27 Mayıs 1980'de öldürülen dönemin MHP Genel Başkan Yardımcısı, eski Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak'ın yeğeni Gözde Sazak, İYİ Parti'ye üye oldu.
MHP'nin 12 Eylül darbesinden önce Genel Başkan Yardımcısı olan Gün Sazak'ın oğlu, MHP Eskişehir eski milletvekili Süleyman Servet Sazak da partisini ağır dille eleştirerek istifa etmişti.
Herhangi bir partiye üye olmadı.
Rahmetli Gün Sazak'ın kardeşinin oğlu yeğeni Metin Nurullah Sazak ise 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi'ndenEskişehir Milletvekili seçilmişti.
Süleyman Servet Sazak'ın istifası, Gün Sazak'ın yeğeni Gözde Sazak, amcasının partisi yerine İYİ Parti'yi tercih etmesi akıllara şu soruyu getiriyor.
'Acaba Sazak ailesi MHP'den kopuyor mu?'.
Sazak ailesinden MHP'de siyaset yapan bir tek MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak kaldı.
GÖZDE SAZAK KİM?
Yüksek Mimarlık yapıyor. İYİ Parti'nin Maltepe Belediyesi'ndeki kent konseyi temsilcisi…
MİLLİ EĞİTİM BAKANI DA İYİ PARTİ'YE GEÇTİ
İYİ Parti lideri Meral Akşener, İstanbul'da partisinin yeni üyelerine rozetlerini taktı. Yeni üyelerden bazı isimlerse dikkat çekti. Bunlardan birisi emekli askeri hakim Ahmet Zeki Üçok iken diğeri ise 27 Mayıs 1980'de öldürülen dönemin MHP Genel Başkan Yardımcısı, eski Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak'ın yeğeni Gözde Sazak oldu. CAS'da ve EuroLeague Tahkim Kurulu'nda tek Türk yargıç olarak görev alan Emin Özkurt ve eski Milli Eğitim Bakanı Necdet Tekin de partiye katılanlar arasında yer aldı.
ROZETLERİNİ AKŞENER TAKTI
Meral Akşener'in Genel Başkanlığını yaptığı İYİ Parti, İstanbul'daki üye sayısının 100 bine ulaşmasından dolayı Yenikapı'da bir tören düzenledi. Törene katılan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 100 bin partiliye temsilen yeni üyelere rozet taktı.
ESKİ ASKERİ HAKİM DE VAR
İYİ Parti'ye katılanlar arasında dikkat çeken isimler de yer aldı. Partiye katılanlar arasında, 'kumpas davalarında' 37,5 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 4 yıl 9 ay 25 gün cezaevinde kalan eski askeri hakim Ahmet Zeki Üçok ileUluslararası
Spor Tahkim Mahkemesi CAS'da ve de EuroLeague Tahkim Kurulu'nda tek Türk yargıç olarak ülkeyi uluslararası alanda temsil eden Emin Özkurt, DSP 21. Dönem Kırklareli Milletvekili ve eski Milli Eğitim Bakanı Necdet Tekin de oldu…
Açıklamada, İYİ Parti'ye katılan diğer isimlerin ise Ayşe Çebi, Kağan Boyacıoğlu, Prof. Dr. Kerem Karabulut olduğu duyuruldu.
* * *

