Eskişehirspor'un maçlarını oynadığı 35 bin kişi kapasiteli Yeni Atatürk Stadyumu'nun 'çatısı, çatı direkleri, gerdirme demirleri ve halatlarında' yoğun kar yağışının ardından hasar meydana geldi. Valilik çatı onarılana kadar stadın kapalı olacağını açıkladı. Temeli 23 Ağustos 2013'te Suat Kılıç'ın Gençlik ve Spor Bakanlığı döneminde atılan stad, TOKİ tarafından inşa edildi. '20 Kasım 2016'da Eskişehirspor-Evkur Yeni Malatyaspor müsabakasıyla açıldı. Üç yıl önce 140 milyon liraya yapılan yeni stadyumun çatısı o kadar fazla da kar yağmamasına rağmen nasıl hasar gördü? Stadyumu yapan TOKİ bu konuda kamuoyuna neden açıklama yapmıyor? Bu hasar 'imalat hatasından dolayı mı' meydana geldi? Eğer böyleyse bu stadın devrini alanlar hakkında işlem yapılacak mı?' Yukarıdaki bu satırları 'Hasar İmalat Hatasından mı?' başlığıyla Görünüm'de 15 Ocak'ta kaleme almıştım. Bu sorularımıza hiçbir yanıt gelmedi. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, çatı direkleri çöken ve 17 gündür kapalı olan stadı meclis gündemine taşıdı. Stadyumda meydana gelen hasarın sorumlularının kimler olduğunu soran Çakırözer, Bakan Kasapoğlu'ndan şu sorulara yanıt istedi:
** TOKİ yeni stadı hangi müteahhit firmaya yaptırmıştır? Bu firmanın daha önce spor kompleksi tecrübesi var mıdır? Stadın toplam proje bedeli kaç TL'dir?
** Stadyumun teslim alınmasında herhangi bir kusura rastlanmamış mıdır? Rastlantıysa stat nasıl kabul edilmiş ve açılmıştır?
** Stadyumun kabulüne TOKİ mi, Gençlik ve Spor Bakanlığı mı onay vermiştir? Stadın 3 yılda çökmesinin ardından kabule imza atan kamu görevlileri hakkında herhangi bir inceleme/soruşturma başlatılmış mıdır?
** Stadyumun teslim alınmasının ardından geçen 3 yıl içinde herhangi bir bakım/onarım işlemi yapılmış mıdır? Bakım/onarım işlemleri kim tarafından yapılmaktadır?
** Çökmenin ardından stadyumun yeniden hizmete açılması için bir planlama yapılmış mıdır? Bakım onarım işlemleri kim tarafından yapılmaktadır? Bakım onarım işlemelerinin süresi için yapılan planlama nedir?
** Gençlik ve Spor Bakanlığı ve TOKİ tarafından başka kentlerde yapılan statlarda da benzer sorunlar var mıdır?
Şeyh-ül muharririn (Yazarların üstadı) merhum Burhan Felek'in kullandığı gibi 'çürük yapılan stayum konusunda bütün diller lal (konuşamaz) olmuş bir ferd-i vahid de çıkıp bir açıklama yapmıyor.' Umarım Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'ndan 'Çürük stadı nasıl kabul ettiniz?' sorusuna yanıt gelir. Eskişehirspor'a bu konuda yaşadığı mağduriyet giderilir.
-------------------------------------------------------------------
'EĞİTİM KARANLIKTA BİLE YERE TÜKÜRMEMEKTİR'

