Guguk Kuşu; Güvercin büyüklüğünde göçmen bir kuştur. 'Guguk' der gibi öttüğü için bu isim verilmiştir. Guguk kuşları çok kurnaz ve asalaktır. Bunlar yumurtalarını başka kuşların yuvalarına bırakırlar. Bazı gugukların yavrusu yumurtadan çıktıktan sonra çok hızlı gelişir, asıl yuva sahibi olan kuşun yavrularını iterek yuvadan aşağı atar.
Yuvasına yumurta bırakılan kuşlar da farklı tepki gösterir. Bazıları artık bu kuşların asalaklığına alışmıştır, ses çıkarmaz ve yavruları büyütürler. Bazı kuşların guguk yumurtasını ayırarak yuvadan dışarı atar. Bazıları ise kendi yuvalarını bırakıp giderler. Ancak, guguk yumurtası yuva sahibinin yumurtasına çok benzer. Fark edilmesi çok zordur.
Şam'da da bir guguk kuşu var. Bakmakla mükellef olduğu milyonlarca vatandaşının başka ülkelere göç etmesine sebep olarak onların bakım ve masraflarından kurtuldu. Milyonlarca Suriye vatandaşına Türkiye başta olmak üzere 129 ülke bakmak zorunda artık. Ne sağlık sorunu ne eğitim ne maaş ne istihdam sorunu. Artık Esad'ın sorumluluğunda olan bu insanlara başka ülkeler bakmak hatta onların yaşayacağı bölgeleri terörden temizleyip bir de ev yapmakla meşguller. Sadece ev ile kalmıyor tabi. Hastanesi, alt yapısı, enerji sorunu, su sorunu, istihdam meselesi vs.. İhtiyaçlar çok dert büyük. Ama Şam'da yaşayan guguk kuşu çok rahat ve keyfi de yerinde.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin açıklamasına göre, şiddet, güvensizlik, zulüm, insan hakları ihlalleri, çatışmalar ve iklim değişikliği gibi nedenler yüzünden yaşadığı yerlerden göç etmek zorunda kalan kişilerin sayısı84 milyon.
Gelişmiş ülkeler mültecilerin yüzde 85'ine ev sahipliği yapıyor. Ülkelerinden göç etmek zorunda kalan kişilerin yüzde 82'sini on ülkeden kaçanlar oluşturuyor. Dünyada en fazla kaçışın yaşandığı ülkelerin başında yüzde 27 oranıyla Suriye yer alıyor. 6 milyon 800 bin Suriyeli mülteci dünyanın 129 farklı ülkesinde yaşıyor. Türkiye'den sonra en çok Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan ülke ise 851 bin 700 kişiyle Lübnan, 668 bin 300 kişiyle Ürdün, 616 bin 300 kişiyle Almanya ve 246 bin kişiyle Irak.

Nüfus dikkate alınarak bu açıdan bakıldığında Lübnan'da bin kişi başına 156 mülteci düşüyor. Türkiye 45 mülteci ile Ürdün'ün (72 mülteci) ardından üçüncü sırada. Listede iki Avrupa ülkesi dikkat çekiyor. Bin kişi başına 25 mülteci ile İsveç ve 20 mülteci ile Malta.
Zorunlu göç krizi karşısında her seferinde sorumluk almaktan kaçınan Avrupa'daki Suriyeli mülteci sayısı ise oldukça düşük.
Avrupa'da en çok mülteciyi 605 bin kişi ile Almanya barındırıyor.İsveç'te 114 bin, Avusturya'da 54 bin ve Yunanistan'da 36 bin Suriyeli mültecibulunuyor.

Sorumlu olduğu milyonlarca vatandaşı yuvasından atıp başka ülkelerebakıtıp besleten bu utanmaz guguk kuşu hakkında uluslararası ceza mahkemesinde bugüne kadar dava açılmaması modern dünyanın ayıbıdır.
Suriye bataklığı kurutulmadan bu sorunların tamamen çözülmesi mümkün değil. Mesele mültecilerin barınma ve beslenme sorunu değil sadece. Sayılamayacak kadar çok sorun var çözüm bekleyen. Bu insanların çoğu da çaresiz ve mazlum. Onları o bataklığa şartlar düzelmeden geri göndermek de vicdani değil ve Türk Milletine de yakışmaz. Tüm bu sonuçların ortaya çıkmasında birinci derecede sorumlu olan Esad rejimidir. Bu yönetim değişmeden sorunların çözüleceğine inanmak fazla iyimser ve gerçekçi olmayan bir yaklaşım olur. Biraz daha sabır, biraz daha hoşgörü ve merhamet…