AVRUPA'DA 30 MİLLETVEKİLİ ARASINA GİRDİ
AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay, Avrupa'da bir önemli görev daha üstlendi. Günay,Avrupa Konseyi'nde 30 milletvekilinden oluşan 'Sağlıklı Bir Çevre İçin Parlamenter İletişim Ağı'nda Türkiye'yi temsil ediyor.
SAĞLIKLI BİR ÇEVRE İÇİN PARLAMENTERLER AĞI ÜYESİ OLDU
Prof. Dr. Günay, Avrupa Konseyi'nin çevre politikalarında parlamenterler arasındaki bağı güçlendirmek ve bu konuda yapılacak çalışmalarda hükümetlerin ortak politika geliştirmesine katkıda bulunmak amacı ile oluşturulan 'Sağlıklı Bir Çevre İçin Parlamenterler İletişim Ağı'nın (Network of Contact Parliamentarians for a Healthy Environment) Türkiye delegesi oldu.
Prof. Dr. Günay, 'Amacı Avrupa Konseyi ülkelerinin iklim krizi ile mücadelede hükümetlerin acil önlemler almasını sağlamak, sağlıklı çevre hakkını hükümetlerin yasal hak tanıması ve Avrupa Konseyi üye ülkelerinin ortak politikalar uygulamasına yardımcı olmak, tavsiye kararları sunmak. Kısacası, güvenli, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir çevre yaklaşımını kanun, politika, uygulama ve kamu farkındalığı boyutlarında ele almak. İletişim Ağı olarak Paris'te toplantımızı gerçekleştirdik ve yol haritamızı belirledik' demiş.
SAĞLIKLI BİR ÇEVRE YAŞAM VE TEMEL İNSAN HAKKI
Günay açıklamasının devamında ise şunları söylemiş:
'Aslında Anayasamız (AY. Madde 56) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde belirtildiğine göre, 'Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir' ve bu en temel insan hakkı olarak kabul edilmektir. Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı, insan hayatına yaraşır barınma, yiyecek ve yeterli suya erişimin sağlanmasını; çevre ve doğanın düzenini ve aynı zamanda yurttaşların sağlığını olumsuz etkilemeyen bir ortamda yaşamayı ifade etmektedir. İklim Krizi'ne dur demek hepimizin sorumluluğu, gelecek nesillere karşı görevimiz. Avrupalı meslektaşlarımız ile tüm toplantılarda çevre konusunda deneyimlerimizi paylaşıyor, fikir alışverişinde bulunuyoruz. Sağlıklı bir çevre için, dünyamız için kısacası geleceğimiz için bu çalışmalar çok değerli. Kimse tek başına başaramaz, bu konularda deneyimleri paylaşmalıyız. Sağlıklı bir geleceğe hep birlikte ulaşmak mümkün. Bu konuda gelecek dönemde bu paylaşımları çoğaltacağız. Buradaki deneyimlerimi ülkemizde özellikle de Eskişehir'i pilot bölge olarak benimsemek hedefim. Tüm Türkiye'ye örnek olabiliriz'.
* * *
Dünya iklimi değişiyor ve insan faaliyetleriyle yükselen sıcaklıklar, yine insanlar ve diğer canlıları artık her alanda tehdit ediyor.
Bu gidişe dur denilmediği takdirde, insanlar ve doğa, kuraklık, deniz seviyelerinin yükselmesi ve çok sayıda canlı türünün tamamen yok olması gibi bir dizi felaket ve dev bir tahribatla baş başa kalacak.
İklimle bağlantılı felaketler tüm dünyada gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Gezegenimizin karşılaştığı en büyük tehditler arasında başı çeken iklim değişikliği, uzmanlara göre acil adım atılması gereken bir 'kriz' halini aldı.
Birleşmiş Milletler belgelerinde 'İnsanlık için kırmızı alarm' olarak nitelendirilen iklim değişikliğinin derhal durdurulması için, tüm dünyada hükümetlerin üzerindeki baskı artıyor.
Denizleri ve havayı etkileyen çevre kirliliği, atık ve çöp sorunu, kuraklık, seller ve tüm bunların sosyal ve ekonomik yaşama etkileri, Türkiye'nin de önüne ağır bir fatura çıkarıyor.
Bu nedenle AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay'ın Avrupa Konseyi'nde 30 milletvekilinden oluşan 'Sağlıklı Bir Çevre İçin Parlamenter İletişim Ağı'nda Türkiye'yi temsil ediyor olması önemli bir görev.
* * *
Günay,' Sağlıklı bir geleceğe hep birlikte ulaşmak mümkün. Bu konuda gelecek dönemde bu paylaşımları çoğaltacağız. Buradaki deneyimlerimi ülkemizde özellikle de Eskişehir'i pilot bölge olarak benimsemek hedefim' demiş.
Şimdi o hedefini gerçekleştirmesini bekliyoruz.
* * *