Balıkesir'den Eskişehir'e İl Milli Eğitim Şube Müdürü olarak atanan Seyfettin Ceylan çalıştığı kentlerde insanların hikayeleri, kültürleri ve doğaları ile ilgili yazdığı kitaplarla öne çıkıyor. Amasyalı olan Ceylan, 13 yıl Zonguldak Çaycuma'da Şube Müdürlüğü yaptı. Beş yıl Balıkesir Burhaniye'de de Şube Müdürlüğü yaptıktan sonra ilimize tayin oldu. Ceylan yazdığı kitaplarla ilgili şu görüşleri dile getirdi; 'Toprak ve onun üstünde varlık göstermiş insanların hikayeleri, yaşadıkları yerler, buralarda görülen maddi kültür ve doğa bende hep bir hayret uyandırmıştır. Eğitim yöneticiliği dışında bu konuları araştırmak, bu konularda söyleşmek ve dinlemek uğraşlarım arasındadır. Çalışmalarım sonucu, Mayıs 2008 yılında bastırdığım 'Yayla Yolları Köseler Köyü' ilk kitabım. Birkaç defa sahnelediğim ve 1994 yılından beri hala kitaplaştıramadığım 'Su Hepimizin Olacak' tiyatro çalışmam var. 2014'te bastırdığım 'Taşlar Döndükçe Çaycuma Köyleri ve Su Değirmenleri ile 2016 yılında bastırdığım 'Yakup Köyü Merzifon (Phamizonum) Ovası'nda tarihi Bir Köy ortaya koyduğum çalışmalardır.' 'Eğitim, karanlıkta bile yere tükürmemektir.' 'Öğrenmeyen öğrenci yoktur.' 'Her öğrenci saygı değerdir.' 'Tiyatro okul içinde okuldur.' özlü sözlerinin, eğitimciliğine, 'Kamu yararı, hukuka uymakla başlar' da eğitim yöneticiliğine önemli rehber olduğunu belirten Çalışkan'ın eğitim yöneticiliğinde ilimizde fark yaratacağını düşünüyorum. İlimizde babacan ve sanatçı kişiliğiyle genç eğitimcilere örnek olmasını diliyorum...
--------------------------------------
18 YIL ÖNCESİNİN DEVE
DİŞİ GİBİ VEKİL ADAYLARI


18 yıl önce, 2002 Ekim ayı. Mimarlar Odası Eskişehir Şubesi, 3 Kasım 2002 seçimlerinde siyasi partilerin 1.sıra milletvekili adaylarını 'projelerini kamuoyuna açıklamaları ve tartışmaları' için buluşturdu.

YILDIZLAR TOPLULUĞU
Toplantıya yedi siyasi partinin birinci sıra milletvekili adayları katıldı. Ancak tarihi fotoğrafta görüldüğü gibi 'o tarihteki kentimizin milletvekili adayları yıldızlar topluluğu' gibiydi. Bu Eskişehir'de milletvekili adaylarının buluşup, tartıştığı son programlardan biriydi. Çünkü 3 Kasım 2002'de iktidar olan 'AK Parti 18 yıllık süreçte adaylarının diğer adaylarla tartışma programlarına katılmalarına' izin vermedi. Bir yıl önce (2001) kurulmuş AK Parti'nin Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan 1. Sıra Eskişehir Milletvekili adayı idi. Yıllarca 'Petrol-İş Sendikası Genel Başkanlığı ve CHP Genel Başkan Yardımcılığı' yapan Cevdet Selvi CHP'nin birinci sırasındaydı. 1991'den itibaren üç dönem üst üste milletvekili seçilen 'eski Devlet Bakanı İbrahim Yaşar Dedelek' Anavatan Partisi 1. sıra adayı idi. Dedelek aday olduğunda Anavatan Partisi'nin TBMM'de Grup Başkanvekiliği görevini yürütüyordu.

