Eskişehir Sağlık-Sen'in İl Divan toplantısını yapıldı. Toplantıya Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Genel Başkanı Semih Durmuş, Genel Başkan yardımcıları, AK Parti, MHP ve BBP İl Başkanları ile çok sayıda STK temsilcileri de katıldı.

Anemon Otel'in en büyük salonunda yapılan İl Divan Toplantısında salon tamamen doluydu.

Sağlık-Sen üyelerinin çoğunluğunun katılması Sağlık-Sen Eskişehir Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal'a duyulan güven olarak yorumlandı.

Köksal, pek alışık olmadığımız sendikacı.

Neden derseniz?

Memur-Sen Konfederasyonu ile ona bağlı Sağlık-Sen yöneticileri AK Parti'ye yakın oldukları iddiasıyla eleştiriliyor.

Tarafsız olması gereken Memur-Sen Konfederasyonu ile bağlı sendikaların yöneticileri AK Parti'ye yakın oldukları iddiasıyla zaman zaman eleştirildiler.

AK Parti'ye ne kadar yakın veya ne kadar uzak bu konuda yorumu siz değerli okurlarıma bırakıyorum.

Ancak Sağlık-Sen Eskişehir Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal için yazımın üst tarafında 'pek alışık olmadığımız sendikacı' demiştim.

Gerçekten de öyle.

Zaman zaman yaptığı basın açıklamalarında, basın toplantılarında Sağlık Bakanı başta olmak üzere bazı bakanları, üst düzey bürokratları sanki bir muhalefet partisinin genel veya il başkanı gibi sert dille eleştirdiğine şahit olduk.

O eleştirileri şahsı adına değil temsil ettiği sağlık çalışanlarının hak ve menfaatlerini koruyup kollamak, uğradıkları haksızlıklara karşı sessiz kalmamak adına yapıyordu.

Bu da sendika üyeleri tarafından takdir görüyordu.

Zaten sendikacının asıl görevi de bu.

Temsil ettiği toplumun hak ve menfaatlerini korumuyor, yapılan haksızlığa karşı sessiz kalıyorsa o koltukta oturmamalı.

'Avrupa'daki meslektaşlarına

göre 5 kat fazla çalışıyor'

İl Divan toplantısında Sağlık-Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal uzun bir konuşma yaptı.

Uzun konuşmalar bazen hitap ettiğiniz topluluğu sıkar ve bir süre sonra insanlar sizi dinlemez kendi aralarında sohbete başlarlar.

Ama Köksal'ın konuşmasını katılımcılar pür dikkat dinledi.

Çünkü temsil ettiği toplumun yaşadıkları sorunları ve sorunlara nasıl çözüm getirilmesini anlatıyordu.

Köksal, 'Sağlık çalışanları 2002 de sağlıkla dönüşüm ile beraber büyük fedakarlık göstererek halk memnuniyet oranını % 86'lara kadar çıkardı. Sağlık Bakanlığının yaptığı tespitlere bizzat sayın bakanımızın açıklamalarında olduğu gibi bir hemşire, bir ebe, bir sağlık çalışanı Avrupa'daki meslektaşlarına göre 5 kat fazla çalışıyor.

Covid illetinin hayatımıza girmesi ile birlikte Avrupalı meslektaşlarımızın 10 kat fazla iş yükü ile çalışmaya başladık. Evet, cephede savaşma sırası bizde bunu biliyoruz. Şimdi vatan ve millet için şehit olma sırası bizde bunları bilerek savaşıyoruz' diyerek söze başladı.

Ardından da sağlık çalışanlarını üzen noktaları paylaştı.

'İç Anadolu'nun başkenti Yunus'un şehrinden sesleniyorum. Sağlık çalışanı kan ağlıyor! Avrupa'da insanlar hastanede ölüyor, çalışanlar bıraktı gitti. Huzur Evleri'ndeki sağlık çalışanı ve hasta bakıcılar ölüm korkusu ile iş bırakması sebebi ile sağlıkta sosyal devlette parmak ille gösterilen İspanya da İtalya'da her yer ölüme terk edilmiş insanlar ile dolup taştığına bütün dünya şahit oldu. Ülkemizde fedakar bir şekilde 15 gün 24 saat esasına göre kurum nöbetine geçen huzur evi ve yaşlı bakım evleri çalışanları ailesinden eşinden çocuklarından 15 gün sosyal hayatından ödün vererek kurumlarına nöbete girdiler. Hastanelerde Covid servislerinde hasta refakatçisi bulunamadı. Sağlık ordusu olarak 'önce vatan', 'önce millet' 'önce devlet dedik'. Vatan olmadan evlat olmaya devlet olmadan anne olmaya gerek olmayacağının bilinci ile evlatlarımızı ailemizi, anne babamızı aylarca görmeyerek en büyük fedakarlık yaparak ve bu fedakarlığın hiçbir ücret ile ödenemeyeceğini bilerek hastanelerde sabahladık.'

'HAKKINIZ ÖDENMEZ DEDİLER HAKKIMIZ ÖDENMEDİ'

Hani dedim ya, 'AK Parti'ye yakın ama yeri geldiğinde bakanları ve bürokratları eleştiriyor' diye.