BELEDİYELER DESTEK VERİYOR
Pazartesi günü Odunpazarı İlçe Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli'ye bir konu hakkında telefon ettim.
Hazır telefonda iken tarım sektörünün yaşadığı sorunlar hakkında da birkaç sorum oldu.
Hani 'bir dokun bin ah işit' derler ya, Naci Başkan'da telefonda da beni bulunca başladı çiftçinin sıkıntılarını anlatmaya.
Geçtiğimiz günlerde yazmıştım.
Seyitgazi'nin Ayvalı Mahallesinde 740 metre kare bahçe almıştım. (Artık bende çiftçi oldum!) Haftanın üç günü eşimle birlikte bahçeye gidiyoruz.
Ayvalı'ya gide gele derken nerede ise mahallelinin 4/1 ile ahbap olduk. Beni bahçede gören sohbete geliyor.
Sözde sebze fidesi dikeceğim, diktiğimiz ağaçları sulayacağım.
Sohbete dalınca bütün işler eşime kalıyor.
Bende artık mahallelilere, saat 17.00'den sonra randevu vermeye başladım.
Yoksa eşim bir daha beni bahçeye gelmeme izin vermeyecek!
* * *
Lafın latifesi.
Memnun oluyorum.
Üreticilerinin sorunları bir taraftan Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli'den bir taraftan da Ayvalı'daki çiftçileri dinleyerek ne kadar sıkıntı içerisinde olduklarını hem de 'nasıl üreticilik yapılır?'öğrenmiş oluyorum.
Sarayören Mahallesinde ikamet eden küçük kızım Melisa'nın kız arkadaşının babası Ahmet Kaptan, sağ olsun bahçede ne yapılması gerekiyorsa oğlu ile birlikte yaptı. Bu yaştan sonra eşimle bana, 'üreticilik nasıl yapılır, nasıl fide ve fidan dikilir, nasıl çapa yapılır?' bir hafta da öğretti.
Kendisine müteşekkiriz.
* * *
Neyse saadete gelelim!
Naci Erdemli, tarım sektörünün en büyük sorununun yüksek girdi maliyetleri olduğunu söyledi. Girdi fiyat endeksiyle üretici fiyat endeksi arasındaki farkın açıldığını, girdi fiyatlarının yüksekliğinin üretimi olumsuz etkilediğini ve bu nedenle üreticinin daha az girdi kullandığını vurguladı.
Dünyada ve ülkede en büyük enflasyon kaleminin gıda olduğuna dikkat çekerek, 'Bu ülkede gıda ürünlerindeki pahalılık kıtlık algısı yaratmasın, tarımsal potansiyelimizi hareket geçirmeliyiz. Bu nedenle hükümetten özellikle girdi maliyetlerini azaltacak bir üretim teşvik paketi açıklamasını bekliyoruz. Böyle bir açıklama üreticimizin moralini de yükseltecektir. Toprağa bağlanmasını ve üretimin de artmasını sağlayacak' diye devam etti.
Son olarak da, özellikle bu yıl maliyetlere yapılan artışlar yüzünden üretim alanlarında bir daralma yaşandığını da dile getirerek,'Tarımsal ve hayvansal üretimin eski günlere dönemsi için, gereken desteğin biran önce sağlanması gerekiyor. Çiftçi,tarlasını borçlanarak eker duruma gelirken, hayvan yetiştiricileri de gelen yem zamlarına yetişemiyor. Bizlerin çığlığına artık kulak verilmeli ve taleplerimiz dikkate alınmalıdır' dedi.
* * *
Tam telefonu kapatırken Eskişehir'deki belediyelere teşekkür etti.
'Neden teşekkür ediyorsun?' diye sordum.
Yanıtı şöyle oldu:
'Zor ve sıkıntılı bir süreçten geçen Eskişehir ve civarındaki çiftçiler ile hayvan üreticilerinin imdadına belediyeler yetişti. Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri tarafından sağlanan imkanlar, çiftçi ve üreticiye biraz olsun rahat bir nefes aldırdı. Bu sezon öncesi belediyelerin katkıları da devam etti. Belediye yetkilileri, imkanlar dahilinde desteklerin devam edeceğini söylediler.'
* * *

HİKÂYE:

Bir Çift Çorap
Zengin tüccar epey yaşlanmış, çocuklarını toplamış ve bir vasiyette bulunup şöyle demiş:
- 'Size iki mektup bırakacağım. İlkini ben ölür ölmez, ikincisini mezarlıktan dönünce açın.'
Bir süre sonra tüccar rahmetli olmuş, çocukları hemen ilk mektubu açmış.
Mektupta; 'Oğlum, beni çoraplarımla gömün' yazıyor.
Sıra cenaze ve defin işlemlerine gelince çocukları müftüye sormuş.
Müftü; 'Mümkün değil olmaz, dinimizde böyle bir şey yok, bu dünyaya nasıl geldiysek öbür dünyaya da öyle gideceğiz' demiş.
Rahmetliyi mecburen çorapsız gömmüşler. Çocuklar mezarlık dönüşünde ikinci mektubu da açmış.2. Mektupta 'Gördünüz mü evlatlarım, öbür dünyaya bir çift çorap bile götüremedim' diye yazıyormuş.
* * *
Bu dünyadan sadece yaptığımız iyilikleri götüreceğiz. Edindiğimiz mal, mülk burada kalacak.

* * *