Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerine yaklaşık bir yıl gibi bir zaman kaldı. Milletvekilliği adaylığını düşünenlerin bugünden nabız yoklamaya başladıkları kulağımıza geliyor. Şimdilik onları not ediyoruz. Daha zaman var. Son bahara doğru
biraz daha netleşir. O zaman kulağımıza gelen isimleri yazarım.
* * *
Geçen yıldan beri gerek Büyükşehir Belediye Başkanlığı gerekse milletvekilliği için üç büyük sivil toplum örgütü başkanın isimleri sık sık gündeme geliyor. Kendilerinin ağzından 'aday olabilirim' dediklerini duymadım.
Kimdi o isimler?
Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli ve Ticaret Odası Başkanı Metin Güler.
Kesikbaş, Güler ve Küpeli ile zaman zaman çeşitli vesilelerle karşılaşıyoruz. Espriyle karışık, 'Belediye Başkanlığı veya milletvekilliği adaylığınız hayırlı olsun' diye sorduğumda 'yok öyle bir şey. Siyaseti düşünmüyorum'
diyorlar.
Metin Güler, net bir şekilde 'bir dönem daha Ticaret Odası Başkanlığı yapmak istiyorum. Kesinlikle siyasete girmeyi düşünmüyorum' diyerek net bir şekilde noktayı koydu.
GÖREV İSTENMEZ VERİLİR
Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş ve Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli, her ne kadar 'siyaseti düşünmüyoruz' deseler de kapıyı tam olarak kapatmıyorlar.
Az da olsa aralık bırakarak, 'görev istenmez verilir. Zamanı geldiğinde adaylık için düşüncemiz sorulursa o zaman değerlendiririz' diyorlar.
Doğru söylüyorlar.
Geçmişte belediye başkanlığı veya milletvekilliği için partilerin kapılarını çok çalanlar oldu. Hatta günlerce Ankara'da kamp yaptılar. Araya aracı olarak hatırı kırılmayacak isimler sokulduğunu biliyorum.
Bunların yüzde 98'ininin aday yapılmadığını da.
Görev istenmez verilir. Gerek Celalettin Kesikbaş gerekse Nadir Küpeli'ye zamanı geldiğinde 'sizi aday yapmak istiyoruz' denildiğinde gerek yaşadıkları şehre gerekse ülkeye hizmet etmek anlamında gelen teklifleri değerlendireceklerini düşünüyorum.
* **
Nadir Küpeli'ye yakın zamanda 'aday olacak mısınız?' diye tekrar sorulmuş. 'Bugün için siyasi hayata ilişkin herhangi bir kurgu yok aklımda. Böyle bir plan yok. Siyasi hayata ilişkin herhangi bir kurgu yok aklımda. Böyle bir düşüncenin ve hazırlığımın olmadığını söyleyebilirim' demiş.
'BELEDİYE BAŞKANLIĞI VE VEKİLLİ İÇİN TEKLİFLER GELİYOR'
Nadir Küpeli, geçen yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Polatlı'da görüşme yapmıştı. Bu görüşme sonrasında 'siyasete mi giriyor yorumları' yapıldı. Hatta kimileri, 'Nadir Bey adaylığını kesinleştirdi' yorumları yapmıştı.
Küpeli'nin cevabı ise şöyle olmuştu:
'Cumhurbaşkanımız ile başka konuları konuştuk. Böyle bir gündem ile alakası yok. Ancak, birçok kişi belirli yerlere yakıştırıyor. Bu insanın hoşuna gider ama benim böyle bir düşüncem yok. Hem belediye başkanlığı hem de milletvekilliği ile ilgili ikinci, üçüncü ağızlardan tekliflerde geliyor. Ancak dediğim gibi böyle bir düşünce içinde değilim. Çünkü iş yüküm çok fazla. EOSB'de ciddi projelerimiz olacak. Bu nedenle bunları yarıda bırakmak beni çok üzer. Siyaset benim için ikinci, üçüncü planda geliyor.'
'ESO BAŞKANLIĞINA ADAY OLMAM ETİK OLMAZ'
4 yıl önce Sanayi Odası Başkanlığı için mevcut başkan Celalettin Kesikbaş'ın karşısına rakip olarak çıkmıştı. Kesikbaş'da EOSB'de Küpeli ile yarışmıştı. ESO'yu Celalettin Kesikbaş, EOSB'yu da Küpeli kazanmıştı.
Geçtiğimiz aylarda EOSB'nin seçimleri yapıldı. Kesikbaş bu kez Küpeli'nin karşısına çıkmadı.
