2 Temmuz 1993...
Sivas Madımak Oteli yakıldı...
Yanmadı, yakıldı...
33 kişi can verdi...
Pir Sultan Abdal Şenlikleri için şehir dışından gelmişti çoğu...
Demiri eriten bir sıcağın ortasında kaldılar...
***
Sivas'ın orta yerinde hala duruyor o ateş...
O günkü kadar sıcak, o günkü kadar yakıcı...
Sivaslılar güceniyor belki ama,
Adı 'Sivas Katliamı...'
Başka adı yok...
Adı bu...
Sivas AKP Gençlik Kolları Başkanı suç duyurusunda bulunmuş...
Yaşananları anarken Sivas'ın adını kullananlar için...
Sivas Katliamı dedikleri için...
Peki ne diyeceğiz?
Siyaha beyaz,
Sıcağa soğuk,
Ölüme yaşam mı diyeceğiz?
***
Elbette şehrin hassasiyetini anlıyoruz...
2 Temmuz'un ağırlığı yeteri kadar yoruyor olmalı şehri ve şehrin insanlarını...
Görmezden gelmek, yazmazdan gelmek, duymazdan gelmek mümkün mü?
Ya da,
Görmemek, yazmamak, duymamak mümkün mü?
Hatırlamamak?
Unutmak?
Değil, hiç kolay değil...
***
Elimizi böğrümüze koyacak ve düşüneceğiz...
2 Temmuz 1993'ü...
Sivas'ın orta yerindeki o ateşi...
Bir türlü sönmeyen o ateşi,
Bir türlü serinlemeyen havayı...
Yeterince düşündüğümüz kanaatine erişmeden ama...
Bazen en iyi ilaç unutmaktır...
Bazen de, hiç unutmamak...
Sivas'ın orta yerinde hala duruyor o ateş...