilik sektöründe ise 60 milyon liralık 4 yeni yatırım, enerji sektöründe 34 milyon liralık 3 yeni yatırım ve hizmetler sektöründe 41 milyon liralık 4 yeni yatırım ile tarım sektöründeki 22 milyon liralık bir yeni yatırım için yatırım teşvik belgesi alınmış durumda. Yaşadığımız bu zor pandemi dönemine karşın, başta sanayimiz olmak üzere tüm iş dünyamız yatırım yapmaya devam ediyor.'

SON 10 YILIN REKORU KIRILDI

Bunlar içi boş söylemler değil.

Belgeli, ispatlı.

Küpeli, OSB'de arsa tahsislerinde son 10 yılın yıllık rekorunu kırıldığını söylüyor ve son olarak şuna vurgu yapıyor:

'Yılbaşından bugüne kadar OSB'de 40 yeni yatırımcımıza 834 bin metrekarelik yeni alan tahsis ettik. Büyük ve güçlü Türkiye ekonomisi ancak yeni yatırımlarla ve yüksek katma değerli üretim ile mümkün olabilir. Biz de bu amaç doğrultusunda, Eskişehir OSB yönetimi olarak göreve gediğimiz günden bugüne kadar yeni yatırımları bölgemize kazandırmak için sürekli çalışıyoruz. Sanayi sektörü olarak, insanlarımıza yeni AŞ ve iş imkanı yaratırken, ülkemiz ekonomisine güç vermeyi sürdüreceğiz.'

* * *

Nadir Küpeli ve yönetim kurulu üyelerinin, OSB'nin daha da gelişmesi, yeni yeni yatırımcıların gelmesi için gecelerini gündüzlerine kattıklarını da biliyorum.

Bugüne kadar dışarıya sızdırmadılar.

Ama geçmiş tecrübelerime dayanarak yazıyorum göstermiş oldukları gayretler bir noktaya kadar.

Bir yerde tıkandıklarını görüyor gibiyim.

İşte o nokta da AK Parti Eskişehir milletvekilleri devreye girmeli.

Tıkanan damarları açmak iktidarda onlar oldukları ve onların sözü geçtikleri için devreye girmeliler.

Sanayi Odası ve OSB Başkanını yanlarına alarak hangi bakanlıkta veya genel müdürlükte tıkanma söz konusu ise o kapılara birlikte giderek açılmasını sağlayabilirler.

* * *

Geçmişte bunun örneklerine bizzat şahit olduklarım var.

Eskişehir Milletvekilleri İbrahim Yaşar Dedelek, Fevzi Yalçın, Sadri Yıldırım, bir bakanlıkta veya genel müdürlükte takılmış kapıları açmak için yanlarına kurum ve kuruluşların başkanlarını, yöneticilerini alıp birlikte kapı çalar ve sorunu çözmeden de girdikleri o kapıdan çıkmazlardı.

Prof. Dr. Nabi Avcı, cumhurbaşkanına çok yakın bir milletvekili.

Milli Eğitim ile Kültür Turizm Bakanlığı yaptı.

Harun Karacan, bir dönem genel başkan yardımcılığı yaptı. Halen de MKYK üyesi, TOBB 2 dönem yönetim kurulu üyeliği yaptı.

Prof. Dr. Emine Nur Günay, AK Parti genel merkezi tarafından sevilen bir isim.

Bu üç isimde Ankara da gerek bakanlıklarda gerekse bürokraside hangi kapıyı çalsalar o kapılar onlara hemen açılır.

Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş ve Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli ile baş başa verip sorunlar hakkında istişareler yapmış olsalar inanıyorum ki Eskişehir önümüzdeki yıl daha çok yatırımcıya ev sahipliği yapar.

Adapazarı, Kocaeli, Bursa gibi illerin OSB'leri tıkandı.

Yatırımcı kendilerine bazı kolaylıklar sağlayacak OSB'ler arıyor.

Onları Eskişehir'e getirebilmeyi birlikte başarabilirse Eskişehir bugün çok kıskandığımız Bursa'yı, Adapazarı'nı, Kocaeli'ni yakalayamazsak ta, yaklaşabiliriz.

Eskişehir OSB Hasan Bey Lojistik Merkezi'nden Gemlik olmasa da Derince Limanı'na bağlandı. 30 yıllık özlemde bitti.

Tek eksik el ele vermek kaldı.

Bunu da başarırsak Eskişehir gerçekten 'İÇ ANADOLU'NUN YILDIZI' olur.

* * *

Kazım Başkan sen demokratsın!

Odunpazarı Belediyesi Meclisinde CHP'li üyelerin oyları ile alınan içkili yer bölgelerini genişletme kararı ve belirlenen yeni yerler durup dururken Eskişehir'in en öncelikli gündemi oldu.

Tepki açıklamalarının yanı sıra, sosyal medyada da çok sayıda Eskişehirli tepki mesajları yayınlamaya başladı.

Başlangıçta iyi niyetli alınan bir karar olmuş olabilir.

Ancak tepkiler alınan kararın üzerinden nerede ise bir hafta geçmesine rağmen devam ediyor.

Daha da edeceğe benziyor.

* * *

Tepebaşı bölgesinde var da Odunpazarı'nda neden olmasın?

Olmasına karşı değilim.

Olsun.

Madem laik bir ülkede yaşıyoruz içki içene de içmeyene de saygım sonsuz.

Ama Eskişehirliler belirlenen yerlere tepki gösteriyorlar.

Kimisi okula, kimisi camiye yakın diyor.

Bu yakınlık uzaklık ne kadar bilmiyorum.

* * *

İstanbul'a bir bakın.

