1924 ANAYASASI

BİRİNCİ BÖLÜM:
ESAS HÜKÜMLER;
Madde 2: Türkiye Devleti, Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı Devletçi, Laik ve İnkılapçıdır. Devlet dili Türkçedir. Başkent Ankara'dır.

İKİNCİ BÖLÜM
YASAMA GÖREVİ;
Madde 16: Milletvekilleri meclise katıldıklarında şöyle and içerler ; 'Namusum üzerine söz veririm ki, Vatanın ve milletin mutluluğuna, esenliğine, milletin kayıtsız şartsız egemenliğine aykırı bir amaç gütmeyeceğim ve Cumhuriyet esaslarına bağlılıktan ayrılmayacağım.'

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
YÜRÜTME GÖREVİ;
Madde 38: Cumhurbaşkanı, seçiminden hemen sonra meclis önünde şöyle and içer ; 'Namusum üzerine söz veririm ki, Cumhurbaşkanı olarak, Cumhuriyet kanunlarını, milletin egemenlik esaslarını sayacağım ve bunları müdafaa edeceğim. Türk Milleti'nin mutluluğuna bütün bağlılığımla, bütün kuvvetimle çalışacağım. Türk Devleti'ne yönelecek her tehlikeyi en son şiddetle önleyeceğim. Türkiye'nin şanını, şerefini koruyup yükseltmek, üstüme aldığım görevin isterlerini yerine getirmek için olanca varlığımla çalışmaktan asla ayrılmayacağım.

BEŞİNCİ BÖLÜM
TÜRKLERİN KAMU HAKLARI;
Madde 68: Her Türk hür doğar, hür yaşar. Hürriyet başkasına zarar vermeyecek her şeyi yapabilmektir.Tabii haklardan olan hürriyetin herkes için sınırı, başkalarının hürriyeti sınırıdır. Bu sınırı ancak kanun çizer.
Madde 69: Türkler kanun karşısında eşittirler ve ayrıksız kanuna uymak ödevindedirler.Her türlü grup,sınıf,aile ve kişi ayrıcalıkları kaldırılmıştır ve yasaktır.
Madde 70: Kişi dokunulmazlığı, vicdan, düşünce, söz, yayım, bağıt, çalışma, mülk edinme, malını ve hakkını kullanma, toplanma, dernek kurma, ortaklık kurma hakları ve hürriyetleri Türklerin tabii haklarındandır.
Madde 82: Türkler gerek kendileri, gerek kamu ile ilgili olarak kanunlara ve tüzüklere aykırı gördükleri hallerde makamlara ve TBMM ye tek başlarına veya toplu olarak haber verebilir ve şikayette bulunabilirler. Haber ya da şikayeti alan makam kişi ile ilgili başvurmaların sonucunu dilekçeyle yazılı olarak bildirmek ödevindedir.
Madde 87: Kadın erkek bütün Türkler ilk öğretimden geçmek ödevindedirler. İlk öğretim devlet okullarında parasızdır.
Madde 88: Türkiye'de din ve ırk ayırt edilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese 'Türk' denir. Türkiye de veya Türkiye dışında bir Türk babadan gelen yahut Türkiye'de yerleşmiş bir yabancı babadan Türkiye de dünyaya gelip de memleket içinde oturan ve ergenlik yaşına vardığında resmi olarak Türk vatandaşlığını isteyen yahut Vatandaşlık Kanunu gereğince Türklüğe kabul olunan herkes Türk'tür.

