Yaşamın güncel hızına bağlı olarak değişen ritimler, seslerin karmaşık birlikteliği pandemi de evlerine sığınan bizler için ölüm sessizliği gibi durgun bir bekleme süreci içine girdi.Bizler tüm sosyal katmanlarıyla birlikte gündelik hayatın ,kültürel faaliyetlerin, sosyalleşmenin kısıtlandığı dönemleri yaşıyoruz.
Peki, sizce pandemi de sosyal olabilmek nedir? Sokakta gördüğümüz herkese gülümsemek, bir resim sergisine katılmak, operaya gitmek, çok özel ortamlarda aranılan kişi olmak mıdır? Ya da toplum kurallarına uymak, evde oturmak, bir arkadaşa çay ısmarlamak, aşırı eş, dost edinmek midir sosyal olmak? Eğer ki sokakta gördüğümüz herkese gülümsemek istiyorsanız lütfen şu dönemde denemeyin. Çünkü gülümseme ve maske gibi iki değişken arasında zıt yönlü korelasyon olacağından sosyalleşme gülümseme kocaman bir saçmalık. Eğer ki sosyalleşme ideolojimizde aranılan kişi olmak varsa, gözlerden ve gönüllerden uzak olmayın, yani arkadaşlarınızla aranızı soğutmayın, sosyal mesafeyi koruyarak, boşlukları doldurmayalım. Eşofmanların bir gün moda olacağı hiç aklıma gelmezdi. Evde oturmayı tercih edenler bilsinler ki gri eşofmanların satışı oldukça artmış.En azından kişilerin vazgeçemediği alışveriş dürtüsü dizginlenmiş,lüks ürünleri kullanmanın gereksiz olduğuna dair öngörü oluşmuştur.
İçinde bulunduğumuz bu durum geçici olsa bile bu süreçte toplumda oluşan potansiyel davranışlarımız bertaraf edilmiştir. Yeni bir toplumsal deneyim ile, sosyal mesafe, maske, alışveriş kültürü, evden çalışma, uzaktan eğitim gibi trendler toplumda sosyal ilişkileri yeniden düzenlemiş, bağımlılıklarımız değişmiştir.