BÖYLE GÜÇLÜ İSİMLER BİR DAHA YARIŞMADI
Türk Dünyasının sevdiği ve takdir ettiği isim olan 'eski Kültür ve Turizm Bakanı Namık Kemal Zeybek'te MHP'nin Eskişehir'deki birinci sıra adayı oldu. Eski 'Tarım Bakanı Mahmut Erdir', o tarihlerde İsmail Cem'in Genel Başkanlığını yaptığı Yeni Türkiye Partisi'nin (YTP) 1. sıra adayı idi. Yıllarca 'Kültür ve Turizm Bakanlığında Müsteşar olarak görev yapan' Emin Nedim Öztürk'te DYP'nin ilk sırasındaydı. Tarihi fotoğrafta Saadet Partisi 1.sıra adayı İbrahim Atıcı'da yer alıyor. Atıcı da o tarihlerde 'partinin Genel İdare Kurulu' üyesiydi. Toplantıya Cem Uzan'ın Genel Başkanlığını yaptığı Genç Parti 1. sıra adayı Nihat Eldem ile DSP 1. Sıra milletvekili adayı Necati Albay katılmadı. Tarihi fotoğrafta 'üç eski bakan, iki genel başkan yardımcısı, bir genel idare kurulu üyesi, bir müsteşar' yer alıyor. Geçen 18 yıllık süreçte böyle deve dişi gibi isimlerin yarıştığı bir başka seçim olmadı.

MERCAN VE SELVİ KAZANDI
AK Parti 2002 genel seçimlerinde Eskişehir'de 119 bin 410 (%29) oy aldı. CHP ise 91 bin 113 oy (%22) aldı. DYP 56 bin 673 (%14), Cem Uzan'ın Genç Partisi 46 bin 122 oy (%11) topladı. Eskişehir'de seçim barajını geçen DYP ve Genç Parti Türkiye genelinde baraj altı kaldı. DYP 1. sıra adayı Emin Nedim Öztürk ve Genç Parti 1. sıra adayı Nihat Eldem milletvekili seçilecek oyu almalarına rağmen ülke barajına takılarak, milletvekili olamadılar. MHP bu seçimlerde hem ülke hem Eskişehir barajını aşamadı. 6 milletvekilliğini AK Parti ve CHP üçer üçer paylaştı. Murat Mercan, Muharrem Tozçöken, Fahri Keskin AK Parti'den milletvekilleri olurken, CHP'nin vekilleri Cevdet Selvi, Vedat Yücesan ve Mehmet Ali Arıkan'dan oluştu. AK Parti Türkiye geneline göre Eskişehir'de %5 puan az oy aldı. CHP ise Eskişehir'de ülke geneline göre yaklaşık %3 daha fazla oy alma başarısı gösterdi.
-----------------------------------------------
FOTO ŞAKA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu:
Berat Bey, kışın doğalgaz faturaları gelince; vatandaş yedigi zam kazığının farkına varıp, tepki göstermeye başladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak: Bakın burası çok önemli Süleyman Bey. Vatandaşa bu faturaları dış güçler gönderiyor deyip(!), yine işin içinden sıyrılırız(!)
------------------------------------------------------------------
FIKRA
AMA DOKUZ AY SONRA

Adam o akşam keyifsiz.. Bıkkın.. Yorgun.. 'Ben her gün işe gidip eşek gibi çalışıyorum. Karım evde keka.. Allah'ım ne olur bir gün olsun yerlerimizi değiştir de, neler çektiğimi anlasın' diye yalvarıyor. Hikaye bu ya.. Dileği kabul ediliyor. Ertesi sabah karısının bedeninde uyanıyor. Yataktan fırlıyor. Herkese kahvaltı hazırlıyor. Çocukları giydiriyor, okula gönderiyor. Evi toparlamaya başlıyor. Çamaşır, bulaşık, temizlik, ütü, alışveriş, yemek hazırlama, okuldan dönen çocukların dersleri ile meşgul olma, akşam yemeği, sofrayı kurma, servis, masayı toplama, tam biraz televizyonla dinlenme umarken, eşinin kendisini iştahlı gözler ve sözlerle yatağa çağırması.. Bitkin halde bir de eşini rahatlatma.. Ertesi sabah uyandığında yeniden yalvarmaya başlıyor..'Allah'ım ben ettim, sen etme. Ben ne dediğimi bilmiyormuşum. Bir halt ettim. Affet ve beni eski halime döndür..' Gaipten bir ses geliyor.. 'Dersini aldığın belli. Her şeyi eski haline döndüreceğim, ama 9 ay sonra.. Zira dün gece...'