Kafalarda, 'Küpeli Sanayi Odası Başkanlığı için yeniden aday olacak mı?'.
'Sanayi Odası ile Organize Sanayi Bölgesi uzun yıllar tek başkanla yönetilmiş. Bu iki kurum, birbirinden tam olarak ayrı kurumlar. 2017 Temmuz'undan itibaren bu kurumların ayrı tüzel kişilik olduğunu anlattık herkese. Bundan sonra aynı ismin hem sanayi odasını hem de organize sanayi bölgesini yönetmesini doğru bulmuyorum. Bu nedenle ESO başkanlığına aday olmam etik olmaz' demiş.
* * *
Doğrusu da bu…
Her iki kurumunda yükü bir birinden ağır…
Bir koltuğa iki karpuz yerleştirdiğiniz de o ağırlığı taşımakta zorlanırsınız ve birisi mutlaka düşer.

BİR BABANIN BEBEĞİ İÇİN YARDIM ÇIĞLIĞI
Eskişehir'de yaşayan ve SMA hastası olan Muzaffer bebeğe yardım için halk yine seferber oldu.
Daha öncede aynı hastalığa yakalanan Toprak bebeğin tedavisinde gerekli olan maddi yardım kampanyasına destek veren Eskişehir halkı şimdi de aynı hastalık için paraya ihtiyacı olan Muzaffer bebek için kenetlendi. Şehrin çeşitli birimlerinde başlatılan kampanyaların yanı sıra belediyelerde kampanyaya destek olabilmek için çeşitli etkinlikler düzenledi.
Muzaffer Bebek için açılan kampanyalarda henüz tedavisi için gerekli para toplanamadı. Ancak son iki aydan beri kampanya biraz daha hızlandı. Şehrin muhtelif yerlerinde stantlar kurularak Eskişehirlilerden destek talep ediliyor.
* * *
Eskişehir'de Muzaffer bebek için düzenlenen kampanyada baba İsmail Kiraz da, halktan destek istiyor.
Eskişehir'de SMA Tip-1-hastalığa yakalanan Muzaffer bebeğin yurt dışından getirilecek ilaç ve tedavi masraflarını karşılayabilmek için şehrin çeşitli yerleşim alanlarına kurulan stantların sayısı artmış.
Bundan bir süre önce eşi intihar eden çaresiz baba İsmail Kiraz da halkın yoğun olduğu caddelerde bebeği için Eskişehir halkından yardım çağrısında bulunuyor. Oğlu SMA Tip-1 hastası oğlu için babası İsmail Kiraz, oğlunun yurt dışından getirilecek parasının karşılanabilmesi için elinde kumbara alarak insanlardan yardım talep etmesi, oğlunun sağlığına kavuşması için yaptığı yardım çağrısı inşallah kısa sürede destek görür de Muzaffer Bebek de sağlığına kavuşur. Bunun için Eskişehir halkı biraz daha fedakarlık yapmalı.
ZEYDAN BAKAN'A ŞEKER SORUNUNU ANLATTI
Kendi şehrimizdeki Şeker Fabrikası, Eskişehirli şekerli mamul imalatçıları talep ettikleri şekeri ya vermiyor ya da kısıtlı veriyor.
Zamdan önce piyasada şeker sıkıntısı yaşanıyordu. Marketlerde, bakkallarda ya şeker yoktu ya da kısıtlı satış yapılıyordu. Zamdan sonra şekerin bollaşacağı beklentisi
vardı. Zamma rağmen sıkıntı devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta İl Tarım Müdürlüğü, bal üreticilerine çuval çuval şeker dağıttı. Nereden temin edildiğini bilmiyorum. Ancak bal üreticilerinin ihtiyacı olan şeker çuvallarla dağıtılırken şekerli mamul imalatçılarına neden verilmiyor?
* * *
Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, Eskişehir'de yaşanan şeker sorununu 'gerekirse cumhurbaşkanına kadar ileteceğim' demişti. Geçtiğimiz hafta cuma günü Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Tarım ve Orman Bakanlığı Eskişehir Sektör Temsilcileri toplantısına katılmak üzere Eskişehir'e gelmişti.
Ticaret Borsası Başkanı Zeydan, Bakan Kirişçi ile yüz yüze görüşerek yaşanan şeker sorununu anlatmış.
