• Hiçbir düşünce ve mülahazanın Türk Milli menfaatlerinin, Türk varlığının devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk Milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve Laiklik ilkesinin gereği, kutsal din duygularının, devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılmayacağı,
  • Her Türk vatandaşının bu anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu,
  • Topluca Türk vatandaşlarının Milli gurur ve iftiharlarda, Milli sevinç ve kederlerde, Milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birinin hak ve hürriyetine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu,
Fikir inanç ve kararıyla anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere Türk Milleti tarafından, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.

BİRİNCİ KISIM
GENEL ESASLAR
1)DEVLETİN ŞEKLİ
Madde 1: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
3)DEVLETİN BÜTÜNLÜĞÜ,RESMİ DİLİ ,BAYRAĞI,MİLLİ MARŞI VE BAŞKENTİ
Madde 3: Türkiye Devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen , beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Başkenti Ankara'dır
7) YASAMA YETKİSİ
Madde 7: Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir.Bu yetki devredilemez.
9)YARGI YETKİSİ
Madde 9: Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.
10)KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİK
Madde 10: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlerde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

ÜÇÜNCÜ KISIM
SOSYAL VE EKONOMİK HAKLAR VE ÖDEVLER
1)AİLENİN KORUNMASI
Madde 41: Aile Türk toplumunun temelidir. Devlet ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulamasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır,teşkilatı kurar.
2)EĞİTİM VE ÖĞRENİM HAKKI VE ÖDEVİ
Madde 42: ………Türkçeden başka hiçbir dil eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez……

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
SİYASİ HAKLAR VE ÖDEVLER
1) TÜRK VATANDAŞLIĞI
Madde 66: Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür.Türk babanın yada Türk ananın çocuğu Türk'tür.Yabancı babadan ve Türk anadan olan çocuğun vatandaşlığı kanunla düzenlenir.Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarda kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.
4) KAMU HİZMETİNE GİRME HAKKI
A)HİZMETE GİRME
Madde 70: Her Türk kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gösterilmez.
5) VATAN HİZMETİ
Madde 72: Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.

İKİNCİ BÖLÜM
YÜRÜTME
1)CUMHURBAŞKANI
C) ANDİÇMESİ
Madde 103: Cumhurbaşkanı,görevine başlarken T.B.M.M. önünde aşağıdaki şekilde and içer ; 'Cumhurbaşkanı sıfatıyla ,devletin varlığı ve bağımsızlığını,vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü,milletin kayıtsız ve şartsız ,egemenliği koruyacağıma ,anayasa, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik cumhuriyet ilkesine ,bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı,milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak,yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda namusum ve şerefim üzerine and içerim'.

SONUÇ

Siyasal sistemin etkinliği ve kapasitesi, devletin gücünü ve bağımsızlığını saptayan en önemli ögelerden biridir. Siyasal sistemin etkinliği ise; millî değerleri ve millî hareket noktalarını temel alarak devletin çağdaşlaşmış olması oranında sağlanacaktır. Çağdaşlaşmaya en büyük engellerden biri olarak ise; siyasal sistemin atalet içinde bulunması, millî değerlerden kopuk, milli unsurlara yabancılaşmış ve bünyesine uygun bir çağdaşlaşmayı gerçekleştirecek hareket noktalarına ve enstrümanlara sahip olmamasıdır. Siyasal sistemin esas ögelerinden biri olan anayasa ve o anayasanın temel felsefesinin ortaya konulması çağdaşlaşma açısından önemli bir adımı oluşturacaktır. Sened-i İttifak ile başlayan Osmanlı anayasacılık hareketleri Osmanlı-Türk çağdaşlaşmasında önemli bir rol oynar ama mili temelden uzak yönetim biçimleri onu hareketsiz bırakacak, gelişmeler yeterince hissedilemeyecektir. Anayasal adımların her zaman toplumun tüm özlem ve ihtiyaçlarına cevap verebildiğini söyleyebilmek mümkün değildir. Her şeye rağmen, Osmanlı Türk çağdaşlaşmasında önemli rol oynayan Sened-i İttifak ve Tanzimat Fermanları ile ilk Osmanlı-Türk anayasası diyebileceğimiz Kanun-ı Esasi'nin hazırlanması da önemli köşe taşları olmuştur. Ancak bu Anayasanın sistemli bir düşünce akımının, bir doktriner çalışmanın ürünü olduğu söylenemez. Bu anayasa Tanzimat ortamında yetişen ancak Tanzimat'ın getirdiği yenilikleri ve uygulamaları yeterli bulmayan ve ülkenin kurtuluşunu meşrûtî bir sistemin getirilmesinde gören bir avuç aydının ürünü olduğu söylenebilir. Meşrutiyeti daha özgür bir sistem olarak gören ve bu yolla imparatorluğu kurtarabileceklerine inananların ürünü olarak ortaya çıkan 1876 Kanun-ı Esasi ve 1909 değişiklikleri de milli uyanış ve milli kökleşme için yeterli olmaz.
1876 Kanun-ı Esasi ve 1909 değişiklikleri Osmanlı Türk anayasal gelişmelerine önemli katkılar sağlar. Özellikle temel hak ve özgürlüklerin Türk anayasalarına girmesi ile birlikte güvenceye kavuşmasında ilk anayasal gelişmelerin katkısının olduğu da önemli bir tespittir. Bundan sonraki gelişmeler hukuki manada milli devleti, Türklük ile Türk vatandaşlığını belli kurallara oturtmaya çalışmasına rağmen millet katmanında bunun etkileri görülememiş, uygulamadaki eksiklikler milli duruşa, milli egemenlikte önemli yaralar açmış ve günümüzde de açmaya devam etmektedir.(Son)