Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Süleyman Şah Türbesi'nin tekrar eski yerine taşınacağını açıklarken; 'Orası Türk toprağıdır' dedi.
Hatırlanacağı gibi; Suriye sınırları içinde Karakozak Köyü yakınında bulunan türbe; bölgenin IŞİD kontrolüne geçmesi ve tehditler üzerine 22 Şubat 2015 tarihinde 'Şah Fırat' adlı askeri bir operasyonla taşındı.
Dönemin Başbakanı Davutoğlu bu başarılı (!) taşınma operasyonu sırasında yaptığı açıklamada;
'Kontrol altına aldığımız Suriye Eşmesi tarafındaki bölgede şu anda bayrağımız dalgalanmaktadır. Daha önce iki kez yer değiştirmiş olan bu mekan, üçüncü kez yer değiştirmiş ama yine de Suriye sınırları içinde kalmıştır.' dedi.
Davutoğlu'nun başını 'bilemediğimiz başka nedenler yoksa' Suriye politikası yedi; Türbe'nin taşınması da 'tuzu biberi' oldu.

TÜRBE'DE KİM YATIYOR?
Süleyman Şah Türbesi'nde, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk padişahı Osman Gazi'nin büyükbabası, Ertuğrul Gazi'nin babası Süleyman Şah'ın ve iki askerinin naaşlarının bulunduğuna inanılmaktadır.
Türbede yatan Süleyman Şah'ın; Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıçarslan'ın babası Kutalmışoğlu Süleyman olabileceği konusunda da farklı görüşler bulunmaktadır.

NE ZAMAN TÜRK TOPRAĞI SAYILDI?

Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu bölge 1. Dünya Savaşı'nın ardından önce İngiltere daha sonra da Fransa'nın kontrolüne geçti.

Sakarya Savaşı sonrası 20 Kasım 1921'de Fransa ile Türkiye arasında imzalanan Ankara Anlaşması'na göre söz konusu alan Türkiye'ye bırakıldı.

1923 yılında imzalanan Lozan Anlaşması'nda Türkiye - Suriye sınırının Ankara Anlaşması'nda belirlendiği şekilde düzenlenmesi kararlaştırıldı. Böylece Süleyman Şah Türbesi'nin Türkiye toprağı sayılacağı Lozan Anlaşması'yla bir kez daha onaylanmış oldu.

DEFALARCA TAŞINMA ÇİLESİ...
'Türk Mezarı' olarak bilinen türbe; 1975'e kadar sınırımıza 100 km uzaklıktaki Caber Kalesi'nin eteklerinde bulunmaktaydı.
Birinci yer değişikliği 1939 yılında kale içinde gerçekleştirildi. Türbe; kale içinde kurulan karakolun yanında eski özelliklerine uygun olarak yeniden inşa edildi.
1975 yılındaki ikinci nakilde ise türbe, sınırımızın güneyindeki Karakozak yöresine taşındı. Nakil, Suriye tarafından yapımına başlanan Tabka Barajı'nın Caber Kalesi'ni tamamen sular altında bırakması riskine karşı gerçekleştirildi.
1990'lı yıllarda Suriye bu kez de Fırat üzerine kurulacak Teşrin Barajı'nın inşaatı nedeniyle Türbe'nin bir kez daha başka yere taşınmasını istedi. Süleyman Demirel hükümeti bu talebe direndi ve Türbe'nin bulunduğu alanın suya karşı korunaklı bir saplı ada haline getirilmesini sağladı.
Türbenin bulunduğu Karakozak Köyü, 13 Mart 2014 tarihinde IŞİD kontrolüne geçti.
22 Şubat 2015'te ise, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu askeri bir operasyonla Şanlıurfa'nın Birecik İlçesi'nin karşısında, sınıra çok yakın Suriye'nin Eşme Köyü'ne taşındı..

AMAÇ PKK KORİDORUNU AÇMAK MI?
Başlangıçta IŞİD'in bir türbeyi neden tehdit ettiği anlaşılamadı. Zamanla daha da netleşen iddialara göre; Amerika (ABD); PKK / PYD terör örgütlerinin Suriye'nin kuzeyinde oluşturmak istediği koridorun önünü açabilmek için , görünürde Türbe'nin ama 'özellikle' oradaki Türk askeri birliğinin taşınmasını istiyordu.
Bu zaman diliminde IŞİD militanlarının Süleyman Şah Türbesi'nin etrafında toplanması sağlandı. Eş zamanlı olarak PKK/YPG militanları da bölgede kamplar kurmaya başladılar. İplerin aynı 'cambaz'ın elinde olduğu çok belliydi.
Yaşanan gelişmeler sonrasında Süleyman Şah Türbesi'nin 'zorunlu' taşınmasıyla Türkiye'nin, Suriye'nin içinden bir operasyon ve istihbarat yapmasının önüne geçildi. Böylece ABD'nin desteklediği PKK koridorunun önü biraz daha açıldı.
Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu bölgenin şimdilerde tekrar PKK/PYD hakimiyetine geçtiği belirtiliyor. Bu durumda Türbe'nin eski bölgesine nasıl taşınacağı ise gerçekten merak ediliyor.
Anlaşılan Süleyman Şah'ın çilesi hala bitmedi.