Zeydan, Tarım ve Orman Bakanı ile yaptığı görüşme ile ilgili yaptığı görüşme ile şu bilgileri paylaştı:
'Sayın Bakan Vahit Kirişçi'ye şeker tedarikinde esnafın, tüccarın, küçük imalatçının yaşadığı sıkıntıları ve bölgemiz hububat tarımındaki endişe ve önerilerimizi tespitlerimiz doğrultusunda ayrıntılarıyla ifade ettim. Söylemlerimizle yakından ve samimiyetle ilgilenen sayın bakanımıza teşekkür ediyorum.'
* * *
Ömer Zeydan'ı dinleyen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi'nın soruna nasıl çözüm bulacağını merak ediyorum.
Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, aynı zamanda Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) yönetim kurulu üyesi. Daha önce de ifade ettiği gibi sorun çözülmezse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yaşanan şeker sıkıntısını iletecektir.
Eskişehir Şeker Fabrikası yöneticileri bu şehrin yerli esnafı ve şekerli mamul imalatçılarına
neden taleplerinin karşılanmadığını kamuoyuna açıklamak zorundalar.
AK PARTİ'DEN İNSANLARIN KOPMAMASININ ÜÇ SEBEBİ VAR
AK Parti 20 yıldır iktidarda olması, haliyle yıpranmış olmasına rağmen seçmenden eskisi kadar olmasa da destek görüyor.
Yapılan anketlere baktığımda, enflasyonun resmi rakamlara göre enflasyon 61,14 ile son 20 yılın en yüksek seviyesinde (ekonomist ve akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)'a göre son 12 aylık enflasyonu yüzde 123,80), iğneden ipliğe kadar her şeyin fiyatı katlanmasına rağmen AK Parti birinci parti.
Yaşanan hayat pahalılığına rağmen, her ne kadar oy kaybı yaşamasına rağmen hala birinci parti olan AK Parti'den seçmen desteğini sürdürüyor.
* * *
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'na, 'İktidarları değiştirecek etkisi olan ekonomik krizde neden muhalefetin oyları artmıyor? AK Parti'nin oyları neden düşmüyor?' sorusu yöneltilmiş. Karamollaoğlu bu durumun sebebini, 'AK Parti'den insanların kopmamasının üç sebebi var. Birincisi tuzu kuru olanlar, ikincisi sosyal yardım alanlar, üçüncüsü ise cami cemaati olanlar' sözleriyle 3 maddede sıralamış.
CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi liderleri ile 6'lı masaya oturan
Saadet Partisi Temel Karamollaoğlu partilerin oy oranlarına ilişkin açıklamalar yapmış.
Geçtiğimiz günlerde 'Üçüncü bir ittifak olabilir' çıkışıyla gündemi değiştiren Karamollaoğlu'na, son seçim anketlerindeki durum sorulmuş. AK Parti'nin oy oranında büyük bir düşüş yaşanmadığı hatırlatılan Saadet lideri, bunun nedenini maddeler halinde değerlendirmiş.
'İNSANLARIN AK PARTİ'DEN KOPMAMASININ 3 SEBEBİ VAR'
HaberTürk yazarı Kemal Öztürk'e konuşan Karamollaoğlu, 'Peki iktidarları değiştirecek etkisi olan ekonomik krizde neden muhalefetin oyları artmıyor?' sorusuna şu yanıtı vermiş:
'Tabi bunun birçok sebebi olabilir. AK Parti'den insanların kopmamasının üç sebebi var.
Tuzu kuru olanlar. Yani bankada parası çok olanlar. Yaklaşık olarak aileleriyle birlikte 5 milyon insan bu ekibin içinde. Bunların keyfi yerinde. Paradan para kazanıyorlar.
Sosyal yardım alanlar. Sosyal yardım alan 4.5, 5 milyon aile olduğu söyleniyor. Bu, 10 ila 15 milyon arası fert eder.
Cami cemaati olanlar. En çok endişeli olan bu kesim. Ben 'cami cemaati' olarak tanımlıyorum bunları. Sayıları 3 mü, 5 milyon mu bilemiyorum. Bu kesimin başörtüsü, Kuran kursu, İmam Hatiplerle ilgili hala kafalarında endişe var. 'Acaba AK Parti giderse bizim bugünkü kazanımlarımız elden gider mi?' endişesi var.'
* * *
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamaollaoğlu'nun tespitine katılıyorum. Ancak başta CHP ve İYİ Parti olmak üzere 6'lı masaya oturan Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi ve Saadet Partisi liderleri, böyle düşünen seçmenleri 'Bu endişeleriniz doğru değil. Biz iktidara geldiğimizde özellikle 'sosyal yardımlar devam edecek', 'Kuran Kursları ve İmam Hatip okulları kapatılmayacak' diye güvence vermedikleri sürece bu kesimden zor oy alırlar.