Hasan Hüseyin Köksal, daha önceleri yaptığı eleştirileri bir kez daha Genel Başkanın ve genel merkez yöneticilerinin önünde tekrarladı:

'Hakkınız ödenmez diyerek alkışlar ile selam durulan sağlık çalışanlarına hakların ödenmediğini haykırmak için buradayız. Meslek gruplarında en düşük memur maaşını alanları kelime oyunları ile veriyormuş gibi yapanların yanlışlarını dile getirmek için buradayız. Sahanın sesi duyulmalı diyoruz. Sağlık çalışanları vaat değil artık gerçekle yüz yüze olmak istiyor. Hedefler konurken rakipler Almanya, İspanya, Fransa Amerika ama fazla mesai ödenirken, döner sermaye hesaplanırken, Covid desteği verilirken Afrika gibi düşünen bürokratlarımızı dile getirmek için buradayız.'

* * *

Hasan Hüseyin Köksal'ın yazımım başında da belirttiğim gibi konuşması çok uzun.

Kısaltmaya çalıştım.

Ancak bu kadar oldu.

Gerçekten de pandeminin baş gösterdiği ilk günden bugüne kadar hayatları pahasına canla başla ve büyük özveriyle gecesini gündüzüne katarak hastalara şifa olmaya çalışan tüm sağlık çalışanlarının önünde bende saygıyla eğiliyorum.

* * *

YILMAZ VE AHMET BAŞKANDA TEPKİ GÖSTERDİ

Sevinç Mahallesinde açılması yeniden gündeme gelen Kömür Ocağı Projesi'ne Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy ile Odunpazar Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru yaptıkları açıklamalarla tepkilerini göstermişlerdi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED sürecinin yeniden başlatılmasının ardından yaptıkları açıklamalarda Eskişehir'in doğasının korunması için harekete geçeceklerini belirtmişlerdi.

* * *

Eskişehirliler, 'Termik Santralın yapılmasını, kömür ocağının açılmasını istemiyoruz' diye aylarca haykırdılar.

Her platformda bu haklı taleplerini gündeme getirdiler.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi de geçtiğimiz yıllarda Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Kömür Ocağı Projesi'ne verilen 'Çevre Etki Değerlendirmesi Raporu Gerekli Değildir' kararına itiraz etmiş ve yargıya gitmişti. Eskişehir İdare Mahkemesi de bu itirazı kabul etmiş ve kararı kaldırılmıştı.

Yargı kararı olmasına rağmen Eskişehirliler 'Teyakkuzda olmakta fayda var. Her an tekrar gündeme gelebilir' diyerek takibi bırakmamışlardı.

Nitekim Sevinç Mahallesinde açılması planlanan Kömür Ocağı yeniden gündeme geldi.

Aylar sonra Sevinç Mahallesi sınırları içerisinde kalan bölgede açılması planlanan kömür ocağı için ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporu hazırlığı yapılması Eskişehir'de büyük tepki çekti.

'Eskişehir'imizin doğasını katletmek için çalışıyorlar'

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, 'Böyle bir maden ocağı orta ve uzun vadede şehrimizde dehşet verici sonuçlara sebep olacaktır' dedi.

Yılmaz Büyükerşen yaptığı açıklamada şu görüşlere de yer verdi:

'Tüm dünyada olduğu gibi şehrimizde de küresel iklim değişikliğinin etkilerini net şekilde hissettiğimiz bu dönemde kömür politikalarında ısrar edilmesinin nedeni anlaşılamamaktadır. Ulusal ya da uluslararası politika ve çalışmalarla da ters düşmektedir. Son yıllarda giderek artan bir şekilde kentimizin sınırları içinde kalan bölgelerde madenler açılmaya veya var olan maden sahaları genişletilmeye çalışılıyor. Şayet bu kömür ocağı açılırsa başta Sevinç Mahallesi ve çevresi olmak üzere Organize Sanayi Bölgesi ve şehir merkezi kömür tozu ve partiküllerinin zehri altında kalacaklardır. Böyle bir maden ocağı orta ve uzun vadede şehrimizde dehşet verici sonuçlara sebep olacaktır. Bizler, Eskişehir'imizin en verimli ovalarından olan Alpu Ovamıza, suyumuza ve kente sadece 10 kilometrelik uzaklıkta bulunan bu alana yapılmak istenen kömür ocağı yanlışından dönülmüş olmasını beklerken, ÇED raporu sürecinin 20 Ocak'ta başlayacağını öğrendik ve büyük üzüntü duyduk. Yetkililere bu yanlıştan dönülmesi için hala geç olmadığını hatırlatmak istiyorum. Bu süreç başlamadan son bulsun ve Eskişehir'imizin doğasını, suyunu ve havasını katletmek için bu tür çalışmalar artık gündeme gelmesin.'

Yeraltı kömür ocağının AK Partililer tarafından da seçimlerde 'Açmayacağız, Eskişehir'in doğasını korumak istiyoruz' diyerek söz verilmişti.

Verilen bu sözler çok çabuk unutuldu.