1961 ANAYASASI

1921 Anayasası Osmanlı – Türk anayasacılığının dönüm noktasıdır. Bundan sonra oluşturulan 1924 Anayasası döneminde ise millî devletin kuruluşu tamamlanmış ancak çok partili dönem kesintiye uğramıştır. Bu kesinti 1924 Anayasası'nın sonu ve yeni bir anayasanın başlangıcı olmuştur. 1961 Anayasası'nın yapılmasına yol açan faktörlerin başında, içeriğinde demokratik olan, fakat daha çok tek partili dönemde uygulanan 1924 Anayasası'nın çoğunlukçu bir demokrasi anlayışını benimsemesi ve çok partili sistemde uygulanabilecek garantilerden mahrum olması gelmektedir. Askeri müdahale ve rejim bir yandan kendini meşrulaştırmaya çalışırken öbür yandan da geçiş rejimini hukukileştirici işlemler yapmıştır. Bunlardan ilki '1 Sayılı Yasa'dır. Geçici Anayasa niteliğindeki bu metin, geçiş döneminin hukuki yapısını oluşturan ilk işlemdir. Yasanın giriş kısmında eski iktidarın meşruluğunu yitirdiği, Türk Ordusu'nun hukuk devletini yeniden kurmak için Türk Milleti adına hareket ederek, Milleti temsil etme vasfını yitirmiş olan meclisi dağıtıp iktidarı geçici olarak Milli Birlik Komitesi'ne emanet etmiş olduğu ifade edilmiştir. Dolayısıyla müdahalenin meşruluğunun bir kez daha vurgulanmasının yanı sıra hareketin amacı ve rejimin geçiciliği de belirtilmiştir. Nitekim Milli Birlik Komitesi'nin amacı yasanın 1. maddesine göre Anayasa ve seçim kanununu demokratik şekil ve şartlarda kabul edip en kısa zamanda genel seçimlere gitmek ve iktidarı yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne devretmektir. Ayrıca Milli Birlik Komitesi üyeleri yasanın 2. maddesine göre bu yolda yemin edeceklerdir. Geçici dönemin '1 Sayılı' kanunla kurulan ana kuruluşunda merkezi organ 'Milli Birlik Komitesi'dir.
1961 Anayasası'nda, Devletin şekli konusunda herhangi bir yenilik yoktur. Devlet şekli, yine 'Cumhuriyet'tir. Cumhuriyetin nitelikleri hususunda ise 1961 Anayasası, 1924 Anayasası'ndan oldukça farklıdır. 1924 Anayasası'nın 2. maddesinde devletin temel nitelikleri olarak Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılapçılık sayılmıştır. 1961 Anayasası bu altı ilkeden halkçılığı, devletçiliği ve inkılapçılığı kabul etmemiştir. Milliyetçilik ilkesini ise 'Millî Devlet' olarak değiştirerek kabul etmiştir. Anayasa bunların yanında, 'insan haklarına dayanan devlet', 'demokratik devlet', 'sosyal devlet', 'hukuk devleti' gibi yeni temel ilkeler kabul etmiştir. Bu ilkelerden hukuk devleti ilkesi gibi bazılarının temelleri eski anayasalarımızda vardır. Ancak 'Sosyal Devlet' ilkesi tamamıyla bu anayasanın bir yeniliğidir.
1961 Anayasası, 1924 Anayasası gibi, egemenliğin kayıtsız, şartsız Türk Ulusu'nun olduğunu belirtmiştir. 1924 Anayasasına göre, millet adına egemenlik hakkını sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi kullanabildiği halde, 1961 Anayasası'na göre, millet egemenliğini anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanır. Buna göre meclis, egemenliği kullanan tek organ olmaktan çıkarak, Anayasada belirtilen organlardan biri durumuna gelmiştir. 1924 Anayasası'nın temel ilkelerinden olan laiklik İlkesi, 1961 Anayasası'nda da aynen muhafaza edilmiştir.
1961 Anayasası 1969- 1974 tarihleri arasında yedi defa değişiklik geçirmiştir. Asıl önemli olanlar, 12 Mart rejimi şartları altında gerçekleştirilen 1971 ve 1973 yıllarında yapılanlardır. Söz konusu değişiklikleri; devlet iktidarının yeniden düzenlenişine ilişkin değişiklikler ve özgürlükler rejimine ilişkin değişiklikler olarak iki başlık altında incelememiz mümkündür. Değişikliklerle temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına genel bir sınırlama getirilmiş ve yasal sınırlama sebepleri çoğaltılmıştır. Sınırlamanın alanı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, Cumhuriyetin ve genel sağlığın korunması amacı ve her bir temel hakkın ilgili maddesinde düzenlenirken getirilen özel sebepler ile genişletilmiştir.

1961 ANAYASASI

KANUN NO: 334 Kabul Tarihi 9.7.1961

BAŞLANGIÇ

'Tarihi boyunca bağımsız yaşamış, hak ve hürriyetleri için savaşmış olan; Anayasa ve hukuk dışı tutum ve davranışlarıyla meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı direnme hakkını kullanarak 27 Mayıs 1960 devrimini yapan Türk Milleti: Bütün fertlerini, kaderde, kıvançta ve tasada ortak, bölünmez bir bütün halinde, milli şuur ve ülküler etrafında toplayan ve milletimizi, dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak milli birlik ruhu içinde daima yüceltmeyi amaç bilen Türk Milliyetçiliğinden hız ve ilham alarak ve; 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' ilkesinin Milli mücadele ruhunun millet egemenliğinin, Atatürk devrimlerine bağlılığın tam şuuruna sahip olarak; İnsan hak ve hürriyetlerini, milli dayanışmayı, sosyal adaleti, ferdin ve toplumun huzur ve refahını gerçekleştirmeyi ve teminat altına almayı mümkün kılacak demokratik hukuk devletini bütün hukuki ve sosyal temelleriyle kurmak için; Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Meclisi tarafından hazırlanan bu anayasayı kabul ve ilan ve onu, asıl teminatın vatandaşların gönüllerinde ve iradelerinde yer aldığı inancıyla, hürriyete, adalete ve fazilete aşık evlatlarının uyanı bekçiliğine emanet eder.' (Devam Edecek).