Başta İstiklal Caddesi, Taksim, Kadıköy, Beşiktaş, Bakırköy olmak üzere cami, kilise, okul ve içkili mekanlar birbirine çok yakındır.

Öyle ki; İstiklal Caddesindeki tarihi Galatasaray Lisesi ve Çiçek Pasajı'ın kapıları karşı karşıyadır. O semtlerde yaşayan Müslüman ve gayrimüslim vatandaşlarımızın bu konuda tepki verdiklerini, eylem yaptıklarını ben hatırlamıyorum.

İstanbul'da yaşayan Müslüman, Musevi, Katolik, Ortodoks vatandaşlarımızın birbirine yakın ibadethaneleri var. Bunların çevresinde içkili mekanlar, lokantalar, kahvehaneler de var. Ben yıllardır buralarda sorun yaşandığını görmedim…

Tabi ki, toplumu rahatsız edecek her türlü davranışın her türlü girişimin karşısındayız.

Tabi ki, parkların ıssız bölgelerinde, yıkılmış terk edilmiş metruk evlerde ve köprü altlarında içki içerek topluma rahatsızlık veren eylemlerin karşısındayız.

Ne var ki bir bardak suda fırtına çıkarmanın da çok doğru olmadığını hatta siyasi amaçlar taşıdığını düşünmekten kendimizi alamıyoruz…

* * *

Son günlerde oluşan bu tepkilerin karşısında 'Kazım Başkan'ın boyun eğdiği' gibi bir anlam çıkaramayız.

Kazım Kurt, demokrat ve halkın sesine kulak veren belediye başkanıdır.

Yapılan tepkilere mutlaka kulak veriyordur.

Olmazsa yanına AK Partili meclis üyelerinden birkaç temsilci alarak, belediye meclisinde alınan 'içkili alan' yerleri birlikte gezmelidir.

Cami veya okula yakın diye itiraz edilen yerlerin uzaklık veya yakınlık mesafeleri birlikte incelenmelidir.

Gerçekten de iddia edildiği gibi cami veya okula çok yakın yerler varsa tepkileri dindirmek adına buralara ruhsat verme kararı yeniden gözden geçirilmelidir

* * *

Kazım Başkanım sizin demokrat olduğunuzu yukarıda yazdım.

Gerçekten de öylesiniz.

Herkesi dinler, karşı görüşlere de saygı gösterirsiniz.

Hepimiz aynı havayı teneffüs etsek de aynı doğan güneşle güne merhaba desek de aldığımız eğitim, kültür, aile terbiyesi, inançlarımız doğrultusunda farklı pencerelerden bakıyoruz hayata.

Medeni insan, farklı düşüncelere saygı duymasını bilen insandır. Medeni insan; karşı tarafın eksiğini ya da yanlışını gördüğünde güzellikle konuşarak anlaşmasını bilen insandır.

* * *

Bir söz vardır, eğitim kaidesidir ayrıca; her insan karşıt fikre saygı duyduğu oranda saygıyı hak eder. Farklı fikirlere saygı duymasını bilmeyen insan, karşı tarafı dışlama hakkını nasıl kendinde bulabilir?

Bunu yazarken yanlış anlamayın sizi kastetmiyorum.

Sadece bir hatırlatma yapmak için yazdım.

* * *

Burası bir kahve içimlik geldiğimiz, yalan dünya…

Hepimiz kahvelerimizi içip, çekip gideceğiz…

Neden ağız tadıyla içmeyelim kahvelerimizi?

* * *

Kalp kırmadan, birilerini kırmadan dökmeden bu 'içkili yerler' meselesini halletmenin çaresini aramalısınız.

Tekrar ediyorum.

Sizin demokrat, insan haklarına saygılı olduğunuzu biliyoruz.

Bunu tepki gösterenlere de saygı duyarak gösterirseniz, mutlaka her iki tarafında memnun kalacağı bir uzlaşı sağlanır diye düşüyorum.

* * *

HUZUR

Bir gün bir kral ama halkı tarafından sevilen bir bilge kral, huzuru en güzel resmedecek sanatçıya büyük bir ödül vereceğini ilan eder.

Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır. Günlerce çalışırlar birbirinden güzel resimler yaparlar. Sonunda eserleri saraya teslim ederler. Tablolara bakan kral sadece ikisinden hoşlanır ama birinciyi seçmesi için karar vermesi gereklidir.

Resimlerden birisinde sakin bir göl vardır. Göl bir ayna gibi etrafında yükselen dağların görüntüsünü yansıtmaktadır. Üst tarafta pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü süslemektedir. Resme kim baktı ise onun mükemmel bir huzur resmi olduğunu düşünür.

Diğer resimde de dağlar vardır. Ama engebeli ve çıplak dağlar. Üst tarafta öfkeli bir gökyüzünden yağmurlar boşanmakta, şimşekler çakmaktadır. Dağın eteklerinde ise köpüklü bir şelale çağıldamaktadır.

Kısaca resim hiç de huzurlu görünmemektedir. Fakat kral resme bakınca, şelalenin ardında kayalıklardaki çatlaktan çıkan mini minnacık bir çalılık görür. Çalılığın üstünde ise anne bir kuşun örttüğü bir kuş yuvası…

Sertçe akan suyun orta yerinde anne kuş yuvasını koruyor...

Harika bir huzur ve sükûn örneği…

Ödülü kim kazanır dersiniz.

Tabii ki ikinci resim…

Kralın açıklaması şöyledir:

'Huzur hiçbir gürültünün, sıkıntının ya da zorluğun bulunmadığı yer demek değildir. Huzur bütün bunların içinde bile yüreğimizin sükûn bulabilmesidir.'

*-******