20.01.2022 tarihinde yapılacak olan Halkın Katılım Toplantısına Büyükşehir Belediyesi de katılacak.

Ayrıca proje ile ilgili olumsuz kurum görüşünü de 28.01.2022 tarihine kadar ilgili Bakanlığa gönderecek.

'bu kötülüğün yapılmasına sessiz kalmayacağız'

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Sevinç Mahallesi'ne açılması planlanan yeraltı kömür ocağına ilişkin, 'Eskişehir'e bu kötülüğün yapılmasına sessiz kalmayacak ve asla müsaade etmeyeceğiz' dedi.

Ataç, 'Eskişehir'imizin son derece verimli toprakları, bir kez daha tehdit altında. Bu kez de Sevinç Mahallesi'nde açılması planlanan yeraltı kömür ocağı nedeniyle endişe içindeyiz. Söz konusu projenin hayata geçmesi durumunda ülkemizin en verimli bölgelerinden Alpu Ovamız mahvolma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Bölgemizde tarım ve hayvancılığa telafi edilemez zararlar verilecek, çevre kirlenecek. Kentimizin havası, suyu ve toprağını savunmak için mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz. Tıpkı daha önce kazandığımız kömürlü termik santral mücadelesinde olduğu gibi; çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için, temiz bir çevre için hukuksal ve sosyal zeminde elimizden geleni yapacağız. Eskişehir'e bu kötülüğün yapılmasına sessiz kalmayacak ve asla müsaade etmeyeceğiz' ifadelerini kullandı.

* * *

Sevinç Mahallesi'ne açılması planlanan yeraltı kömür ocağına ilişkin başta belediyeler olmak üzere STK'lar tepkilerini ortaya koydular.

Şimdi artık gözler 20 Ocak 2022 tarihinde yapılacak olan 'Halkın Katılım Toplantısına' çevrildi.

Geçmişte yapılan toplantılarda tepkilerini koyan Eskişehirlilerin aynı tepkiyi bir kez daha gösterecekler mi?

Bekleyip göreceğiz.

* * *

TEK ADAY OLMASINA RAĞMEN KATILIMCI SAYISI DİKKAT ÇEKTİ

Eskişehir de meslek ve sanatkarlar odalarının genel kurulları başladı.

İlk seçim yapan Eskişehir Umum Lokanta ve Gazinocular Esnaf odası oldu.

Cumartesi günü Odunpazarı Belediyesi Hasan Polatkan Kültür Merkezinde yapıldı.

4 yıl önce uzun yıllar oda başkanlığı yapan Abdullah Karakuş'tan bayrağı teslim almıştı.

Geçen süreç içerisinde oda tarihinde ilkleri gerçekleştirdi.

Pandemi süresi içerisinde aylarca işyerleri kapalı kaldığından dolayı mağdur olan üyelerine belediyelerden aldığı gıda kolilerini dağıtarak yaralarını sarmaya çalıştı.

Yaptığı hizmetlere hemen hemen tüm üyelerin gönüllerine girmeyi başardı.

Bu nedenle de karşısına rakip çıkmadı.

Aslında seçimin gerçekleşmesi için yönetim ve denetim kurullarının sayısının beş katı çoğunluk yetiyordu.

Ama Bahar Bilen'in 4 yıllık görev süresi içerisinde kendilerine yaptığı önemli hizmetlerin karşılığı olarak üyeler vefa gösterisi olarak Hasan Polatkan Kültür Merkezini tıka basa doldurdular.

Başkan Bahar Bilen 4 yıllık faaliyetlerini hem yazılı hem de görsel olarak hazırlatmış.

4 yılda yapılanları yaklaşık 15 dakikaya sığdırmış.

Genel Kurula katılan üyelerin yanı sıra konuklarda sıkılmadan izlediler.

KASAPLARDA LOKANTACILAR ÜYESİ OLDU

Eskişehir de yıllardır faaliyet gösteren ancak son yıllarda şarküteri ve zincir marketlerin açılması, bünyelerinde kasap reyonlarının da olması nedeniyle sayıları azalınca Kasaplar Odası kapandı.

Gösterdikleri faaliyet alanına en yakın olan Umum Lokanta ve Gazinocular Esnaf Odası bünyesine girdiler.

Genel Kurul da odanın adı da Umum Lokanta, Kasaplar ve Gazinocular Esnaf Odası olarak değiştirildi.

Bahar Bilen güven tazeledi

Oda üyelerinin büyük çoğunluğunun katıldığı Eskişehir Umum Lokanta ve Gazinocular Esnaf Odası 26. Olağan Genel Kurulunda Bahar Bilen güven tazeledi.

Yönetim Kurulu şu üyelerden oluştu:

Emin Sarper, Mesut Akkoca, Murat Gürsengil, Sedat Ortatuna, Halil Birsen, Yasin Ata.
Bahar Bilen ve yönetim kurulunda görev yapacak arkadaşlarını kutluyorum.

Eğer üçüncü kez aday olursa Hasan Polatkan Merkezi küçük kalacağından genel kurulu herhalde spor salonunda yapar!* * *